Türkiye 20 Temmuz 2016’da sokulduğu OHAL rejiminde, çoğu hâlâ Meclis onayından geçmemiş olan KHK’larla yönetilirken, çıkarılan her KHK ile yeni ve çok ağır mağduriyetlere yol açılıyor.
Demokrasi tarihimizde benzeri hiç yaşanmamış olan bu hale demokrasi ve hukuk adına itiraz edip fren koyması gereken ve beklenen kurumlar tamamen meflûç durumda.
Ne Meclis iradesine sahip çıkabiliyor; ne de AYM başta olmak üzere yargı kurumları bu meselede bir inisiyatif ortaya koyabiliyor.
Bu son derece vahim ve endişe verici duruma Türkiye ne zamana kadar seyirci kalacak?
Aşağıdaki değerlendirmeleri, KHK bahsinde hukuka saygılı ve demokrat bir yaklaşımın ifadesi olarak, bu noktada düşündürücü ve uyarıcı bir işlev görmesi dileğiyle aktarıyoruz.
Altındaki imza 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’e ait.
1987 yılı Meclis Bütçe Görüşmelerinde DYP adına partinin Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmanın tutanaklarından:
“Yapacağım ikinci ikaz Kanun Kuvvetindeki Kararnamelerdir. Kanun Kuvvetinde Kararname fikrini eleştiriyor değilim. Çünkü Kanun Kuvvetinde Kararname fikri 1969’da Adalet Partisinin programında mevcuttur. Yalnız, ifrattan tefrite gidilmesini eleştiriyorum.
“Kanun Kuvvetinde Kararnamelerle herşeyi halledemezsiniz. Bilhassa kişi haklarıyla ilgili Kanun Kuvvetinde Kararname olmaz, olmaması da lâzımdır. Temel hakları düzenleyen Kanun Kuvvetinde Kararname olmaz. Temel haklar mutlaka Meclislerin işidir.
“Ayrıca devlet memurlarının, çalışanların haklarını tanzim eden Kanun Kuvvetinde Kararnameler de olmaz. Bunlar kazanılmış hakları zedeleyebilir.
“Onun içindir ki Kanun Kuvvetindeki Kararnameleri herşeye teşmil etmekte, herşeye götürmekte yarar yoktur. Bunu sınırlı götürmek lâzımdır.
“Kanun Kuvvetinde Kararnamelerde Meclisler yasama yetkilerini kısmen icraya devretmektedirler.
”Kanun Kuvvetinde Kararnameler daha çok ekonomik faaliyetlerin daha çabuk görülmesi için düşünülmüştür. Öyle de olmalıdır bana göre. Ama bunu bir toplumun her safhasına teşmil ederseniz o takdirde işin içinden çıkma imkânınız olmaz.”
***
-“Robot yüzlü, ezen devletin yerini şefkatli eller aldı” diyen AKP’li Ravza Kavakçı Kan’a: Hapisteki 17 bin hanım ve 668 çocuktan ne haber?!!
-Bu devirler de gelir geçer ve kazanan her zaman olduğu gibi hak, adalet, vicdan olur. Zulmün ilanihaye devamı asla mümkün değildir.
-Antakya’daki Güney-Akdeniz bölge toplantımız da çok verimli ve istifadeli geçti. Katılan ve katkıda bulunan bütün okurlarımıza teşekkürler.