"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm birliğinin anahtarı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Mart 2025, Salı
Üstad Bediüzzaman’ın, dinle bilimi, vahiyle aklı buluşturup kaynaştıran, medeniyetleri buluşturan, Avrupa’yı Kur’ânî değerlerle tanıştıran, ırkçılığı reddedip kardeşliği esas alan, cehalet, fakirlik ve ihtilafı eğitim, kalkınma ve ittifakla ortadan kaldırmayı öngören Medresetüzzehra projesi, devrin Osmanlı idaresine ilettiği 1900’lü yılların başında, veya en azından DP iktidarının yöneticilerine yazdığı mektuplarla bir kez daha gündeme getirdiği 1950’li yıllarda onun tarif ettiği şekilde kurulmuş olsaydı, gerek Türkiye’de, gerekse bölge ve dünyada sonuçları nasıl olurdu, hayal etmeye çalışalım:

Bu üniversitenin temel değerleri, orada tahsil görecek nesiller vasıtasıyla Türkiye’nin yanı sıra Irak’ı, Suriye’si, Ürdün’ü, Filistin’i, Suudî Arabistan’ı, Körfez ülkeleriyle Ortadoğu’ya; Kuzey Afrika’da Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas şeridine; İran, Pakistan ve Afganistan’a; Orta Asya ve Kafkas cumhuriyetlerine taşınmış olsaydı.

Bu geniş coğrafyada doğup büyüyen nesiller Medresetüzzehra modeliyle yetişip kaynaşabilselerdi ve bu tezgâhtan geçenlerin en azından bir kısmı ülkelerinin kaderinde söz sahibi olacak konumlara gelseydi, bugün Türkiye ve diğer ülkeler çok daha farklı bir durumda olmaz mıydı? 

Dinle bilimi kaynaştıran; demokrasiyi, hak ve hürriyetleri özümsemiş; sivil toplum bilincine sahip; en az bir ortak dille iletişim kurabilen İslâm toplumlarında diktatörlüklerden, terörden, yoksulluktan, yolsuzluktan, dağınıklıktan eser kalır mıydı?

Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Kuzey Afrika ülkeleri bu halde olur muydu?

Aynı sıralarda okuyup mektep arkadaşlığı yapmış insanların ülkelerine dönüp devlet başkanı, bakan, diplomat, akademisyen, komutan, yüksek bürokrat, kanaat önderi... olarak önemli görevler üstlendikleri ve bu durumun peş peşe gelen yeni mezunlarla daha da pekiştirilerek devam ettirildiği bir tabloda, İslâm birliğinin her alandaki altyapısı çok fıtrî bir seyir içinde kurulmuş ve gelişmiş olmaz mıydı?

Kendi içinde barış, denge, ahenk, işbirliği ve dayanışmayı başarmış bir İslâm âlemi, dünya barışına ve insanlığın huzuruna da muazzam katkılarda bulunmaz mıydı?

Evet, neresinden bakılırsa bakılsın, barış, huzur ve esenliğin anahtarı bu proje.

Okunma Sayısı: 1863
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    11.3.2025 23:59:30

    İslam birliğinden ve mümin kardeşliğinden çok ama çok uzağız.

  • said

    11.3.2025 15:25:21

    Maşaallah güzel bir tespit bu durum bugün ülkemize yüksek tahsil için islam ve türk- islam devletlerinde gelen gençler kendi ülkelerinde türkiyenin ve islamın temsilini yapacak ve ülkelrinden ihracat ve ithalat için çok faydalı olacaklar...İnşaallah....

  • Yahya Yıldız

    11.3.2025 15:23:52

    Medresetüzzehra modelinin islama, insanlığa, memleketimize ve İslam coğrafyasına yapacağı hizmeti ve hedefi çok güzel özetlemişsiniz.Tam ve Daha detayını ise üç dilde yayınlanmış olan“ ittihadı İslam” kitabınızda Üstadın 55 yıllık hayalim dediği bu projeyi oldukça güzel ve anlaşılabilir bir netlikle açıklamışsınız. Allah razı olsun…Başka coğrafyalar da bu model belki tatbiki mümkün ancak Halihazırda ülkemizdeki eğitim sisteminde Kemalist sistemin umdeleri hakim olmasından dolayı bu şimdilik resmi olarak mümkün gözükmüyor. İnşallah gelecekte, açık, şeffaf ve tam demokrat bir anayasa hazırlanırsa, Nur talebesi olduğunu söyleyenlerde bu hazırlığa şimdiden kendilerini şucu bucu demeden kendi yapacaklarını şimdiden planlayabilirler. Çünkü ülkemizde ve diğer İslam coğrafyalarında Müslümanların ve insanlığın kurtuluşu hakikaten bu Kurani, İslami, ilmi ve insani reçeteye bağlıdır.

  • Mustafa

    11.3.2025 13:58:56

    Tebrikler Allah razı olsun Allah tüm işlerinizde kolaylıklar nasip etsin inşallah

  • Mustafa

    11.3.2025 13:49:35

    Allah razı olsun

  • Abdullah

    11.3.2025 11:43:41

    Değerli abe ve kardeşler? İttihadın esaslarını, tabir caizse formulunu Üstad'ımız bir asır evvel beyan etmiştir. " İttihad cehil ile olmaz,imtizac-ı efkârla o'da marifetin şua-i elektriği ile olur. İmtizac-ı efkâr olmazsa, marifet nuru yoksa ittihad olmaz.Kimse başka formul aramasın.Bugün çok sayıda nur cemaatlarıyla ayrı hareket ediyorsak, fikir ve düşünce ayrılıklarındandır.İhtila fın kaynağı da bu farklı düşüncelerdir. Evvelâ bunlar giderilmeli,sonra ittihadın önü açılır.Esasta asla ihtilaf olmamalı, yoksa bölüp parçalar.Detayda farklı dü şünceler olur ve olmalıdır.Bu terakkiye sebeptir.Her cemaat ittihattan bahsedi yor aman ittihada giden yolda kimse bir gayretin içine girmiyor.İttihad için ne lazımsa Risale-i Nur'da vardır.Yeter ki ciddi manada bir ittihad hedefi ve maksadı olsun.

  • süleyman ALIÇ

    11.3.2025 08:56:47

    Teşekkürler kazım bey Evet bu "hayel etmeye çalışalım" dedikleriniz aslında hakikatın tam kendileridir üstadın Medresetüzzehra projesi inşallah bir gün tahakkuk edecektir. Bunun tahakkuk etmesi ise Üstadı Üstad bilip onun bu projesine inanan insanların kendi aralarındaki İttihadın, Uhuvvetin, Muhabbetin sarsılmaz bir şekilde tesis edilmesinden başlar değil mi? o zaman hepimiz Bismillah deyip İttihadın, Uhuvvetin, Muhabbetin sarsılmaz bir şekilde tesis edilmesine başlayalım sonrası O'nun (C.C) işidir.

  • Said Yazar

    11.3.2025 06:05:27

    Tebrikler harika bir yazı olmuş

  • Halil İbrahim Karahan

    11.3.2025 04:19:04

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun seni...

  • Aşkın Doğan

    11.3.2025 03:24:38

    İttihat ve ittifak farklı şeylerdir.ittihati İslam,ittihati Muhammed'i cemiyeti olan nurcularin birleşmesiyle diğer cemaatlere de nokta-i istinat olmakla gerçekleşirken.ittifak ise daha Cento gibi antlaşmalarla İslam ülkeleri birbirine tesanüt eder.bu demokrasi ortamında seyyidler cemaati bu ülkelerde rahat hareket eder.devletlerden beklenecek olan mani olmamaktir.risale-i nurun siyasi önemini anlamalaridir.bizzat Nurcu olmalarida gerekmez.çünkü dinsizler bile onun hakkaniyetli hükümlerine taraftardir.belli konumlara medrasetül zehradan kişilerin gelmesi proje olamaz.bu gülen cematinin yaklaşimi andırıyor.ben sizin bütün kitaplarınızı okumuş bir kişiyim.böyle bir yaklaşiminizi hatirlamiyorum.

  • Necati

    11.3.2025 00:37:30

    Bu proje çok gecikmiş olsa da uygulanabilir. Demokratik hür bir ortamda devletten ziyade özel vakıf üniversiteleri olarak kurulabilir. Türkiye'de bu alta yapı vardır. Risale-i Nur tezgahında geçmiş artık yüzlerce binlerce prof. Doç. Ögretim görevlileri var. Yeter ki, cemaatler arasındaki ihtilaflar bitsin. Elbette bu ihtilafları da bitirecek formüller R. Nur külliyatında. Ey ehl-i iman yeter artık uyanın geçici pis siyasi hırslar, yüzünden birbirimizin aleyhinde bulunmak hastalığından kurtulalım. .

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı