"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadrolar ve tasfiyeler

Kâzım GÜLEÇYÜZ
30 Aralık 2016, Cuma
Bediüzzaman Said Nursî 1908’de İkinci Meşrutiyetin ilânından üç gün sonra Sultanahmet Meydanında düzenlenen mitingdeki “Hürriyete hitap” nutkunda memur kadroları için şöyle diyor:

“Bir cisim birden zerrattan tahallül (ayrışması) ve yeni zerrattan teşekkül eylemesi muhal (imkânsız) olacağından, cism-i devletin birden memurîni (memurları) ref’ (kaldırması) ve yenilerini ikame eylemesi muhal olmasa da müteazzirdir (çok zordur). Binaenaleyh, istidadı habis ve kabil-i ıslah olmayan (ıslahı imkânsız) adamları zaten cism-i devlet def’-i tabiî ile (doğal süreçte) ifraz edecektir (ayıracaktır). Amma kabil-i ıslah olanlar, zaten güneş garptan tulû etmediğinden (batıdan doğmadığından), tevbenin kapısı açıktır. Bunların tecrübelerinden istifade etmeli. Bunların yerini dolduracak kırk sene lâzım.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 179-180)

Devleti canlı bir organizmaya, memur ve bürokrasi kadrolarını da onun zerrelerine benzeten Üstad, özellikle büyük inkılap ve köklü değişimlerde bu kadrolara nasıl  yaklaşılması gerektiğini bu ifadeleriyle dile getirirken; topyekûn bir tasfiyenin yanlışlığını ve imkânsızlığını, kadro değişiminin zamana yayılan bir süreç içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini, aksi takdirde devlet fonksiyonlarının işlemez hale gelebileceğini vurguluyor.

Eski kadrolardan kabil-i ıslah olup yeni dönemin şartlarına uyum sağlayabilecek olanların muhafaza edilip tecrübelerinden istifade edilmesi gerektiğine dikkat çekerken, topyekûn bir kadro yenilemesi için ortalama 40 seneye ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Konjonktürel, ideolojik ve partizanca gerekçelerle ya da asılsız ihbarlar esas kabul  edilerek girişilecek kadro tasfiye ve kıyımlarının devleti zaafa ve hizmetlerini kesintiye uğratacağı gerçeğinin altını çizen bu son derece önemli tesbit ve uyarılara, yaşadığımız süreçte de kulak verilmesi icab ediyor.

Darbeciler ve “Fetö” ile mücadele gerekçesiyle başlatılıp, bunların çok ötesine uzanan boyutlara ulaşan tasfiyelerin yol açtığı tecrübe kıyımı ve meydana getirilen boşlukla ortaya çıkan tablo, bütün kurumlarda şimdiden alarm zilleri çaldırmaya başladı bile.

Üstad: Ayetin (Maide 32) mana-yı işarîsiyle bir fert dahi umumun selâmeti için feda edilmez. Hamiyet namına rızasıyla olsa başka meseledir.

Maide Suresi 32. ayetin meali: Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birini öldürürse, bütün insanlığı öldürmüş gibidir.

Okunma Sayısı: 10409
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    30.12.2016 15:33:55

    (4)Siyasal ideoloji ve fanatik partizan yaklaşımlarla, ehliyet ve liyakat göz ardı edilerek oluşturulan kadroların, yarın bir başka ideolojiye mensup iktidar tarafından tasfiye edilmeyeceği garantisi var mı? Hükûmetler gelirler ve giderler. Devlet de ise devamlılık esastır. Her iktidar değişikliğinde kadro tasfiyesi yapılacak olur ve bunun önü açılırsa, neticede bir müddet sonra devlet aygıtı işlemez hâle gelecektir. Ülkeyi demokrasiden uzaklaştırıp, hürriyetleri kısıp, hukuku kaldırıp, adaleti yok ederek oluşacak antidemokratik ortamda neşvünema bulan menfilikleri bahane ederek, kurum ve kuruluşlarda kıyım yapmak, bu ülkeye yapılmış hayırlı bir hizmet olmayacaktır. Olmadığını gelecek nesil yaşayarak görecek ve bizi muhtemelen hayır duâsıyla yâd etmeyecektir.

  • Özcan Erkiş

    30.12.2016 15:07:11

    (3) Bir yıl önce şiddetle karşı olduğu Başkanlık sisteminin gelmesi için iktidardan fazla gayret gösteren bir muhalefet partisinin teşebbüsü ile gündeme getirilen (mini) Anayasa değişikliği, kavgalı-gürültülü bir komisyon çalışması sonunda 18 maddelik Başkanlık Anayasası maalesef kabul edildi. Geriye iki safha kaldı. Meclis Genel Kurulunda 330 oy çıkarsa sonrası referandum. İki partinin mutabakatı iki partinin dayatması ile yâni bir belediye reisinin dediği gibi -lütfen bağışlayın - "bağırta bağırta" komisyondan geçirildi. Topyekûn bir milleti ve istikbalini ilgilendiren bir meselede, dayatmacı ve baskıcı bir zihniyetle yapılan projenin siyasî, iktisadî ve içtimai hayatımızı "uçuşa geçireceği" umuluyorsa daha şimdiden yanıldığımızı söyleyebilirim. Çünkü getirilmek istenen sistemin dünyada pek çok örnekleri var ve hiç birisi ne ekonomik ne demokratik yönden hiç de iyi ve güzel değiller. Latin Amerika ülkeleri, kuzey Afrika ülkeleri ile Orta Doğu ve Körfez ülkelerine bakalım lütfen.

  • Remzi Gökdoğan

    30.12.2016 14:55:30

    Kazım Bey, Üstad hazretlerinin Allah vergisi harikulâde zekasını gösteren ifadelerini günümüzdeki olaylarla enfes bir şekilde bağdaştıran yazınızı çok beğendim. Kaleminize sağlık.

  • Özcan Erkiş

    30.12.2016 12:37:42

    (1) Siyasal İslâmcı' ların -suçlamak kastıyla söylemiyorum- fikren beslendikleri kaynak Risale-i Nur'lar olmadığından ve ona karşı hep müstağni kaldıklarından, Bediüzzaman Hz.nin (ra) asrımızın dertlerine deva olacak ne teşhisine ne tedavisine ne de reçetesine maalesef bakmamışlardır. Aksi olsaydı Allah' u a' lem şu kriz ve kaosu yaşamıyacaktık. Hâlâ aynı siyasî ideolojileri istikametinde ısrar ve inadla hareket etmek suretiyle hata üstüne hata yapmaktadırlar. Buna rağmen kendilerine karşı bir öz eleştiri yapmak yerine, hatayı başkalarına yükleyerek, toplumda oluşacak ittihad ve tesanüdü de bir anlamda yok etmektedirler. Oysa hem bizim hem bölgemizin barış ve huzura şiddetle ihtiyacı vardır. Bırakın 40 sene beklemeyi ülkemiz için şu günler bile çok ehemmiyetli ve kıymettardır.

  • Özcan Erkiş

    30.12.2016 12:16:21

    (1) Bediüzzaman Hz.nin (ra) -bir asır evvelden haber verip uyardığı bir hakikati ve acı neticelerini bugün maalesef yaşayarak görüyoruz. Meselâ anarşi ve terör, ülkede tecrübeli kadroların toptancı bir zihniyetle tasfiye edilmesi neticesinde oluşan güvenlik ve istihbarat zaafiyla (hoş bunu iktidar kabul etmese de) pek cana mâl oldu. Hem mesela yargıdaki tasfiyeler ve yerine gelen kadrolar tarafından hukuk kanunsuzluğa, adalet mağduriyeti netice veren zulme dönüştü. Eğitimdeki tasfiyelerin acı meyveleri de önümüzdeki yıllarda ayan beyan görülecektir. Siyasi çıkar kaygıları yahut ideolojik sebepler veyahut kin ve nefret gibi fikr- i intikam duygularıyla yapılan tasfiyeler, bir müddet sonra devleti işlemez hâle getirecek ve faturasını da millet olarak hep birlikte - acı ama gerçek - biz ödeyeceğiz. Başkasının aklına ihtiyaç duymayanların akıllıca işler yaptıkları pek nâdirdir. Herkesin cuması hayırlı ve mübarek olsun.

  • Arif Karahan

    30.12.2016 11:43:59

    Demokratlık her fikre açık olmaktır. Alkış tutmayanlara da yer veriniz. Selam

  • erkan

    30.12.2016 10:52:38

    Allah sizden ebeden razı olsun

  • aydın

    30.12.2016 10:13:39

    Bir beldede bir kişi cinayet işlese bütün belde bu cinayetten sorumlu tutulabilir mi? Allah (c.c) "Kimse kimsenin günahından ötürü muaheze edilemez" buyuruyor. Masum hiçbir şeyden haberi olmayan insanların ödedikleri bu bedel niye?

  • Mustafa ÖZMÜŞ

    30.12.2016 10:05:18

    alemce malumdur ki, devlet bir şahs-ı manevidir. Çocuk gibi, teşekkülü, büyümesi tedricidir.Ve keza, yeni teşekkül eden bir devletin, bir milletin ruhuna kadar nüfuz eden eski bir devlete galebe etmesi, yine tedricidir, zamana mütevakkıftır.

  • Metin

    30.12.2016 10:02:26

    Devletin 40 yıllık terörle mücadele hafızası silindi. El yordamıyla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Şimdi zeka ve yetenek sıralaması yapılmamış ehliyetsiz insanlara mülakatla kapı açılıyor. Bunun bedelini bir senedir ödedik, ve ne yazık ki gelecek bedellerin neler olacağını kestirmek çok güç. bu bedel koskoca bir vatan olabilir. Allah muhafaza...

  • khk magduru

    30.12.2016 09:51:26

    Kendini tam tanittir Allah'ım! Sen (CC) yetersin

  • Murat

    30.12.2016 09:00:33

    Kazım bey öncelikke halen gerçekten Allah ın emrettiği şekilde hak adalet kulgakkından bahseden sizin gibi müsüman. Kişilern olması bana dinim adına ümit veriyor. Ben 40 yıllık hayatım 18 yıllık öğretnenliğimde terör tererüste karşı kul hakkı yememeye ve bir karıncayı dahi incitmeme hususuda dikkat eden biri olarak şu an düşmüş olduğumuz durumdan dolayı çok buruk durumdayım. Ama Allah (c.c.) sabırla beklememizi bizden buyuruyor Ya sabır.

  • Allahcc kulu

    30.12.2016 08:22:07

    Allah,Allah,Allah...

  • CESUR ADAM

    30.12.2016 08:21:24

    NATO MERMER,NATO KAFA lılara bunu anlatmak lazım.Lakin onların anlaması içinde 40 000 bin fırın somun yemeleri gerek.

  • Galip

    30.12.2016 08:17:51

    Gerçekten mükemmel bir yazı. Bu kadar masum hiçbirseyden haberi olmayan insanı at sonra da başkalarının iş vermesini engelle. Ne yapsınlar ?

  • mete

    30.12.2016 06:38:12

    Daha olaylar çok taze.tsunaminin sonucu sular çekilince görülecek.ve bu ülkenin neler kaybettiği o zaman anlaşılacak.Birileri avaüst katlarda gününü gün etsin,gemi çoktan buz dağına çarptı.Sarsıntıları ninni gibi dinliyoruz.Gelen kara bulutlara rahmet gözüyle bakıyoruz.Tufan başladı ve hala çoğumuz sarhoş gibi hiçbirşeyin farkında değiliz.Ne yapalım kendi düşen ağlamazmış

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı