"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hükümetin icraatına karışmamak” derken...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
10 Nisan 2016, Pazar
Üstadın iktidar tarafgirleri tarafından hep öne sürülen sözlerinden biri de şu:

“Risale-i Nur şakirtlerinin, mümkün olduğu kadar siyasete, idare işine ve hükümetin icraatına karışmamak, bir düstur-u esasîleridir.” (Şualar, s. 568):

Üstadın, aktif siyasetle fiilen uğraşmak ve devlet idaresine talip olup “hükümet icraatına karışmak”tan hassasiyetle uzak durup kaçındığı, öteden beri çok iyi bilinen bir husus. Ancak “hükümet icraatına karışmamak” ifadesinden, hükümetlerin hukuku, hak ve hürriyetleri baskı altına alan müstebit ve keyfî uygulamalarına seyirci kalmak şeklinde bir sonucun çıkarılamayacağı da ayrı bir vakıa.

Öyle olsaydı Üstad 1909’daki Divan-ı Harb-i Örfî müdafaasında “Bu hükümet zaman-ı istibdatta akla husumet ediyordu; şimdi de hayata adavet ediyor. Eğer hükümet böyle olursa yaşasın cünun, yaşasın mevt! Zalimler için yaşasın cehennem!” diye haykırmazdı. Ve “Hürriyeti lafızdan ibaret bulunan gaddar bir hükümetin en rahat yeri hapishane olsa gerektir” demezdi (Tarihçe, s. 98-9).

Padişahlık ve meşrutiyet hükümetleri için bunları söyleyen Üstad, cumhuriyet sonrası tek parti hükümetlerine  de, onlarla mübareze ve işlerine karışmak gibi bir niyet ve teşebbüsünün asla bulunmadığını her fırsatta defaatle tekrarlarken, onlardan da hizmetine müdahale etmeyip engel olmamalarını ısrarla talep etti.

Ayrıca, “Her hükümette muhalifler bulunur, asayiş ve emniyete ilişmemeleri şartıyla onlara ilişilmez” gibi sözlerle, muhalefeti kabul ve hazmetmeleri telkin ve tavsiyesinde bulundu. Ve “Haksızlığa, zulme, kanunsuzluğa karşı muhalefet hiçbir hükümette suç sayılmaz; bilâkis muhalefet meşru ve samimî bir muvazene-i adalet unsurudur” diyerek hukuk ve demokrasi dersi verdi (age, s. 1000).

Bugüne de ışık tutan son derece önemli mesajlar bunlar.

Elbette ki, antidemokratik ve hukuk dışı müdahalelere karşı, seçilmiş hükümetin yanında olup, meşru icraatlarına da karışmayalım. Ama aynı hükümet hukuku ihlal eden, hak ve hürriyetleri baskı altına alan keyfî uygulamalara tevessül ederse buna da karşı çıkalım.

(Cemaat ve İktidar kitabımızdan, s. 139-41)

Eskiden hep “yasak” dediği başörtüsüne şimdi ortaöğretimde dahi “evet” diyen Danıştay’daki bu olumlu değişim, sevindirici ve ümit verici.

Okunma Sayısı: 4464
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • garip talebe

    10.4.2016 19:48:25

    çok tutarlı yerinde bir yazı...Üstadımızın vaaz ettiği bu hakikatleri dile getirdiğiniz için teşekkürler.Haydar Ağa ve Haydo ortasında Haydar demenin önemi burada..devam etmeli..

  • Garib Doğu

    10.4.2016 12:08:49

    Yeni Asya'da, senede böyle Risale-i Nur'un doğru anlaşılmasını sağlayan bir kaç yazı çıksa bile vazifesini hakkıyla ifa etmiş olacak diye düşünüyorum.Bu fevkâlade önemli bir vazife.Çünkü Risale-i Nur külliyatının ve özellikle içtima-i ve siyasi meselelerinin doğru anlaşılması ve hayata doğru intikal etmesi büyük bir mesele haline gelmiş.İhtilafların,iftirakların en büyük sebebi R.Nur'un içtima-i ve siyasi meseleri ile meslek ve meşrebinin doğru anlaşılıp,hayatta doğru tatbik edilmemesidir.Bütün ihtilafların merkezinde bu var. Onun için bu konuda ne kadar tahşidat yapılsa azdır. Eğer meşru hükümetlerin yanlış icraatları eleştirilmez ve göz yumulursa,o zaman emri bil maruf,nehyi anilmünker nerede kalır? Padişahlık ve meşruti hükümetler zamanında yapılan baskı ve hukuksuzluklara Üstat karşı çıkmıştır. Siyasi hayata yanlış olarak tatbik edilen R.Nur'un bir cümlesinin;doğrusunu delillriyle ortaya koyduğu için Kâzım beyi can-ı gönülden tebrik ediyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı