Üstad Bediüzzaman İşaratü’l-İ’caz isimli tefsirinde Kur’an’ın dört temel esasını “tevhid, nübüvvet, haşir, adalet-ibadet” olarak sıralıyor. Allah’ın insanlığa gönderdiği son kitabın özeti bu.
Kur’an’daki 6666 ayetin muhteva ve mesajı da bu dört esası ihtiva eder tarzda tanzim edilmiş. Her bir cümlesi, kelimesi, hattâ harfleri dahi bu manalara işaret ediyor.
Dört temel esas, önem ve öncelik sıralamasına göre ayetlerin tamamına sinmiş.
Meselâ Kur’an baştan sona bir tevhid hazinesi. İlk ayet olan ve 114 defa tekrarlanan Besmele ibaresinden başlanarak, bütün ayetlerde Allah’ın birliği mesajı veriliyor.
Hattâ 25. Söz’de dikkat çekildiği gibi, teferruat ve cüz’iyata dair hadiselerin anlatıldığı ayetler dahi Esma-i Hüsna ile nihayete erdirilerek tevhid gerçeğine bağlanıyor.
Keza ayetlerin birçoğunda Hz. Peygambere hitap üslûbu ve önceki Peygamberlerin kıssalarının anlatılması ile, nübüvvet hakikati yoğun şekilde gündeme taşınıyor.
Aynı şekilde, yine Üstadın ifadesiyle “Kur’an’ın üçte biri haşre dair.” Yani mukaddes kitabımızda haşir ve ahiret akidesi, böyle yüksek bir oran ve ağırlıkla işleniyor.
Dördüncü esas olan adalet ve ibadet de bütün ayetlerde vurgulanan manalar.
Ve Üstadın “Şeriatın yüzde 99’u ibadet, ahlâk, fazilet ve ahirete dairdir” tesbiti böyle bir zemine ve arkaplana dayanıyor.
İlmihal kitaplarında yer alan iman, ibadet, ahlâk, muamelât ve ukubat sıralaması da.
Nobel ödüllü ilk Müslüman olan Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Abdüsselam’ın “Kur’an’da 250 ayetin hukukî konularda olmasına karşılık karşılık 750 ayet müminleri tabiatı araştırmaya, düşünmeye, aklı en iyi şekilde kullanmaya ve ilmî araştırmalara davet ediyor” tesbiti aynı mananın bir diğer ifadesi.
Üstad, Kur’an’ın önemli bir özelliğini de, herşeye kıymet ve ehemmiyeti ölçüsünde yer vermesi olarak tesbit ve ifade ediyor.
Ve ahkâm ayetlerine dair tartışmayı, bütün bu manalar çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. Kur’an’ın tamamında “müessis” vasfıyla adalet başta olmak üzere bazı temel esaslar vaz edilirken, hayata dair uygulamadaki detaylara yönelik hükümlerin yer aldığı ahkâm ayetlerinin önemli bir kısmında da “muaddil,” yani tadil edici fonksiyonun öne çıkarıldığını görmekteyiz.
Devam edeceğiz inşaallah.
tweet 1- Sabah’ın manşetinde “devletin emriyle uzun yıllar Paralelin içinde olan istihbaratçı”nın “müthiş ifşaat”ı var. “Merd-i kıpti”ye tipik örnek.
tweet 2- Baştan beri onu söylüyoruz: “Devletin emriyle” cemaate sızan istihbaratçılar var. Bunların bir kısmı deşifre oldu, bir kısmı hâlâ içeride...
tweet 3- “Paralel” gündemi tamamen, devletin cemaate soktuğu ajanlarıyla, safdil dindarları da cemaate karşı manipüle ederek yürüttüğü bir operasyon.
tweet 4- Paralel operasyonu farklı niyetlerle cemaate sızmış ajanların tasfiyesine vesile olursa, bu, cemaati de rahatlatacak bir arınmaya kapı açar.
tweet 5- Tahşiyecilerden sonra Hizbullahçılar da mı “paralel kurbanı mağdurlar” olarak gösterilecek ve yargı onların da mı rövanşına alet edilecek?!
tweet 6- Bütün cemaat, tarikat, grup ve örgütlere sızmalar vardır. Ve içlerindeki bütün kargaşa, fitne ve ihtilâflar bu ajanlar eliyle çıkarılmıştır.
tweet 7- Üstad tâ 40’lı yıllardaki mektuplarında talebelerini casuslara karşı uyarıyor, tesanüdü muhafaza ile çok dikkatli olmalarını tavsiye ediyor.