Adalet Bakanlığının “50 binden fazlası tutuklu” dediği ve “silahlı terör örgütü üyeliği” ile suçlanan insanlara yaklaşım tarzı ve yapılan farklı muamele baştan sona hukuksuzluklarla malûl.
Bir defa çoğu dayanaksız şüphe ve ihbarlarla tutuklanan bu insanlara, daha yargılanmadan peşinen suçlu gözüyle bakılması en başta masumiyet karinesinin ihlâli.
Eğer suçlamalar sağlam delillerle ispat edilemeyip de yargılama sonucunda beraat ederlerse, bunun telafisi var mı?
Keza cemaat mensubu olanların tamamına “örgüt” üyesi gözüyle bakılıyorsa, bu da çok yanlış. Cemaat ayrı, örgüt ayrı.
Cemaat tabanında olduğu için sırf bu sebeple içeri atılanların darbeyi planlayıp gerçekleştirdiği iddia edilen örgüte de üye oldukları varsayımı hukuka uyar mı?
Diyelim ki, içlerinde böyleleri de olsun, ama suç da, ceza da şahsîdir. Bu anlamdaki “irtibat ve iltisak” şüpheleri genelleştirilerek herkese teşmil edilebilir mi?
Kaldı ki, tutuklananların içinde cemaatle hiçbir alâkası olmayan birçok kişi de var.
Velhasıl, her fırsatta gündeme getirilen 249 şehidin hesabını hiç ilgisi olmayan kişilerden sormaya kalkan bir linç mantığının hukuk devletinde asla yeri olamaz.
Peki, aynı ithamlara maruz 105 bini aşkın kişiden hemen hemen yarısının tutuklu, yarısının tutuksuz yargılanıyor olmasının mantığı, gerekçesi ve ölçüsü ne?
Tutuklu olanlara yapılan negatif ayrımcılıklar da hukuksuzluklar silsilesinin bir diğer halkası. Açık ve kapalı görüşlerle telefon görüşmelerinden başlayıp gazete ve mektup haklarına kadar uzanan bir dizi keyfî kısıtlama ve engelleme söz konusu.
Kanunun öngördüğü ve terör, cinayet, gasp, hırsızlık, uyuşturucu, tecavüz... gibi suçlardan hükümlü ve tutuklu olanların istifade edebildiği pek çok hak, f.ö suçlamasıyla içeri atılanlardan esirgeniyor.
Dahası, Nur gibi çiçeği burnunda gelinler, yeni doğum yapmış anneler, ağır hasta yaşlılar, duruşma için adliyeye veya muayene için hastaneye götürülüp getirilişlerinde, en az üç jandarma eşliğinde, elleri kelepçeli vaziyette terörist muamelesine tâbi tutularak aşağılanıyor.
“Herşey hukuk içinde” mavallarıyla...
***
Bylock iddiası kaynaklı haksızlıklar ayyuka çıkmışken AYM’nin bunu görmeyip uzun tutukluluğa onay vermesinin tek yorumu var: İç hukuk bitti!
Darbecilerin Bylock'u kullanması delil sayılıyorsa o zaman bu mantık Whatsapp için de işletilsin! 15 Temmuz'da onu da kullananlar olmuştu!
Tutukluların kanunî haklarını gasp edenler suç işliyor - http://www.yeniasya.com.tr/video/tutuklularin-kanuni-haklarini-gasp-edenler-suc-isliyor_435852