İzmit Körfezine inşa edilen ve Osman Gazi adı verilen köprü nihayet hizmete giriyor. “Hayırlı olsun” diyor, emeği geçenleri kutluyor, teşekkür ediyoruz.
Emeği geçenlerin başında, geçen yıl aramızdan ayrılan rahmetli Demirel var.
1991 seçimi öncesinde Köprü için yaptığımız mülâkatta Demirel’e sormuştuk:
“Araya 12 Eylül 1980 askerî müdahalesiyle giren on bir yıllık inkıta dönemi olmasaydı, (darbe öncesi hükümetinizce başlatılan) kalkınma projeleri ne durumda olurdu? Ve bunlara ek olarak ne gibi yeni projeler devreye girmiş olurdu?”
Demirel’in cevabı şu olmuştu:
“Eğer 12 Eylül darbesi olmasaydı, saydığımız projelerin tamamına yakın bir bölümü bitirilmiş, milletin emrine sokulmuş olurdu. Bunlara ilave olarak, aşağıdaki projelere başlamış ve büyük bölümünü milletin emrine sunmuş olurduk.”
GAP’tan sür’at oto ve demiryollarına, Konya büyük sulama projesinden Afyon-Eber, Kayseri-saz, Akşehir, Mazıdağı-fosfat, Çankırı-Çorum-Erzurum kırsal kalkınma projelerine... geniş bir listeyi içine alan önceki projeler için “Bitmiş olurdu” diyen Demirel’in, “Başlar ve çoğunu bitirirdik” dediği yeni projeler de çok kapsamlıydı.
Verdiği listede sulama, hidroelektrik ve termik santraller, demiryolu ulaşım ağı, karayolları, havaalanları, limanlar, sınaî tesisler, haberleşme, eğitim, spor, sağlık, konut, şehirleşme, istihdam, kalkınmada öncelikli yörelere yeni projeler gibi başlıklar altında, bugün dahi çoğu gündemde bile olmayan birçok proje vardı.
Listenin “karayolları” bölümünde İzmit Körfezine asma köprü başlığıyla yer verilen proje de bunlardandı. Keza İstanbul tüp geçidi (karayolu ve demiryolu) projesi de. (Konuya ilişkin detaylı bilgilerin yer aldığı mülâkatın tam metni İslam Demokrasi Laiklik adıyla çıkan kitabımızın 398-426. sayfalarında okunabilir.)
Bunların ifade edilmesi lâzım ki, gündemdeki kalkınma hamlelerinin arkaplanı, geçmişi ve çok zor şartlarda kalkınma sürecimize de damgasını vurmuş olan demokrat misyonun bunlardaki emeği, katkısı, izi genç nesillerce de bilinsin.
Vefa ve kadirşinaslık bunu gerektirir.
Körfez Köprüsünün en az 30 yıllık rötarla gerçekleşmesi, ihtilallerin bizi kalkınmada da geri bıraktırdığının örneklerinden yalnızca biri...
Körfez Köprüsünün 30 yıl gecikmeyle de olsa nihayet hizmete girecek olması güzel, ama geçişi 120 TL ücretle “soygun”a çevirmek neyin nesi?
Türkiye ve Hürriyet o haber için “doğru değil” açıklaması yaptı. Sabah, Yeni Şafak, Star ve Sözcü’den ise iki haftayı aşkındır hâlâ ses yok.