Türkiye’nin çağrısıyla İstanbul’da yapılan Kudüs gündemli olağanüstü İslam İşbirliği Teşkilâtı zirvesinde, İslam ve Arap dünyasının ve teşkilâtın iki lokomotif ülkesi olan Suudi Arabistan ve Mısır, devlet başkanı düzeyinde temsil edilmedi.
Trump’ın Riyad ziyaretindeki meşhur küre fotoğrafında ABD Başkanıyla aynı karede poz veren Kral Selman ve General Sisi, İstanbul’daki resimde yoktular.
“Mısır’ın Kenan Evren’i,” yaptığı darbe sonrasında Türkiye ile ilişkileri tamamen dibe vurduğu; Suud Kralı da özellikle Katar krizinde ve İran’a yaklaşımda Ankara’dan iyice ayrı düştüğü için zirveye gelmemiş olmalılar.
Ancak sonuçta, İsrail İstihbarat Bakanının “Trump Kudüs kararını bazı Arap rejimlerinden aldığı yeşil ışıkla açıkladı” sözünü doğrulayan bu durum, İslam dünyasındaki derin ve vahim çatlağı da açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Hal böyle olunca, İsrail ve Trump’ın başkanlığıyla birlikte ona daha da sıkı sahiplenen ABD için, bölgede keyiflerince ve doludizgin at koşturabilmelerinin zemini iyice açılmış oluyor.
Bu duruma ve ortadaki büyük gediğe rağmen İİT’nin aldığı “başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti”ni tanıma kararı pratikte nasıl bir karşılık bulur, göreceğiz.
Burada AB’nin de aynı yaklaşımı kararlı bir şekilde savunarak dillendirmeye devam etmesi, hattâ Trump’ın kararı sonrası destek talebi için Brüksel’e giden Netanyahu’ya yüz vermemesi çok önemli.
Ama malum politikalarıyla, hele OHAL sürecinde iyice ayyuka çıkan hukuk ve demokrasi ihlalleriyle AB ile köprüleri neredeyse tamamen atma noktasına gelen AKP iktidarının, bu yaklaşımıyla Türkiye ve İslam âlemine bu önemi ıskalatma riski çok yüksek.
Bir de İİT zirvesinde alınan kararların icraya dökülüp uygulanması meselesi var. Başkenti Doğu Kudüs olacak bir Filistin devletini tanıma kararına kaç teşkilât üyesi uyacak ve ne zaman gereğini yapıp hayata geçirecek?
Peki, tanıma kararının devamı olarak “Büyükelçilikler Doğu Kudüs’e taşınsın” denilmesi de gerekmez miydi? Ama denilmedi. Çünkü bu işin pratikte İsrail engeli ve Filistin’in bunun için gerekli altyapıya sahip olmayışı gibi handikapları var. Bu yüzden “ABD’ye uyup temsilciliklerinizi İsrail’in başkent saydığı Kudüs’e taşımayın” çağrısıyla yetinildi.
Filistin’in işi hâlâ çok zor....
Adalet, hukuk ve mağduriyetler üzerine söylenmemiş sözün neredeyse kalmadığı, ama keyfîlik ve hukuksuzlukların hâlâ devam ettiği bu kasvetli süreci aşmak için kararlı ve sağlam duruşu hiç gevşetmeden ve asla yılgınlığa, bezginliğe düşmeden hukuk mücadelesine devam...
Kudüs krizinin arka planı - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/kudus-krizinin-arka-plani_448479