Kanlı Paris provokasyonları sonrasında da ne yapıp edip, konuyu “Aranan çözüm M. Kemal modelinde” iddiasına bağlayan, gerçeklerden kopuk ve tuhaf yorumlara karşı, Bediüzzaman Modeli kitabımızdan bazı pasajları tekrar hatırlatmakta fayda gördük ki, çare aranan meselelerde asıl çıkış yolunun nerede olduğunu bir kez daha nazarlara sunmuş olalım:
Çalışmalarını iman temeli üzerinde milletin irşadında yoğunlaştıran; imanı akıl ve ilimle açıklayan; demokrasiye İslam adına sahip çıkan; laikliğin dünya ölçeğinde bir prensip olarak benimsenmesinin din için silahlı cihad devrini kapattığı içtihadında bulunan; buna mukabil yeni çağda cihadın manevî, fikrî ve ekonomik bir muhteva kazandığını belirten; devletle hiçbir şekilde çatışmaya girmeyen, ama onun adına yapılan dayatmalara teslim de olmayan; her hal ve şart altında barış ve asayişin muhafazası çağrısında bulunup şiddeti kesinlikle reddeden; din adına siyaset yapılmasını ve iktidar kavgası verilmesini asla tasvip etmeyen Bediüzzaman Said Nursî’nin hizmet modeli, Türkiye’yi hem çok büyük badirelerden korudu, hem de ülkemize çok şey kazandırdı.
Said Nursî, yeryüzünü küçük bir köy haline getireceğini çok önceden görüp dikkat çektiği globalleşme çağına girilirken, Müslümanları kimliklerinden taviz vermeden bu çağın gereklerini karşılayabilecek donanıma sahip kılmaya yönelik izah, irşad ve ikazlarda bulundu.
Aynı şekilde, insanlık âleminin kaydettiği sosyal gelişmeleri de dikkatle izledi, gidişatın varacağı yeri büyük bir isabetle öngördü, bunun sonucu olarak demokrasi, hak ve hürriyet kavramlarını samimiyetle sahiplendi.
İslam topraklarında yaşamış bir Müslüman mütefekkir olarak onun fikir ve yaklaşımları fanatik, dengesiz ve tahripkâr tavırların gerek İslam âlemini, gerekse insanlığı karşı karşıya getirdiği derin açmazların zorlanmadan aşılmasını sağlayabilecek güç ve derinliğe sahip.
Özellikle Amerika’yı vuran 11 Eylül saldırıları sonrasında dünyanın bir numaralı gündem maddesi haline gelen ”Batı-İslam çatışması ve medeniyetler savaşı” riskini ortadan kaldırıp, öteden beri devam eden sömürgeci ve hegemonyacı politikalara ilâveten, terör olayları ve onları bahane ederek gerçekleştirilen işgaller sebebiyle ciddî zarar gören İslam-Batı ilişkilerini doğru ve dengeli bir barış zemininde rayına oturtabilecek güçlü bir fikir temeli de Bediüzzaman modelinde mevcut. Dünya Bediüzzaman’ın Kur’anî mesajlarına muhtaç (s. 7-11).
tweet- Tiyatroda beklenen son perde: Risale basım yetkisi, bir yıllığına 6 yayınevine verildi. Yeni Asya'ya ise, sözleşmenin metni dahi verilmedi.