"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kemalist projenin “ilâhiyat” ayağı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Ağustos 2016, Salı
15 Temmuz kalkışmasından sonra tekrar nükseden cemaat ve tarikat alerjisini yazıya dökenlerden biri, Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun aynı yöndeki şu iddialarını referans göstermiş:

“Günümüzdeki dinî cemaatleşmeler ve tarikat örgütlenmeleri geçmiş dönemlerdeki geleneksel sınırlarında kalarak insanların ahlakî gelişimine, derunî dindarlığına katkı sağlayıcı bir çizgide hizmet üretse, toplumda engin bir hoşgörünün yerleşmesine öncülük etse, toplumun sosyal bağını güçlendirici roller alsa hem meşruiyetlerini perçinlemiş, hem de dine ve topluma hizmet etmiş olurdu, ama üzülerek görüyoruz ki öyle olmadı. Yani tarikat ve dinî cemaatleşme günümüzde Müslümanların dindarlığını güzelleştirme çabasından ekonomik çıkar ilişkisine, siyaset projesine, sosyal örgütlenme modeline dönüştü.” (Ayşe Sucu, Sözcü, 1.8.16)

Bir defa bu ifadelerle cemaatlerin işlevinin bu derece sınırlandırılması ilk yanlış. İkincisi, cemaatlere böylesine genelleyici ithamlar yapılması bir başka hata. Üçüncüsü, bazı cemaatlerin söz konusu durumlara girmesinde, onları bu yanlışlara yönelten maksatlı siyasî projelerin es geçilmesi bir diğer sıkıntılı nokta.

Bardakoğlu’nun başkanlık görevinde bulunduğu dönemlerde her vesileyle “Okullarda Peygamberimizi, camilerde M. Kemal’i anlatmalıyız” lafını tekrarlamış bir isim olduğu da hatırlanırsa, mesele daha da netlik kazanmış olur.

Onun tek yanlı cemaat eleştirilerini referans gösteren Sucu’nun, lafı getirip M. Kemal’in “Efendiler, Türkiye dervişler, şeyhler ve meczuplar ülkesi olamaz” sözüne bağlaması da, konuyu tamamlıyor.

Niyet ve maksat gayet açık: 15 Temmuz’u fırsat bilip ülkeyi gayri fıtrî ve sosyal gerçeklere aykırı “Kemalist fabrika ayarları”na döndürme projesinin “ilahiyat” ayağı da harekete geçirilmiş durumda.

Tuzağa düşürülen kimi cemaat ve tarikatların verdiği arızalı görüntüleri kullanarak Kemalist projeyi güncelleyip tekrar tedavüle sokma çabaları bir defa daha vizyonda.

Ancak bu zorlamalı gayretlerin, Bediüzzaman’ın ısrarla vurguladığı Kur’anî setleri ve bu çerçevedeki sosyolojik vâkıaları aşması eskiden mümkün olmadı, şimdi de olmaz.

Darbeye karşı demokrasi için sergilenen takdire şayan birlikteliğin, hukuk ve adalet için de aynı duyarlılıkla ortaya konulmasını diliyoruz.

Öfkeyle, rövanş ve linç mantığıyla ne demokrasi korunabilir, ne de gerçek anlamda hukuk ve adaletin gerekleri yerine getirilebilir. Dikkat!

Maide 8: Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın sizi adaletsizliğe itmesin

Okunma Sayısı: 7075
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • seyda

    10.8.2016 10:18:33

    nur kardeşlerim makam tatlıdır,vallahi öyle diyanetçiler ve ilahiyatçılar vardır ki dinini dünya mukabilinde satışa çıkarır.sayın görmez talimatla iş gören bir kurum dine istenildiği tarzda hizmet edemez.nurcu biliniyorsun ama üstadıma hiç mi hiç uyan tarafınız yok.üstadımın mertliğine, istiğnasına, hakikati haykırışına, makam karşılığında bedel isteyenlere karşı çıkışına baksanıza.R.Nur tafrif edildi karşı çıkışın olmadı,inhisar altına alındı taraf çıktın,diyanet bastırdı bazı bölümleri çıkardı birilerini üstada dost göstermek için.Maalesef diyanet kurumu bir bediüzzaman bir imam azam,bir imamı gazzali çıkaramadı yolunda yürüyemedi.Uzun süre afganinin abduhun ibn-i teymiyenin m.bin abdulvahabın sünnete uymayan görüşlerinin uygulama alanı oldu.bunlar ki cüzi dünyalık karşısında hayatı hakir gördüler zindanlarda hayatlarının büyük kısmı geçti kimi can verdi.Diyanet çıkarır, ama kimi? talimatla iş gören rifatçıları görmezleri.sakın emir kuluyuz demeyesin çünkü bu mazeret sayılmaz.

  • Ahmet

    10.8.2016 03:28:48

    Musa avciya:Kardesim insanlari aglatan vahset olur.Ama asla guldurmez.Allah vicdan gozunuzu acsin ne diyelim baska

  • musa avcı

    9.8.2016 23:22:29

    Din surasinda maalesef baskan konusmasinda dinin sadece diyanet ve ilahiyatin tekelinde olmasi gerekdigini savundu ...gulen vahsetinin dini cemaatlerden ayri tutlmasini vurgulamasi gerekirken aksine genelleme yapmasi kendisinin konumuna makamina yakismayacak soz ve davranis sergilemesi islama olan zfiyetini ortaya koymusdur...

  • sezen

    9.8.2016 20:25:14

    maalesef sui misal teşkil olay ve uydurdukları gruplarla tüm cemaatleri aynı torbaya koyup aynı muameleyi gösterecekler.islamın ruhu olan cemaatler bterse islamda bitmiş olacak.Derin planlar bunu gösteriyor

  • mirza said

    9.8.2016 19:43:12

    çocuksuz,ama mutlu bir aile.çocuk yerine evde bir koç beslerler.çok sever eşler bu koçu. Bir ara kıskanır mutluluklarını iblis.yuvayı yıkma planı yapar.Beyin evde olmadığı bir an evin hanımı mutfakta,evin kapısı açık. koçun kazığını gevşetir iblis.çözer çözmez koç yatak odasına dalar,boy aynasında kendisiyle toslaşacağını zannettiği timsalini görür bir kafayla ayna yerde.canı kadar sevdiği aynanın kırıldığını gören hanım koçu boğazlar.Akşam eve gelen bey öfkesinden hanımı boğazlar hanımın yakınları gelip enişteyi boğazlar.Küçük şeytanlar iblise yaptığını beğendin mi diye çıkışır.İblis sadece kazığı gevşettim,suçum yok der çıkar işin içinden.Bu gün maalesef toplum olarak böyleyiz.öfkeyle kalkıyoruz,araştırmadan gerçek suçluyu bulmadan karar veriyoruz.itidal yok bizde.Olayın gerçekle ilgisi var mı yok mu tetkik zahmetine katlanmıyoruz.Koroya uyuyoruz.Bu sebeple bazen canlar yakıyoruz,yuvalar yıkıyoruz ama son pişmanlık fayda etmiyor.zalim izzetinde mazlum zilletiyle göçüp gidiyor....

  • SAİD HAKTAN

    9.8.2016 11:47:53

    Bugün bu meseleye an çok sevinenler ve yapmak istediklerinin devlet eliyle gerçekleşmiş olmasına memnun kalanlardır.En Başta bu darbe girişiminin bir gurup tarafından değil,görünmeyen ve adı söylenemiyen guruplarca yapıldı.kemalistler,laikler ve kendilerine devlet içinde yer bulmaya çalışan hükümet karşıtı güçlerin hepsi var...Evet adı geçen gurup belli ki kullanılmış.Ama yazık inanalar kardeştir.Göz altında suçlu olduğu kesinleşmemiş bir öğretmen vefat ediyor.Cenazenin defn edileceği yer verilmiyor...Bu nasıl bir vahşet...Velevki hata yapmış.Peygamberimiz geçen Yahudi ve Hristiyan cenazeler için bile ayağa kalkmadı mı?Bu olay bizim hangi cinnet halinde olduğumuzu gösteriyor.Kimin ne yaptığı belli değil.HAİNLER MEZARLIĞI yapanlar.Onların çocukları, anne ve babası bu acıyı nasıl yaşıyor acaba..Buna ençok sevinenler solculardır.Ve maalesef bir kin uğruna çok samimi ve masum insanın (bilerek isteyerek darbeye bulaşanlar istisna) canı yanıyor...Allah cc insaf versin...

  • turgay namdar

    9.8.2016 09:51:01

    Bu konu çok önemli. Acilen "Yeni Asya Araştırma Merkezi" ya da "Risale-i Nur Enstitüsü" adına bir solukta okunabilir etkili bir broşür çıkartılmalı ve geniş kitlelere dağıtılmalıdır.

  • kubilay

    9.8.2016 07:38:20

    1980 ihtilaliyle millete içirdikleri öldürücü zehiri, (yeni asya camiası hariç)yanlarına aldıkları cemaat ve tarikatler vasıtasıyla meşrulaştırmak isteyen ihtilal liderleri sus payı veya rüşvet kabilinden din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin mecburi hale getireceklerini söz verdiler.duyulur duyulmaz bir gurup ilahiyatçı soluğu köşkte alır.Sebeb-i ziyaretlerini darbeci netekimci kenana söylerler;"paşam tez elden bu sözünüzden vaz geçin çünkü böyle olursa süfyanın devrimleri elden gider okullarda şeriat anlatılır"netekimci kenan böylesi ilahiyatçılardan (Allah bildiği gibi yapsın) biraz daha namuslu çıkar ve şöyle der;"ben bunu bir defa söz verdim sözümden dönemem" zındıkaya dost dine muhalif böylesi ilahiyatçılar(!)olsa ki neye yarar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı