Paralel yapı iddiaları ilk gündeme getirildiğinde “Bizim derdimiz devlet içinde yuvalanan bu ihanet çetesiyle; cemaatin masum tabanıyla işimiz yok” deniliyordu.
Ama zaman içinde bu tavır da değişti.
Önce Pensilvanya işin içine katıldı; ardından her kurum ve alandaki “cemaat imamları” ile devam edildi; seçim döneminde AKP aleyhinde propaganda yaptıkları söylenen ağabey ve ablalara itibar edilmemesi telkinleri seslendirildi.
Gazetelerde “şakirtler”e hitaben kaleme alınan aşağılayıcı, hakaret dolu yazılar yayınlandı.
Ve gelinen noktada, cemaat mensuplarının tamamını hedef alan ağır suçlamalar yapılıyor.
Son günlerde sıklaşan örneklerden birkaçı:
Önce Rasim Ozan’ın ancak “vicdan çürümesi” ile açıklanabilecek satırları (Sabah, 17.12.14):
“Pensilvanya ‘81 vilayetin merkezinde canlı bomba olup kendinizi patlatın’ dese bu talimata uyacak binlerce müridi mevcut. (...) Pensilvanya örgütü bir günde IŞİD gibi örgüte dönüşebilir. Tek talimatla her yeri yangın yerine çevirirler. Pensilvanya talimatıyla sahte kanıt üretmekle canlı bomba olup insanları öldürmek arasında fark yoktur. En aklı başında zannettiğiniz Pensilvanya müritleri bile bir emirle katile dönüşebilir. Pensilvanya küçükten beri verdiği beyin yıkama eğitimiyle bütün müritlerini insanlıktan çıkarıp bir robot haline getirmiş.”
Ardından Kurtuluş Tayiz (Akşam, 19.12.14):
“ ‘Baş neyse gövde de odur’ derler; Gülen’inki de o hesap; kendisi vicdansız, acımasız, yalancı, iftiracı, riyakâr, komplocu... (...) peşinden gidenler de bütün vasıflarını ondan aldı.”
Ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Yasin Aktay’ın, başından beri hükümete yapıldığını iddia ettikleri darbe girişiminden söz ederken “Yapı, lideriyle, medyasıyla, en alttaki şakirdiyle bu işte seferber olarak yer aldığını gösterdi” ifadesini kullanması (Yeni Şafak, 22.12.14).
Hukukun en temel prensiplerini hiçe sayan bu dehşet verici toptancı zihniyetin geldiği nokta o cenahtaki vicdanları da isyan ettiriyor.
Havuz medyasının Sancak grubunda patlayan iç kavga sonrası Star’dan ayrılıp Vatan’a geçen İbrahim Kiras’ın cümleleri bunun ifadesi:
“Belki zaman zaman ben de yapıyorum bu hatayı. Cemaat adına işlenen günahlardan bahsederken bu cemaatin şöyle ya da böyle içinde veya çevresinde yer alan bütün herkesi ilzam edecek şekilde konuşuyoruz...” (22.12.14)
“Cemaat adına işlenen günahlar” ön kabulü ile ürkek bir dille de olsa seslendirilen bu özeleştiriye o cenahta kulak veren birileri çıkar mı?
tweet- “Risale-i Nur’a bandrol engeli ile devlet tekeli”ne destek sürecini 7 ağabeyle başlattılar, son “teşekkür ilanı”nda bu sayı 3’e düştü...