"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Milletin adamı”ndan “devletin adamı”na

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Mayıs 2016, Cumartesi
Tekrar ısıtılıp gündeme taşınan, en âcil konu olarak en kısa zamanda sonuçlandırılması istenen ve uğrunda Davutoğlu’nun da bir çırpıda harcandığı başkanlık sistemi için AKP cenahında dillendirilen son argüman şu:

Demokrasiyi vesayet altında tutmak için darbe anayasalarıyla kurulan sistemin en önemli araçlarından biri de milletin başbakanının devletin cumhurbaşkanı ile kontrol ve denetim altına alınması.

Bu görüşü savunanlara göre, cumhurbaşkanını halkın seçmesi yolunun açılması ile, bu son vesayeti de kaldırmanın ilk adımı atıldı; ardından başkanlık sistemine geçilmesiyle “reform” tamamlanacak.

Bunu da “milletin adamı” olarak cumhurbaşkanlığına gelmiş olan Erdoğan, orada bu vasfını “devletin adamı” sıfatıyla birleştirmek suretiyle gerçekleştirecek.

Bu iddia söylem olarak ve kâğıt üzerinde çok parlak bir demokrasi atılımı gibi görünebilir, ama reel gerçekler açısından bakıldığında karşılaşılan durum ne?

Sualin cevabı Erdoğan’ın başbakanlığının son demleriyle cumhurbaşkanı seçildikten sonra açığa vurduğu değişimde.

Resmî ideolojinin, başından beri kırmızı çizgi olarak ilan ettiği konularda devlet refleksleri paralelinde mesajlar veren;

İçselleştirilmiş bir devlet dili kullanan;

Cemaate karşı yürütülen operasyonlarda hep MGK’ya atıf yapan ve Millî Güvenlik Siyaset Belgesini referans gösteren;

Terörle mücadelede artık çoktan aşılmış ve gerilerde kalmış olması gereken bir zihniyeti hortlatıp bugünlere taşıyan;

Teröre karşı verilen mücadelede “başarı”yı, “öldürülen terörist” sayısıyla ölçen;

Dokunulmazlıkların kaldırılıp HDP’lilerin Meclisten kovulması bahsinde MHP ve İP’le aynı frekanstan mesajlar veren;

Her fırsatta dünyaya meydan okuyup rest çeken çıkışlarla “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok” iddiasını “reset”leyen;

Hiçbir devirde görülmemiş demokrasi ve hukuk ihlallerine gaz verip arka çıkan bir “milletin adamı” ile karşı karşıyayız.

Bu, “statüko ile bütünleşme” sürecinin mi neticesi, yoksa yola çıkarken ağızdan kaçırılan “Devletle yüzde 95 anlaştık” ikrarının 14 yıl sonra gelen dışa vurumu mu?

Yeni Asya İslamî hassasiyetlere sahip bir gazete olarak AB sürecini destekliyor  - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/akp-ab-uyeligi-surecini-agirdan-aldi_396511 … @yeniasya aracılığıyla

Okunma Sayısı: 3281
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı