Bizim aylardır yazdıklarımız, nihayet başka kalemlerce de artan bir yoğunlukla dile getirilmeye başlandı. İki günlük örnekler:
14 HAZİRAN
Serpil Çevikcan (Milliyet): Tutuklama gerektirmeyen bir dosyada bile f.öcü şüphesine maruz kalmamak için hâkimler tutuklama kararı verebiliyor.
Dilek Güngör (Sabah): Bank Asya’da para yöneteni bırak, gariban öğretmeni karı-koca içeride tut. Damatları bırak, kermesçi teyzeleri topla.
Abdulkadir Selvi (Hürriyet): Kararları sebebiyle lince tâbi tutulan mahkemeler normalleşmeli ki hukukun gereğini yerine getirmekte endişe etmesinler.
Taha Akyol (Hürriyet): Delillerin karartılması mümkün olmayan dosyalarda, suç isnadı damatlarla benzer durumdakiler niye tahliye edilmiyor?
Ahmet Taşgetiren (Star): Hukukçu diyor ki; Emin olun, çok çok insana dokunuyor bu iş. Sonunda çözmek zorunda kalacağımız bir sosyal depresyonun tohumları ekiliyor şu anda. Devlet aklı oturup, Hukuku eksen alarak yeni bir değerlendirme yapmalı.
Güngör Mengi (Vatan): Toplumun yargıya güveni isteniyorsa hiçbir ilgisi olmadığı halde tutuklanan “ikametgâhı” belli kişiler de tutuksuz yargılanmalı.
Şenol Kaluç (Karar): Darbeci güruhun cezalandırılması ne denli şart ise, mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi de o denli elzemdir.
Fatma Barbarosoğlu (Yeni Şafak): Allah cümlemizi gayri âdil olmaktan muhafaza etsin. Rabbim, masum kullarını tez zamanda feraha çıkar.
13 HAZİRAN
Ertuğrul Özkök (Hürriyet): Yok mu kimsesizlerin vicdanlı bir kimsesi? Kimdir bugünün kimsesizi? Gazeteci, öğretmen, Bank Asya’dan 3 kuruş kredi almış gariban...
Mehmet Y. Yılmaz (Hürriyet): Sormamız gereken şey damatlarla aynı durumdaki tutuklular için neden bu hukuk kurallarının işlemiyor olmasıdır.
Kemal Öztürk (Yeni Şafak): Ne olursa olsun insanlara savunma hakkı vermek gerek. Aylardır tutuklu bulunan insanlar hâlâ mahkeme önüne çıkmadı.
Kenan Alpay (Yeni Akit): Aslî mesele; neden haklarında doğru düzgün suç delili olmayan, kimi ihbar ve zanlarla binlerce insan mağdur ediliyor?
***
Gazeteci kimliğine de sahip bir muhalefet milletvekilinin tutuklanması, gidişatın iyice şirazeden ve çığırından çıktığının en son örneği...
Berberoğlu’nu al, Oğuz Güven’i bırak. Yargıda siyasetle hukukun iyice kızışan bilek güreşi mi? Herkes için hukuk, adalet, eşitlik ne zaman?
Farklı dünya görüşüne sahip kesimlerin hukuk ve demokrasi eksenindeki buluşması hukuk ve demokrasi karşıtlarından başka kimi rahatsız eder?!