"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hukuk skandalları

Kâzım GÜLEÇYÜZ
03 Mart 2017, Cuma 00:05
Yeni Asya’nın manşetten gündeme getirmesi üzerine Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kaldırdığı İzmir 1 no’lu T tipi Cezaevi Eğitim Kurulu ve İnfaz Hâkimliği kararında Risale-i Nur “FETÖ-PDY”ye kaynaklık etmek, gruplaşmalara yol açıp kurum güvenliğini tehlikeye sokmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” gibi akla ziyan suçlamalara hedef yapılıyordu.

İlginçtir; 28 Şubat sürecinde Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Kutlular ve bizler de “Deprem İlâhî ikaz” dediğimiz için “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla DGM’lerde yargılanıp mahkûm edilmiştik ve Kutlular 276 gün hapis yatmıştı.

28 Şubat’ın başladığı günden 20 sene sonra yine aynı itham gündemde ve bu defaki muhatabı doğrudan Risale-i Nur!

Bilâhare mahkeme kararıyla kaldırılmış olsa da, 2017 Türkiye’sinde ve AKP iktidarında böyle bir ithamın yapılabilmiş olması, iş kotarmak için puslu havayı kollayan bazı yapılanmaların fırsat buldukları an harekete geçmeye her an hazır olduklarını gösteren çok çarpıcı bir işaret.

Keza, önceki günkü manşetimize konu olan ve ardından bize gelen yeni bilgilerle sayısı giderek artan bazı cezaevlerinde Kur’an, Risale-i Nur, Cevşen, gazete, dergi ve sair yayınlara uygulanan keyfî yasaklar da yine aynı yapıların marifeti olmalı.

Peki, dünkü manşetimize “Skandal-2”  başlığıyla yansıyan ve Yozgat’taki bir dava için hazırlanan iddianamede Yeni Asya’nın yanı sıra TVNET, Türkiye ve Yeni Asır gazeteleri, Moral FM ve Radyo 15’in, Forbes dergisinin de “FETÖ-PYD” yayınları olarak gösterilmesi garabetine ne demek lâzım?

Ya böylesine tutarsız bir iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesine?

Belki kimileri bunu da “kripto FETÖcüler”in yeni bir “işi sulandırma” taktiği olarak görecek ve öyle takdim edecekler...

Ama ne olursa olsun, hukuk ciddiyetiyle bağdaşması imkânsız bu skandallar, hukuka güvensizliği iyice derinleştiriyor. Ve herşeye rağmen o güveni korumaya çabalayanların işini daha da zorlaştırıyor. 

İzmir’deki Risale-i Nur yasağının mahkeme kararıyla kaldırılması için periscope’da yaptığımız yorum: http://www.yeniasya.com.tr/video/izmir-deki-risale-i-nur-yasaginin-mahkeme-karariyla-kaldirilmasi_425113 … 

Skandal iddianame ve cezaevlerindeki risale yasakları için periscope’da yaptığımız yorum:   http://www.yeniasya.com.tr/video/skandallar-zinciri_425303 … 

Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı, manşetimize konu olan listeye o yayınların “sehven” konulduğunu ve gerekli düzeltmenin yapıldığını açıkladı.

Okunma Sayısı: 9520
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zerre

    4.3.2017 16:49:11

    Eşleri hapishanede olan arkadaslar. Risale-i Nur eserlerini vermişler eşlerine. Ama iade edilmiş. Bazı hapishaneler de Kur'an ı Kerim dahi verilmiyormuş. Bunların araştırılması lazım. Yine bir tanıdıgım damadı ile bir gün önce görüştüğünü, onları yaşatmayacaklarını söylediğini, ertesi günü intahar haberinin geldiğini söylüyor. 6 yaşında bir kızı ile o günlerde doğmuş bir bebeği var. Ohal ortamında insan, bunları yazamıyor bile.

  • Özcan Erkiş

    3.3.2017 14:51:04

    (4) Hürriyet ve şahsı mânevi asrında, temsili demokrasinin kifâyetsizliğiyle, katılımcılığın ve çoğulculuğun esas olduğu tam, doğrudan demokrasinin konuşulduğu bu zamanda; bizde neler oluyor? Geçmişte kalmış tek adam sistemi, hukuksuz ve anti demokratik uygulamalar, mağduriyetler ve skandallar. Bunlarla mı hür ve demokratik dünyada yerimizi alacağız? 30-40'lı yılların evhamlarıyla akıl almaz yasakların yaşandığı zamandaki şeflik sistemiyle mi problemleri çözecek, dahili birlik ve barışı temin edecek, dünya ile ittifaklar kuracağıź? 18 maddelik bir değişiklik ve miadı dolmuş tek adam sistemiyle problemleri olan 80 milyonun hangi derdine derman olunacak? Dürüst ve samimi olalım. Adalet, hürriyet, meşveret, hukukun üstünlüğü, millet meclisinin şahsı manevisine istinat eden, demokratik kurum ve kuralların kâmil mânâda işlediği, kuvvetler ayrılığının olduğu, denge-denetim-fren mekanizmalarının çalıştığı,mal ve can güvenliği endişesinin, haksızlığın, adaletsizliğin olmadığı bir Türkiye!..

  • Özcan Erkiş

    3.3.2017 12:29:42

    (3) Hukukun Üstünlüğünü hâkim kılmak iddia ve projesiyle iktidara gelen siyasi kadronun, 15 yıl sonra, 28 Şubat benzeri hukuksuz bir süreçle ve skandallarla anılıyor olması fevkalâde ibretâmiz bir hâdisedir. İlginç olanı ise, iktidarın, yaşanan bütün fenalık ve menfilikleri Parlamenter Sisteme fatura ederek işin içinden sıyrılmak gayretkeşliğidir. Acaba hakikat öyle mi? Ve problem parlamenter sistemde mi yoksa sistemi problemli hâle getirenlerde mi? Kanaatimce problem ikinci şıktan kaynaklanmaktadır. Şimdi de problemleri daha da arttıracak olan tek adam sistemini, meclisin şahsı manevisine istinad eden parlamenter sistemine tercih ettirmek için, toplumu ayrıştırma pahasına kampanya yapılmaktadır. Ama ne kampanya! Sistemi anlatmak yerine, "hayır" diyeceklerin vicdani kanaatlaerini baskı altı alma faaliyeti şeklinde cereyan etmektedir. "Medenilere galebe ikna iledir cebir ile değil." Biz medeni insanlarız. Aklımızın, kalbimizin, vicdanımızın tam mânâsıyla mutmain olmasını istiyoruz.

  • Özcan Erkiş

    3.3.2017 11:55:33

    (2) Adalet mekanizmasının bir skandala imza atıp sonra "Pardon! Hata yapmışız!" deme lüksü bulunmamaktadır. Çünkü bu pardon özrü, toplumun kalbinde, aklında, vicdanında açtığı yara, şüphe, tereddüd ve şüpheleri gidermediği gibi haram kılınan "sui zanna" da sebep olmaktadır. Onun için hukuksuz fiillerin sebep olduğu mağduriyetleri gidermenin yolu, "pardon!" demek değil, adaleti geciktirneden tecelli ettirmekten geçmektedir. Bu sebeple âdil, tarafsız, bağımsız ve cesur yargıçlara olan ihtiyaç böyle süreçlerde daha ziyadedir. Bu evsafta yargıçların var olduğuna inanmak istiyoruz. Mülkün temelinin sağlamlığı ve temadisi bu yargıçların emanetindedir.....

  • Özcan Erkiş

    3.3.2017 11:40:41

    (1) Sayın Güleçyüz, herkese hayırlı cumalar diliyorum. 28 Subat'tan 20 sene sonra yine 28 şubat hukuksuz sürecini tekrar yaşıyoruz. Demek ders alınmayınca tarih tekerrür ediyor. Bu sefer ki 28 Şubat benzeri hukuksuz süreci yaşatanlar ise -maalesef- hep mağdur olduklarını söyleyen mevcut iktidar. Hukuk skandalları yaşanan haksız, adaletsiz, antidemokratik uygulamaların ve sürecin delili olup inkârı mümkün değildir. Hukuka olan güveni yok eden skandallar, bilerek yapılıyorsa hukuk adına cinayet, bilmeden yapılıyorsa hukukun itibarını bitiren azim bir hata ve adaleti geciktirmesi sebebiyle bir nevi adaletsizliktir. Siyasal İslamcı gelenekten gelen iktidar mensupları, Kitabullah'ın 4 temel esasından biri olan "Adalet"i bile, siyasetlerine âlet, adalet mekanizmasına tahakküm etmekle, mağduriyetleri netice veren hukuksuz bir sürecin mimarı oldular. Çok yazık!...

  • hayır var

    3.3.2017 08:33:47

    hüseyin kardeş bende kimseler görmesin diye kafamı kaşlarımla birlikte hafifçe önden arkaya kaldırıyom.

  • Toygar

    3.3.2017 08:18:00

    Tam araştırmamışlar, belli! Savcılık iddianamesini yazarken, ne gibi bir araştırma yapıyor acaba! Hazır format falan mı var? "Standart F.028 evrakı: Yassak Gasteler listesi" Komik ama trajikomik!

  • HÜSEYİN İLHAN

    3.3.2017 07:42:32

    HAYIR lı sabahlar,HAYIR lı CUM'A lar,HAYIR lı işler,HAYIR lı günler,HAYIR lı arkadaşlar diliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı