"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hukuk ve vicdan adına

Kâzım GÜLEÇYÜZ
08 Mart 2017, Çarşamba
Geçen haftaya damgasını vuran ve Yeni Asya’nın manşetleri üzerine düzeltilen skandallara hafta içinde eklenen üçüncüsü, yani Nur Ener’in, “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklanması için birçok şey söyledik. Bu zulüm sona erene kadar da söylemeye devam edeceğiz inşaallah.

Öncelikle bir Yeni Asya mensubunun böyle bir ithama muhatap kılınmasını, bize yapılmış en büyük iftira ve hakaret olarak görüyor, şiddetle reddediyoruz.

Yaklaşık üç sene önce, evvelâ stajyer bir iletişim fakültesi öğrencisi, mezun olur olmaz başka cazip tekliflere iltifat etmeyip Yeni Asya’yı tercih eden bir elemanımız olarak Nur Ener’in de böyle bir suçlama ile uzaktan yakından en küçük bir alâkası yok ve kesinlikle de olamaz.

Buna karşılık, gazetemizde yayınlanan fevkalâde çalışmalarında okurlarımızın gördüğü ve bizim de yakînen yaşayıp, iftiharla ifade etmekten kendimizi alamadığımız gerçek şu ki; Nur Ener son derece başarılı ve gelecek vaad eden bir gazeteci; daha da ötesinde ahlâklı, çok çalışkan, üretken ve pırıl pırıl bir arkadaşımız.

Ona yapılan muamele, ülkemizde doludizgin devam eden hukuksuzlukların vardığı raddeyi gösteren yeni bir örnek.

Evlilik hazırlığındaki bir genç kız olarak tek kaldığı evinin geceyarısı erkek polislerce basılarak aranması; sahibinin bilâhare kendisini arayıp “Bir anlık öfkeyle yazdım, çok pişmanım” dediği bir ihbar mektubu esas alınıp “somut delil” olarak kabul edilmek; yöneltilen suçlama ve sorulara verdiği cevaplar ise hiçbir şekilde nazara alınmamak suretiyle demir parmaklıkların arkasına konulması...

İnsanların hürriyetlerini gasp edip itibarıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı. Hâkimin görevinin gereği hukuk ve adaleti sağlayıp, masumların hakkını gözetmek iken tam tersi olur, hâkimlik “masumları içeri tıkma memurluğu”na dönerse, hukuk devletinden söz edilemez.

Çok vahim bir adlî hata olarak gördüğümüz bu durumun bir an önce düzeltilmesini “hukuk ve vicdan adına” talep ediyor; arkadaşımızı en kısa zamanda yeniden aramızda görmeyi sabırla bekliyoruz.

Nur’la yaptığımız bir periscope programı: İslam hükümdarlarından yargı bağımsızlığı örnekleri http://www.yeniasya.com.tr/video/islam-hukumdarlarindan-yargi-bagimsizligi-ornekleri_398876 … 

12 Eylül ürünü ANAP’ın, iniş sürecinde yaptığı son işlerden biri Yeni Asya’ya musallat olmaktı. Sonra ilk seçimde tepe taklak olup gitti...

 

1990’da Kocatepe’de Bediüzzaman mevlidi okuttu diye Yeni Asya’nın üzerine gelindi. 1991’deki ilk seçimde ANAP 8 yıllık iktidarını kaybetti.

Okunma Sayısı: 6913
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD HAKTAN

    8.3.2017 14:46:00

    Kazım Kardeşim Malatya da yaşayan bir arkadaşım Malatya cezaevinde yatan eşine KUR'AN-i Kerim Götürmüş cezaevi yönetimi almamış. Risale ve cevşen içinde bunu yaparlar diye düşünüyorum.. Bilginize...

  • Özcan Erkiş

    8.3.2017 12:38:35

    (2) "Şefkat kahramanı" kadınlar başta olmak üzere, sırf mesleklerini icra ederken hakkı ve hakikati söyledikleri yahut iktidara muhalif ve muarız olduklarından (ki her hükûmette muhalif bulunur) veya itaat ve biat etmediklerinden, basın hürriyeti baskı altına alınmak istenmektedir. Tâ ki halk yalnızca tek sese kulak versin. Baskıcı, otoriter yönetimlerin farklı ve aykırı seslere tahammülü yoktur. Misâl isteyenler, tek adamla yönetilen ülkelere bakabilirler. Yalnızca malların değil hürriyetlerin gasbı da otoriter-baskıcı, totaliter yönetimin en belirgin vasfidır. Hürriyet ve şahsı manevi asrında bu tarz yönetimler uzun ömürlü olmayacaktır.

  • Özcan Erkiş

    8.3.2017 12:21:46

    (1) Adaletin temin ve tesisini sağlamakla vazifeli yargı ve yargıçlar, maalesef kendine "dindar"dedirten bir iktidar döneminde bizzat iktidar eliyle hukuksuzluğun, adaletsizliğin, zulmün aracı haline getirildi. "Eceli gelenin mâbed duvarına pislemesi"misüllü, Allahu a'lem iktidarın ömrü hitam bulmak üzere ki, bizâtihi kendi kutsallarını tarumâr etmektedir. Bu hâlin böyle devam ettirilmesi, katiyen mümkün değildir. İktidar gayri İslâmî, gayri insanî, hukuksuz ve antidemokratik bir ortamın ilânihâye devam edeceğini zannediyor yahut bunun devamı için tek adamlık projesini dayatıyorlarsa, abesle iştigal ediyorlar demektir. Çünkü fıtrat kanununa muhalif vaziyet almakla katiyen başarılı olunmaz....

  • SAİD HAKTAN

    8.3.2017 10:21:08

    Kazım kardeşim, bugüne kadar oy verdiğimiz ve İktidara taşıdığımız bir MUKTEDİR güruhun Müslümanlarla uğraşacağını hiç düşünmemiştik.ismini vermeye değmeyen bir siyasi"AKP bizim savunduğumuz siyaseti yapıyor."Diyor.Zulümlerle bir yere varamamış hiç bir zalim.AKP ninde sonu geldi.17 NİSAN da herkes görecek...

  • ozkan

    8.3.2017 08:25:10

    Acaba Nur hanım tek mi yoksa Nur hanım gibi onlarca hatta binlerce hanım mı var sesini duyuramayan. Ya da Nurdan beylerde var mı binlerce sesini duyuramayan. Ne haldeyiz. Kimler ne durumda.

  • burhan

    8.3.2017 03:10:32

    Bir bahane çuvalı var ki ,içine koca dünya sığar.Kaygıların büyüklüğü saygıyı ,adaleti ve hukuku öldürdü.Felaketler gelince masum da mazlum da ve de zalimde aynı torbaya girer.Şimdi sıra mazlumlar da.Her ederin bir bedeli var tarih tekerrür ediyor.Nefsimiz adına dikleniyor muyuz Yoksa Hak adına dik mi duruyoruz işte bütün mesele bu

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı