"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kırkıncı Hoca ve Said Özdemir’i Rahmetle yad ederken

Kâzım GÜLEÇYÜZ
01 Mart 2016, Salı
Önce Ahmet Aytimur, sonra Kırkıncı Hoca, ardından Said Özdemir. Bir ay içinde peş peşe rahmet-i Rahman’a kavuşan hizmet erleri.

Aytimur alabildiğine zor şartlarda Risale-i Nur’u neşir hizmetini omuzlayan ve hiçbir zaman öne çıkmayıp hep geri planda kalan isimsiz kahramanlardan.

Kırkıncı Hoca, Yeni Asya’da hizmete başladığım 1978’den 82’ye kadar Cağaloğlu’ndaki gazete binasına zaman zaman geldiğini hatırladığım; Yeni Asya’da yazıları, yayınevimizde kitapları yayınlanan, nur hakikatlerini kuvvetli mantık örgüsü ve orijinal üslûbu ile açıklayan seçkin bir din âlimi ve hizmet ehli bir insan.

Said Özdemir de risaleleri neşir hizmetine ömrünü vakfetmiş; eserlerin TRT radyosunda reklamını yayınlatarak bir  ilk’e imza atmış; belki karakter ve mizacı gereği genelde münferit hareket ettiyse de hizmetin çilesini çeken isimlerden biri.

Diyanet’in 90’larda düzenlediği Din Şûralarından birine katılan Batı Trakya eski müftülerinden merhum Mehmet Emin Aga ve bazı Orta Asya müftülerinin Ankara Maltepe’deki bir Nur dershanesinde davetli olarak iştirak ettikleri sohbete o da gelip bazı risale tercümeleri getirmişti.

2011’de de Ergenekon tutuklusu Mustafa Balbay’ın İhlas Risalesindeki “1111 sırrı”nı kendi üslûbuyla dile getiren bir yazısı üzerine “Balbay Risale-i Nur mu okuyor?” diye sorduğumuzda, Said Özdemir’in Silivri dahil, bütün hapishanelere külliyat gönderdiğini bildiren bir mesaj alıp okurlarımıza da iletmiştik (4.6.11).

Aytimur ve Özdemir isimlerinin, seçimlerde iktidar partisini destekleyen bildirilerde ve bandrol-devlet tekeli sürecinde kullanılmasına itirazımızı seslendirirken, bunu hep hürmet sınırları içinde yapmaya çalıştık; bu sınırları çiğneyerek yapılan eleştirileri hiçbir zaman onaylamadık.

Ömürlerini hizmete adamış bu muhterem zatları Üstadın yadigârları olarak görüp saygıda kusur etmemeye çalıştık.

Şimdi onlar terhis belgelerini alıp berzah âlemine intikal etmiş bulunuyorlar.

Sıramız gelmeden bize düşen, hepsini hayırla yad etmek. Allah rahmet eylesin, kabirleri pürnur, mekânları Cennet olsun.

Erzurum Emniyeti 91 yaşındaki hayırsever için açıklama yapmış: Gözaltı yok, sadece evi arandı! Demek ki ev basıp aramak normal! Mantık bu!

Hasta evi ziyaret edilir. Hasta ziyareti karşılıklı duaya vesiledir, bedduaya sebep olacak hoyratça baskınların yeri hasta evi değildir.

Okunma Sayısı: 3710
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • özcan akın

    1.3.2016 16:58:37

    güzel bir yazı, eyvallah Kâzım güleçyüz,

  • özcan akın

    1.3.2016 15:22:32

    öncelikle bu yazi için tebrik sunma gereği duydum, hususan Üstad'ın varis, naşir olarak tayin ettiği, onun hizmet şeklini sadakatle muhafaza etmeye çalışıp ihlâs üzere yaşamını İman davasına adayan bu fedakar büyüklerimiz umum ahvalleriyle üstad'ı hatıra getiren hizmet yolcuları hakkindaki yazınızın müsbet manada değerli bir algı ve tesanüde vesile mahiyette olmasını dilerim.

  • Sedat Demir

    1.3.2016 09:27:18

    Kazım abi Allah razı olsun. Çok güzel değerlendirmişsiniz. Maalesef içimizde bazı ifrat ve anarşik yapılı kimseler bu abilerimize karşı, saygı sınırlarını aşan ifadeler kullanıyorlar. Eğer onlar gerçekten Yeni Asya Nur talebesi iseler, Kazım abinin bu yazısını okuyup, ifrat hallerinden vaz geçerler.

  • M Numan

    1.3.2016 07:38:08

    cenaze merasiminde bulundum. elhamdülillah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı