"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhalefet fırsat kaçırdı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Temmuz 2015, Cumartesi
7 Haziran’da oluşan siyasî yapının nasıl şekilleneceğini belirleyecek göstergelerden ilki, Meclis Başkanlığı seçimiydi.

Ve normalde yeni başkanın, seçimden güç kaybederek de olsa birinci çıkan AKP’den seçilmesi, beklenen bir sonuçtu. Nitekim öyle oldu.

Ancak AKP oylarını dokuz puan düşüren seçmenin verdiği mesajın gereği açısından bakıldığı takdirde, başkanın iktidar partisinden değil, muhalefetten seçilmesi de kesinlikle yadırganmaz; hattâ böyle bir neticenin seçim sonucuyla daha uyumlu olduğu dahi söylenebilirdi.

Ve muhalefet partileri buna yönelik akılcı bir stratejide birleşebilmiş olsalardı, başkanlığı AKP’ye kaptırmayabilirlerdi.

Meselâ bu noktada akla gelen ve uygulanabilirliği en kolay formüllerden biri, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün olumsuzluklara rağmen kayda değer bir başarıya ulaşmış olan çatı aday modelinin Meclis Başkanlığı seçiminde de hayata geçirilmesiydi. CHP 3. turda İhsanoğlu’na destek verseydi, başkanlık yarışında ipi göğüsleyen isim o olabilirdi.

Böylece bir anlamda Cumhurbaşkanlığı seçiminin de karşılığı verilmiş olurdu.

Ama CHP’nin “Çatı falan kalmadı” diyerek sergilediği anlamsız ve mantıksız tavır, MHP’nin son turdaki boş oy abesiyeti ile birleşince, Meclis Başkanlığı göz göre göre AKP’ye hediye edilmiş oldu.

Bu noktada MHP’nin, yüzde 13’ü aşkın oy alarak 80 milletvekiliyle Meclise giren HDP’yi hâlâ yok sayan tavrı da, muhalefetin ortak bir zeminde buluşmasına engel oluşturmaya devam ediyor.

Oysa bu hareket yok saymakla yok olmuyor. İşte var ve ama öyle, ama  böyle 80 vekille parlamentoda temsil ediliyor.

O zaman bunu reddetmek yerine, düz ovada siyaset çizgisinde yürümeye teşvik etmek ve asgarî ortak noktalar bulmaya çalışmak daha doğru olmaz mı?

Görünen o ki, bu muhalefet anlayışı ve yapısı ile Türkiye’nin aradığı demokratik dengeyi yakalayabilmesi çok zor.

Bakalım, Meclis Başkanlığını alması AKP’nin önünü açacak ve koalisyon pazarlıklarından bir hükümet çıkacak mı?

Okunma Sayısı: 3037
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai Mumcu

    5.7.2015 06:16:17

    (HDP' nin yöneticilerinin kafalarının, dillerinin marksist/dinsiz SOLCULUK illeti ile malul olmalarına rağmen...) Yorumumu yorumlayan kardeşimiz ifademi biraz farklı anlamlandırmış. HDP'nin yöneticilerinin imanı konusunda yorum yapmadık (kalplerinin derininin İslamsız kapkara ve mühürlü demedik, diyemeyiz) AMMA ve LAKİN dillerinde pelesenk ettikleri bir SOLCULUK ve beyinleri Marksist dogmalarla hasta edilmis bir kafayla SIHHATLİ olmayan laflar söylüyorlar ki bunu dindar Kürt halkı asla ve kat'a kabul edip iman mahali kalbine yerleştirmez...

  • İslamiyet evrenseldir

    4.7.2015 15:11:38

    Gerçekten yazınızı okudum çok beğendim.Sezai Mumcu kardeşimizde,Hüseyin İLHAN kardeşimizin de yorumları çok isabetlidir. Ama HDP' nin yöneticilerinin hepsinin marksist/dinsiz olduğunu söylemek güçtür. Ama tabikide etkisinde kalmış olanlar vardır. İçlerinde Belkide sizlerinde tahmin edeceği çok isimler vardır. Hakkaten de islamiyete toz kondurmazlar. Genel olarak baktığımızda içleri boşaltılmış müslümanlar artmış,islamiyetten biraz uzaklaştırılmışlar diyebiliriz. Bence Demokrat parti bu eksiği giderebilir. Ortak yönler üzerinde buluşacak bir zemin oluşturulursa sağlıklı olur. HDP İslamiyet konusunda biraz hassas olmalı, dine zarar vereceği kanaatinde değilim. Sadece yeterince öğrenmediklerini, Üstada kulak vermeleri gerektiğini düşünüyorum. veselam..

  • HÜSEYİN İLHAN

    4.7.2015 09:45:47

    Rahmetli DEMİREL in 70-80 arasında KOMÜNİZM HAYALİ kuranlara karşı teşekkül ettirdiği MC.KOALİSYONLARINA bak birde İKTİDAR İSTİYORUZ diyen abuk-subuk muahalefet siyasetçilerine bak.DP ve demokrat fikirli siyasi,ler şart.AKP demokrat diyenlere ise yav he deyin geçin.E... hoşaftan ne anlar misali.

  • Sezai Mumcu

    4.7.2015 06:23:45

    2) Demokraside bir partinin ilkelerini, proğramını beğenmiyor olabilirsiniz. Halk onu var etmişse varlığını inkar edemezsiniz. Benzeri siyaset oyunlarını Avrupa'da kendini Demokrasinin hamisi ve varisi sanan ülkelerde de görüyoruz. Örneğin Yeşiller uzun süre parlemontalarda parti yerine konulmadı, kücümsendi, çevre temizliğinden başka bildikleri yok; bunlardan ancak temizlikçi olur ama devlet adamı olamaz dendi. Demek kibir, kıskançlık ve haset her siyasal arenade mevcut. Biz Demokrat anlayışta HDP' nin yöneticilerinin kafalarının, dillerinin marksist/dinsiz SOLCULUK illeti ile malul olmalarına rağmen bu partiye destek veren çoğunluğu Kürtlerden oluşan seçmenlerin sağduyulu, Islam Dinine gayet bağlı vatandaşlarımız olarak biliyor, oylarının TBMM'ne yansımasına saygı duyulması gerektiğinin altını çiziyoruz. HDP nin kabul edilemez tavırları olursa bunu Demokratik bir üslup ve usturupla bildirelim.

  • Sezai Mumcu

    4.7.2015 06:23:17

    1) Siyaset oyunlarından; koalisyon tezgahlarından, hangi partinin diğerini dışlayacağından anlıyor olmamız gerekmiyor. Milletin iradesinin tecelli ettiği resmî bir seçim sonucu var ortada. Halktan biri, o toplumun hayatta kendi başına geçinebilecek en asgarî zekalısı bile olsa, halkın oylarının yok sayılamayacağını ve TBMM'ne bir parti çatısında intikal etmiş bir mevcudiyeti YOK sayamayacağını bilmesi gerekir. Siyasetçilerden de zeka seviyesi pek yüksek olmayanların varlığını kabul etsek bile muhalefetin küçük bir partisinin yüzde 13 oyla TBMM'ne taşındığını bildikleri halde HDP yi yok saymak, halka, millete pek büyük saygısızlık olacağını mebus meslektaşlarından duymuş olmaları beklenirdi. Burda zeka oyunlarından çok kibir, kıskançlık, haset yüzünden biri diğerini yok saymaya çalışıyor olsa gerek.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı