"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“KHK’ları MİT hazırlıyor”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
13 Ocak 2018, Cumartesi 12:23
OHAL KHK’larından biriyle üniversitedeki görevinden ihraç edilen anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun “KHK’ları MİT hazırlıyor” sözü, yaşadığımız süreçteki istihbarat vesayetinin yasamaya bakan yönünü vurgulayan son derece önemli ve çarpıcı bir tesbit.

Demokratik işleyişte kanun tasarıları siyasî otoritenin talimatıyla ve onun belirlediği çerçevede bürokratlarca hazırlanır.

Oluşturdukları metin önce Bakanlar Kurulunda, sonra Meclisin ilgili komisyonlarında ve ardından Genel Kurulda enine boyuna müzakere edilir. Toplumun ilgili kesimleri de bu sürece katılır ve gerekirse katkı verir.

Böylece kanunlar, her aşamada aktif ve yoğun katılım ve katkılarla geliştirilip olgunlaştırıldıkları ve olabildiğince geniş bir mutabakata dayandırıldıkları ölçüde isabetli, sağlıklı ve uzun ömürlü olurlar.

Ama emrivaki usulüyle yürürlüğe konulan OHAL KHK’larında bu süreçler işlemediği için, uzun dönemlere yayılan çok yoğun bir sorunlar silsilesi biriktiriliyor.

Dahası, Kaboğlu’nun “MİT hazırlıyor” tesbiti, işi çok daha çetrefilli hale getiriyor.

Bu tuhaf durum, yargının yanı sıra yasama ve yürütmenin de istihbarat vesayeti altına alındığı vakıasını gündeme taşıyor.

Kurulan sistemin çok önemli ve tamamlayıcı bir ayağı da, yine istihbarat kaynaklı manipülasyonların aracı olma işleviyle yapılandırılan ve şekillendirilen medya. Gerek devletin bütün erkleri ve kurumları, gerek iktidarıyla ve muhalefetiyle siyasetin tamamı, gerekse sivil toplum, kontrollü ve güdümlü bir medya üzerinden gerçekleştirilen algı operasyonlarıyla yönlendiriliyor.

Gazeteler istihbarat bültenleri gibi çıkarken, televizyon kanallarına bunların görüntülü versiyonları olarak iş gördürülüyor.

Sosyal medyada ise kadrolu ve maaşlı troller kullanılarak operasyon çekiliyor.

Bütün bunlar, şekil olarak demokrasi görüntüsü altında gerçekleştiriliyor; ama demokrasiye gerçek anlamını kazandıran adalet, hukuk, hak, özgürlük, eşitlik, çoğulculuk ve kapsayıcılık gibi temel değerlerin hiçbirini tanımayan ve kaale almayan otoriter ve totaliter bir yaklaşımı dayatıyor.

Devlet ve toplum istihbarat vesayeti altındaysa orada demokrasiden söz edilebilir mi?

Mersin Kitap Fuarındaki imza ve sohbetimizden bir buçuk ay sonra, İttihad programı için bu akşam yine Mersin’deyiz inşaallah. Ömer Yavuzyiğitoğlu ve Rifat Okyay’la birlikte. Yarın da nasipse Adana Kitap Fuarındaki imza programında olacağız. Saat 14:00. Bekliyoruz.

13.6.17’de yaptığımız scope yayını: OHAL can almaya devam ederken... - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/ohal-can-almaya-devam-ederken_435152

 

Okunma Sayısı: 27600
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hamit

    13.1.2018 16:05:36

    Kendi vatandaşını düşman gören ve sadece kendi vatandaşı ile uğraşan bir istihbaratımız var.Milli mi acaba

  • Gökmen KILIÇ

    13.1.2018 12:59:02

    Kazım abi sen ve yeniasya daki tüm dostlar İslamın kılıçını sallayan yegane yiğit lersiniz. Bu korku ve endişe atmosfer inde cesaret ve dik duruş larınız için sizlere yürekten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

  • Gündüz Alp-3

    13.1.2018 12:30:13

    Ülke âdeta OHAL/KHK ve Yargıya kilitlenmiş durumda. Çözüm bekleyen acil ve öncelikli toplumsal ve ekonomik problemler ile harici meseleler, OHAL-KHK-Adalet üçgeni içinde kaybolup gitmektedir. Daha şimdiden 2019 yılının siyaseten ve sistem olarak dizaynı yapılmaktadır. Halka dayattıkları "tekçi" sistemin "subliminal (bilinç altı)" mesajlarını "yerli ve milli" şeklinde vermektedirler. "Olur mu öyle şey?" demeyin lütfen ve 16 Nisan Referandumu hatırlayın. OHAL/KHK sistemiyle demokratik hukuk devletiyle birlikte Millet meclisi bile devre dışı kalmışsa neden olmasın? 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle ilan edilen OHAL ile kamufle edilmiş ciddi bir sivil vesayet sisteminde yaşadığımız gerçeğini unutmayalım. Sayın Cevher İlhan'ın bugün 2'ncisi yazdığı "OHAL KHK denetimleri" ile ilgili yazılarını okursanız ne demek istediğimi anlamış olursunuz, diye düşünüyorum. Gözümü kapamakla yalnızca kendimize gece yapmış oluruz.

  • Gündüz Alp

    13.1.2018 12:13:56

    İktidara "KHK'ları MİT mi hazırlıyor?" diye bir soru yöneltsek, alacağımız muhtemel cevap; bunun makul ve mantıklı bir açıklamasını yapmak yerine, soruyu soranı önce "-öcü ağzıyla konuşmakla" suçlamak ve ardından da "darbeci-terörist-hain" olarak etiketleyerek susturmak olacaktır. Çünkü otoriter sistemler ne siyasi ne sivil muhalefetten hoşlanmazlar. Temel hak ve hürriyetlerin alenen ihlali ve hukuksuzluğun yüzlerce örneğini yaşadığımız şu süreçte, AYM'nin (Ş.Alpay ve M.Altan) hakkındaki en son kararı ve yerel mahkemelerin bu kararı reddetmesi; iktidar cenahından yükselen "yargı tarafsız ve bağımsızdır" sözlerini külliyen tekzip ve ret etmektedir. Ziya Paşa'nın "Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz" dediği gibi halk olarak bizler "lâfa" değil "işe" icraata, fiile bakıyoruz. Artık yeter diyelim ve bu anlamsız ve zararlı inattan vazgeçerek, bir an evvel OHAL'den normal hale geçerek demokratik hukuk devletine dönelim. Zira maddi-manevi fatura her geçen gün büyümektedir.

  • Gündüz Alp

    13.1.2018 12:02:10

    Vesayet rejimlerinin isimlerinin (kulağa hoşgelen cici ve şirin) farklı olması bizi yanıltmasın. Mahiyet, muhteva ve uygulamaları hep aynıdır. Yâni "tebeddül-ü esmâ ile hakikat değişmez" gerçeği. Askeri yahut sivil hiç farketmez; vesayet rejimi denilince aklımıza gelen "korku ve baskı"dır. Anayasa hukukçusu Sayın İ. Kaboğlu'nun dediği "KH'ları MİT hazırlıyor" beyanı doğru ise (ki elbette bir delile istinaden söylemiştir) durum, yargı adına, vahim ötesi bir garabet ve curcunadır. MİT'in yani devletin İstihbarat kurumu kendini yasama, yürütme ve yargı yerine koyacak ve KHK hazırlayacak öyle mi? Asla kabul edilebilir bir şey değildir. Bu durum ne hukuki ne demokratiktir. Varsa böyle bir hata daha büyük başka ve vahim yanlışlara, hukuk ihlallerine sebep olabilecek gayri hukuki ve antidemokratik bir uygulamadır. Hoş, AYM'nin "hak ihlali" ile ilgili verdiği en son kararı bile tanımayan, yâni "takmayan" bir adalet kurumu ile karşıyayız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı