Suriye iç savaşı 4. yılını da geride bırakırken gelinen nokta, Esed yönetiminin hâlâ ayakta olduğu, ama ülkenin iyice darmadağın ve perişan hale geldiği bir tabloyu gösteriyor.
Ve Amerika başta olmak üzere Batılı güçlerin “onunla devam” sinyalleri vermeye başladığı Esed, “IŞİD’le mücadele gerekçesiyle başlatılan operasyonlar, katılımları arttırarak bu örgütü daha da kuvvetlendiriyor” diyor.
Suriye, Irak ve Libya’daki gelişmeler ve gidişat, onun bu iddiasını tasdik ve teyid ediyor.
IŞİD heyûlâsı her geçen gün büyüyor.
Perde gerisindeki destekçi ve rehberinin İsrail, MOSSAD ve onlarla bağlantılı derin mahfiller olduğuna dair işaretler de giderek belirginleşiyor ve bu örgütün hem varlığı, hem de imza attığı vahşetler, bir taşla birden fazla kuş vurma deyişindeki mesajın çarpıcı örneklerini veriyor:
Bölgedeki fitne ve kaosu derinleştiriyor.
İsrail’i ve destekçilerini rahatlatıyor.
PKK’ya “meşruiyet” kazandırıyor.
İslam imajını lekeliyor ve kirletiyor...
IŞİD cenahında durum bu iken, “Arap baharı” adı altında “kara kış”ın yaşandığı ülkelerden Yemen üzerinden bir başka fitne senaryosunun daha sahnelendiği dehşetle temaşa ediliyor.
1970’li yılların ABD-SSCB rekabetinde kuzey ve güney diye ikiye bölünmüş olan bu küçük, ama stratejik ülke, şimdi de mezhep eksenli bir iktidar çatışmasına sürükleniyor. İran destekli olduğu ifade edilen Husi darbesi, Suudi Arabistan’ın öncülüğünde 10 Arap ülkesinin ortak bir karşı operasyonunu tahrik ve davet ediyor.
Bu şok gelişmeye Türkiye adına verilen tepki de dış politikada yeni U dönüşlerini içeriyor.
Ankara Husilere yönelik operasyona verdiği destekle hem Mısır’ın darbeci cumhurbaşkanı Sisi ile aynı cephede yer almış, hem de İran’a verdiği tepkide İsrail’le aynı düzleme kaymış durumda.
Söylemler bile birbirine benziyor.
Erdoğan’ın yine tuhaf bir Türkçeyle sarf ettiği “İran bölgeyi kendine domine etmenin gayreti içerisinde” sözüyle, Netanyahu’nun “Tahran Ortadoğu’yu fethetmeye çalışıyor” ifadesindeki örtüşme tevile yer bırakmayacak kadar açık.
Sonuçta Türkiye, komşuları Irak ve Suriye’den sonra, İran’la da gerilime sürükleniyor.
Allah sonumuzu hayreylesin...
tweet 1- 40-50 yıl öncesinin ihbar mektuplarıyla gündem oluşturmaya çalışanlar, bu yöntemin bumerang gibi kendilerini de vurabileceğini unutmasınlar.
tweet 2- Bediüzzaman: Şimdiki hafiyeler eskilerden beterdirler. Bunların sadakatine nasıl itimat olunur? Adalet onların sözlerine nasıl bina olunur?