Türkiye’de ne şekilde anılacağı dahi mutabakata bağlanamamış olan IŞİD-DAEŞ-DAİŞ örgütünün uluslararası bağlantılara sahip esrarengiz bir organizasyon olduğu, Avrupa’nın birçok yerinden gerçekleşen katılımlarla da sabit.
Aynı durum Türkiye için de geçerli.
Artık gün geçmiyor ki, gencecik yeni delikanlı veya kızların örgüte katılmak için evini ve ailesini terk ettiği haberi çıkmasın.
Zaman zaman yapılan “Şu kadar kişiyi tesbit edip geri çevirdik” açıklamalarına rağmen katılımlar bir türlü engellenemiyor.
Çözüm sürecinde PKK’nın birçok genci dağa kaldırmasının önlenemediği gibi.
Bilhassa üzerinde durulması gereken en önemli ve çok kritik noktalardan biri bu.
Gençleri oralara çeken şey ne?
Bir tarafta Kürt meselesini sol ideoloji ile harmanlayıp o cenahtaki gençler için Kandil ve Kobani’yi çekim merkezleri haline getirirken, diğer tarafta aynı şeyi “İslamcı” dünya görüşüne sahip gençler için IŞİD kampları üzerinden gerçekleştiren mekanizmanın arkasında ne ve kimler var?
Bu gençlere niçin sahip çıkılamıyor?
Devletin de, toplumun da kendilerini esaslı bir şekilde sorgulayıp bir an önce cevaplaması gereken son derece önemli sualler bunlar.
IŞİD vahşeti ayyuka çıkınca Batı dünyası bu tehdide karşı askerî bir operasyon için güçbirliği oluşturdu. Ve aylardır örgüt mevzilerine havadan bomba yağdırılıyor.
Ama gelinen nokta hiç iç açıcı değil.
Suriye’nin üçte birinin IŞİD kontrolüne geçtiği yönündeki haberler doğruysa, demek ki bombalar hiçbir işe yaramamış.
Aynı şeyi, senelerce dağı taşı bombalayarak yapılan PKK operasyonlarında da görmemiş miydik? Bu tür yapılarla mücadelede sadece askerî yöntemler hiçbir zaman istenen sonucu vermiyor. Tam tersine güya mücadele edilen örgüt daha da güçleniyor.
İlker Başbuğ’un “PKK’yı, militanlarına 30 bin kayıp verdirerek 5-6 defa bitirdik. Ama hâlâ dağda 5-6 bin terörist var, çünkü devlet olarak dağa çıkışların önüne geçemedik” ifadesi, bunun ikrar ve itirafı değil miydi?
Demek ki, öldürmek çözüm değil.
Asıl çözüm, Kandil’e veya IŞİD kamplarına giden gençleri ikna ederek kazanmak. Bunun en etkili yolu ise, Bediüzzaman’ın aklı da, kalbi de, ruhu da tatmin eden izah, irşad ve yorumlarında. Çıkış formülü Risale-i Nur’da.
tweet- Manevî cihad ve müsbet hareket ölçüleriyle barış ve asayişin manevî temelini inşa eden Risale-i Nur engellenmeseydi IŞİD belâsı olur muydu?