"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kutuplarda bile uyum var

Kâzım GÜLEÇYÜZ
27 Aralık 2015, Pazar
Varlık âleminde gerilim, çatışma ve kutuplaşma yok; uyum, ahenk, işbirliği ve yardımlaşma var.

Hattâ kutuplar da bu uyumun parçası.

Yerkürenin kuzey ve güney kutupları aynı bütünlük içerisinde birbirini tamamlıyor.

Fizikte zıt kutuplar birbirini çekiyor.

Buna karşılık, insan âlemine gelince durum değişiyor.

Egoların menfaat ve iktidar kavgalarıyla katmerlenen çatışması, toplumda gerilim ve kutuplaşmaları doğuruyor.

Bunun sebebi, insanı Yaratıcıdan ve fıtrattan koparan materyalist cereyanların

Hak yerine kuvveti,

Fazilet yerine menfaati,

Din ve vatan gibi ortak değerler yerine ırkçılığı...

İkame ederek toplumdaki farklı kesimler arasında çatışmayı körüklemeleri.

Siyasetin böyle bir zeminde menfaat eksenli bir canavar niteliği kazanıp egoların yarıştığı bir platforma dönüşmesi, toplumda derin çatışmaları tetikliyor.

Hak yerine kuvveti esas alan bir anlayışın güç ve iktidarı eline geçirmesi, her türlü zulüm ve haksızlığın önünü açıyor.

Zulümlerin sebebiyet verdiği mağduriyetler, gerilim ve kutuplaşmayı besleyen bir birikim meydana getiriyor.

Toplumu bir arada tutan ortak değerlerin tekelci, dışlayıcı ve dayatmacı siyasî yaklaşımlara kurban edilmesi ise, farklı kesimlerin bir arada yaşama iradesini zayıflatıyor ve tahrip ediyor.

Farklı kesimleri yumruk ve dipçik zoruyla bir arada tutan baskı rejimleri çöktüğünde o toplumların kısa sürede çözülme ve dağılma sürecine girmesi bundan.

Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Irak ve Suriye örneklerinde görüldüğü gibi.

Buna meydan vermemenin çaresi ve formülü hak, adalet, demokrasi, hürriyet, şefkat gibi değerlere dayanan...

Farklı kesimleri karşı karşıya getirip kutuplaştırmayı değil, ortak değerler ekseninde bütünleşmeyi; çatışmayı değil, işbirliği, yardımlaşma ve dayanışmayı esas alan bir yönetim anlayışı.

Yani, Kur’an’ın bu çağın idrakine hitap eden bir tefsiri olarak yazılan Risale-i Nur’da Bediüzzaman’ın tarif ettiği, öncelikle Müslümanlara, sonra Hıristiyanlara ve diğer insanlara da hitap eden, kâinat kitabı, fıtrat ve sosyal gerçeklerle barışık “doğru İslam” yorumu.

(Bu yazımız Genç Yorum dergimizin Aralık-2015 sayısında yayınlandı.)

Gelin, Yeni Asya’nın hakka, hukuka ve itidale çağıran sesini daha çok insana duyuralım. 

Okunma Sayısı: 2057
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • çelebice

    27.12.2015 23:32:20

    Kainatta asıl olan dayanışma, cevaplaşma, yardımlaşma ve esenliktir. İnsanlıkta bu kainat kanunları denen sünnetullahı keşfettikçe ve ona uygun yasalar ihdas ettikçe ve o yasalara uygun yönetim sistemleri geliştirdikçe insanlık mutlu; yönetimler ise uzun süreli ve esenlikli olacaktır.. Darısı önce islam ülkelerinin sonra da bütün insanlığın başına...

  • Adem

    27.12.2015 18:33:34

    Evet Kazım bey yeni asyanin sesini daha geniş kesimlere duyuracagiz ancak dune kadar yeni asyaci olup siyasal islamcilige dumen kiranlarin yeni asya dusmanligi olmasa bunu kolay basaracagiz da bu siyasal islamcilik meftunlari her vesile ile engel olmakta ve yeni asyaya ol.adik hakaretlerde bulunduklarindan bu iş zolasmaktadir. Ancak Allahi insyeti ve saglam iradeye sahip yeni asya gönüllüleri tarafindan insallah bu basarilacaktir selam saygi ve hurmerlerimle Osman YILDIRIM

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı