Suruç katliamı ile bir kez daha gündemin ilk sırasına yerleşen IŞİD terörü, gelinen noktada dünyanın her yerinde bir numaralı tehdit olarak görülüyor.
11 Eylül saldırılarında El Kaide adıyla ortaya sürülen radikal terör, şimdi o örgüt adına yapılanları da geride bırakan vahşet örnekleriyle IŞİD üzerinden devam ettiriliyor.
Suriye’nin içine sürüklendiği kaos ve iç savaş ortamında palazlandırılan örgüt, Irak, Libya, Mısır, hattâ Doğu Türkistan gibi çok uzak yerlere dahi musallat oldu.
Nijerya’da terör estiren Boko Haram örgütü de IŞİD’in değişik bir versiyonu.
Nerede bir baskı rejimi ve onun yol açtığı kaos ortamı varsa bu tür örgütler orada.
Suriye’de birkaç sene öncesine kadar esamesi bile okunmayan bir örgüt olarak IŞİD, 2011 ilkbaharında başlayan çatışmaların giderek şiddetlendiği süreçte birtakım karanlık ellerce sahneye sürüldü.
Ve kısa zamanda, Suriye benzeri bir kaos ve bölünme süreci yaşayan Irak’a el attı.
Sonra şartların uygun olduğu diğer ülkelere. Meselâ Kaddafi sonrasında iç kargaşaya sürüklenen Libya’ya, Sisi darbesinin mahvuperişan ettiği Mısır’a ve Çin baskısı altında eziyet çeken Doğu Türkistan’a...
IŞİD kendisini hilâfet devleti olarak ilan ediyor, bütün Müslümanlardan kayıtsız şartsız biat bekliyor; hattâ bu biatı “Müslümanlığın en temel şartı” olarak görüyor.
Ne var ki, uyguladığı acımasız yöntemler ve vahşi infazlarla İslama en büyük zararı veriyor. Dahası hep Müslümanlarla uğraşırken, meselâ İsrail’e karşı ortaya koyduğu bir eylem, hattâ söylem dahi yok.
Çünkü dizginleri MOSSAD’ın ve Pentagon’daki İsrail bağlantılı güçlerin elinde.
Kafa kesen cellâtları da Avrupalı.
Gerçek şu ki, bu örgütü ve benzerlerini İslam dünyasının başına musallat edenler uluslararası şer, tahrip ve ifsad şebekeleri. Kuranlar da, yönlendirenler de onlar.
Hedef bir taşla çok fazla kuş vurmak.
İslam imajını lekelemek, Müslüman kıyımı yapmak, Ortadoğu ve İslam dünyasındaki istikrarsızlığı azdırmak, Müslüman âlemiyle Batıyı karşı karşıya getirerek çatıştırmak...
Neyse ki Batı kamuoyundaki sağduyu artık bu hedeflere geçit vermiyor. IŞİD’in hiçbir şekilde İslamla hiçbir ilgisinin bulunmadığı, çok önemli isimlerce deklare ediliyor.
Ama IŞİD’le mücadele bahsi sıkıntılı.
İşin o tarafını ayrıca ele alalım.
tweet 1- Benzer her olayda tekrarlanan beylik ve rutin tepki mesajları sorunu çözmüyor. Evvelâ işi buralara getiren yanlış politikalardan vazgeçilsin.
tweet 2- Suriye’deki vahim gidişatı durdurup çözüm arama noktasında ilgili devletler nezdinde proaktif bir girişim başlatmak için daha ne bekleniyor?