"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakimiyet Mecliste mi, reiste mi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Mart 2015, Cumartesi
Bediüzzaman 1911’de şark aşiretlerine meşrutiyet ve hürriyet bahislerini soru-cevap yöntemiyle anlatıp izah ettiği Münazarat isimli eserinde der ki:

“Meb’us (milletvekili) hürdür; hiçbir tesir altında kalmamak gerektir. (...) Meşrutiyet hakimiyet-i millettir. Yani efkâr-ı ammenizin (kamuoyunun) misal-i mücessemi (cisimleşmiş örneği) olan meb’usan hakimdir; hükümet hâdim ve hizmetkârdır.” (Eski Said  Dönemi Eserleri, s. 224 ve 225) 

104 yıl sonra bu mananın neresindeyiz?

Milletvekillerinin gerçekten hür olduğunu ve hiçbir tesir altında kalmadan görevini yaptığını söyleyebiliyor muyuz? Hakimiyet milletin mi, yoksa dillerden düşmeyen millî irade hakimiyetinden, lider hakimiyeti mi anlaşılıyor? Seçimle gelen Meclisle milletin ve kamuoyunun ilişki ve irtibatı ne durumda? Hakimiyetin millet adına ve milletin seçtiği Mecliste olduğunu ve görevlendirdiği hükümetin ona tâbi konumda bulunduğunu iddia edebilir miyiz?

Ne yazık ki, 2015 Türkiye’sinde bu suallere “evet” diyebilecek durumda değiliz.

Fiilî işleyişte milletvekili adaylarını kim belirliyor? Taban ve teşkilât mı, lider ve çevresi mi? Kaderi liderin kararına bağlı olan vekiller hür iradelerini kullanabiliyorlar mı, yoksa oylamalarda emir ve talimatlara göre mi ellerini kaldırıp indiriyorlar?

Seçmen oy verdiği adayları tanıyor mu?

Vekillerin, kendilerini seçen insanlarla sağlıklı bir ilişki, iletişim ve irtibat içinde olduğundan söz edebilmek mümkün mü?

Keza Meclis, yasama ve denetim faaliyetlerinde kamuoyunu ne ölçüde dikkate alıyor? Oradan gelen görüş, talep, teklif ve eleştirilerden ne derece yararlanıyor?

Keza hükümet mi Meclisin emrinde ve hizmetinde, yoksa Meclis mi hükümetin?

Tablo ortada. Hâlâ darbe anayasası ile kurulan bir düzenle yönetiliyoruz. Partiler ve Meclis lider sultasının hegemonyasında. Çoğunlukçu bir iktidar anlayışı, millî iradeyi sadece kendisine verilen oylarla tanımlıyor ve ülkeyi bu şekilde yönetiyor..

Meclisin gündemi ve çalışma programı hükümet tarafından belirleniyor. Hükümeti de son cumhurbaşkanı seçiminden beri Sarayın irade ve inisiyatifi yönlendiriyor.

Çıkacak yasalara orası karar ve şekil veriyor. Denetim mekanizması ise işlemiyor.

Buna da “ileri demokrasi” deniyor...

tweet- #BenimİçinYeniAsya Dünyada demokrasiyi İslamî referanslarla savunan ilk gazete.

Okunma Sayısı: 2813
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Recep

    18.3.2015 22:03:49

    AKP hak ve hğürriyetler adına ne yapmıştır diye soruyorsunuz.Ben ce bu soru şöyle olmalı:"Şunu şunu yaptı ancak şunu şunu da yapmadı veya neden yapmadı?.Yani tıpkı 2010 referandumundakislogan gibi gibi."Evet ama bunlar yetmez "demelisiniz bence.Bir çok şey yaptı.2010 referandumu ile bir çok şeyler yapıldı.Mesela bireysel başvuru bunun bir örneği.Alevi açılımı ve diğer açılımlarda demokratik ve "İnsan hakları" ile ilgili önemli kazanımlardır.Kürt dili üzerindeki yasaklar kalktı.Hem değerli kardeşim en önemlilerinden biri tesettüre kamusal alanda özgürlük geldi. Önemli bir kazanım değil midir?Hürmetlerimle...

  • Recep

    18.3.2015 21:46:54

    Yani 1908 den buyana bu ülke demokrasisi çok aşamalardan geçmiş.1946 öncesi tek parti devrini yaşamış.1950 sonrası demokrat parti devrini yaşamışi.Darbeler atlatmış ve vesayetlerden kurtulmuş.Bütün bu aşamalardan sonra halk oylarıyla bir Cumhurbaşkanı seçmiş.Bütün bunlardan sonra AB ile müzakere aşamasındaki bir Türkiye krallığa mı geç eçek.Buna gerçekten inanıyorsanız size diyebileceğim hiçbirşey yok.

  • Recep

    18.3.2015 21:42:12

    Şevket Bey'e göreiki amaç varmış.Krallık ve özerklik.Bu söylem muhalefetin temel söylemi.Benim se gülüp geçtiğim hiç bir temele dayanmayan aslında bir korkuya dayalı bir inanç bu.Evet Şevket Bey,sadece bir inanç.Bu ülkede serbest seçimler oluyor mu oluyor.Muhalefet partileri seçime giriyor ve iktidarın beğenilmediği takdirde oylarının düşmesi ve iktidarın değişmesi olasılığı var mı,var.Öyleyse ne krallığından bahsedebiliriz.Bu arada ingiltere ve Hollanda ve daha bir kaç Avrupa ülkesinde krallık var.Krallık tek başına demokrasinin olduğunu veya olmadığını göstermez.Bakınız Bu ülkede ideal manada olmasa da bir demokrasi var.Bir anayasa var. 2010 referandumu ile de bir çok hükmü değişti.Daha önce de değişti.

  • Şevket PAKSOY

    15.3.2015 02:25:14

    Recep Bey, Cumhurbaşkanı ve mevcut hükümet tarafından getirilmek istenen batıdaki gibi yetkileri meşverete dayalı mekanizmalarla kısıtlanmış başkanlık modeli değil, krallıktır. Bunu öngörmek için de AKP'nin son 13 yılda yaptığı icraatlara bakmak yeterlidir. Zira müştebih ağaçları birbirinden ayıran meyveleridir. AKP bu güne kadar hak ve hürriyetler adına ne yapmıştır ki bundan sonra ne yapabilir... 2 amaç ar: 1. Krallık. 2. Özerklik ve bölünmeye kapı açmak.. Uyanınız....

  • Şevket PAKSOY

    15.3.2015 02:16:12

    Latif Ağabey, yüreğinize ve kaleminize sağlık. Nefs-ül emri şahane fotoğraflamışsınız.. Selam ve Dua ile......

  • Hüseyin İLHAN

    14.3.2015 23:24:52

    Sistem başkanlık,parlementer olup-olmamasından öncelikli olarak ADALET,HAK ve HUKUK üstünlüğünün var olup-olmamasına bağlıdır.Şu an idarede bulunan zevat din,iman,hak-hukuk söylemlerinde mangalda kül bırakmıyorlar.Ancak bunu tatbike koyup-koymadıklarında ise tam tersi hal var.Misal özel eğitim desteği veriyorlar kime,özel okula gidecek imkanı olanlara.Peki devlet okullarına giden öğrenci velilerinden neden ve niçin okul aile birliklerince para alınır.Keza kayıp-kaçak bedeli altında vatandaşın soyulmasına ve soydurtulmasına 2005 den beridir AKP denen haramiler çetesi ile başlandığını bizzat yaşayarak biliyoruz.Hem YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ alacaksınız hemde FİLİSTİN için timsah gözyaşı dökeceksiniz.Hem MAVİ MARMARA diyeceksiniz hemde İSRAİL li yetkililer hakkında UCM mahkemesine evrakları savsaklayacaksınız.Bune riyakarlıktır .

  • Ali Vefalı

    14.3.2015 22:53:37

    Sayın Üstadım, tesbitlerniz çok yerinde. Osmanlıda Şeyhül islamlar Padişaha öğüt verir, haksızlıkta engellerdi. Şimdi ki din adamları haksızlıklara uygun fetvalar arıyorlar. Böyle vahim bir yönetim tarzı tarihlerde görülmemiştir. Hiçbirisinin Risalei Nurlarla ilgi ve alakaları yoktur. Bu nedenle ne açılımlarından, ne de demokrasi dışı yönetimlerinden hayır gelmeyecek. Ülkeyi büyük sıkıntılar beklemektedir.

  • Recep

    14.3.2015 12:57:12

    Sizin getririlmek istenilen düzen diye iddia ettiğiniz sistemle ilgili ayrıntılı bir taslak görüşünüzün olmadığını düşünüyorum.Mesela getirilmek istenen sistem nedir ,ayrıntılı olarak bunun devlet teşkilatı ile ilgili dökümanı nedir,bunu biliyor musunuz? Bunu bilmeden tahmin üzerine muhalefet yapmanın ise bir faydası yoktur.Dediğim gibi ABD de uygulanan başkanlık sistemi daha ileri demokrasiyi içerir.Ancak bunun iyice tartışılmadan monte edilmesi birçok problemleri de beraberinde getirebilir.Bunun için anayasayı değiştirmek gibi zor bir engel vardır.Bu olsa dahi kötü veya iyi olacağı hakkında öngörüde bullunmak sadece subjektif tahminlerden öteye geçmez. Size iyi muhalefetler dilerim.Saygılarımla.

  • Recep

    14.3.2015 12:49:33

    Siz sadede şu anki konjoktüre yoğunlaşıyorsunuz ve önceki siyasi tarihimizle ilgili bir karşılaştırma da yapmadığınız için yüz yıldan fazla meşrutiyet ve demokrasi deneyimi olan bir toplumun diğer demokratik deneyimi olmayan ortadoğu ülkeleri gibi despotik ve tek partili bir otokrasiye kayabileceğini düşünüyorsunuz.Bunun tamemen mevcut iktidara muhalefetten kaynaklanan tek taraflı bir düşünce olduğunu düşünüyorum.Meraklanmayın yaşım müsaittir.1984 yılında hukuk fakültesinde Anayasa dersinde başkanlık sitemini okumuş biriyim.

  • Recep

    14.3.2015 12:43:20

    Ben size" siz" diye hitab edeceğim.Siz kötümser bir öngörüde bulunuyorsunuz.Yani şimdi siz Türkiye'nin şu anki demokratik rejiminden eski sovyetlerin sosyalist sistemine geçeceği gibi bir öngörüyü kabul ediyorsunuz.Ben bunun gerçekleşmeyeceğine inanıyorum.Baişkanlık sistemini savunduğum gibi birtsonuç yazımdan çıkmasın.Veya siz anlamayın.Sadece başkanlık sisteminin ABD de uygulanan haliyle daha ileri demokratik sistem olduğunu anlatmak istedim.Dikkat ettiyseniz parlementer veya yarı parlementer sistemin yazarın anlattığı mahsurları da giderilebilir diyorum. Bizim sistemimiz parlementer demokrasidir.Çok partili hayat ise 1908 de başladı.1946 dan buyana seçimler olmakta.Araya darbeler girdi.

  • Hüseyin İLHAN

    14.3.2015 09:27:24

    Şu an ülkemizde haramlara bodoslama girmiş,hürriyet ve hak kelimesinin manasını zir-ü zeber eden tek adam hülyasında yaşayan AKP nin çarpık ve ülkeyi iflasa götüren berbat yönetimi vardır.KUL HAK kına giren,dini siyasi menfaatlerine peşkeş çeken,karşısındakilere elinden gelse nefes aldırmayacak bir istibdat anlayışında ve uygulamasında olan herşeyi ben bilirim diyen putlaştırılmaya giden hal var.'Ona dokunmak ibadet diyen,sapıkların mv.olduğu haldeyiz.

  • TOYGAR

    14.3.2015 09:11:47

    Yorumcu Recep kardeşim: Sanırım, bizim memlekete getirilmek istenilen düzenin adına birileri BAŞKANLIK dediği için ABD'deki gibi bir sistem zannediyor. MAALESEF YANILIYOR!.. ABD'de senato, kongre, adalet, hukuk mekanizmaları ayrı ayrı ve birbirini kontrol eder biçimde işlemektedir. Bizdeki gelmesi istenen sistem örneği ise eski CCCP (SSCB) (yaşın tutuyorsa ne olduğunu bilirsin) diktatoryası veya politbüro çalışmalarında farklı değil. Zalim, zulüm, özgürlükten yoksunluk, adaletin kişi ve politbüro veya türgew benzeri kurumlara üyelikle sağlanabildiği, asıl olanın devletin başındaki yönetici ve şürekasının olduğu, zavallı, bitik ve 70'lerde kalmış gayri insani bir BAŞKANLIK SİSTEMİ'dir. FARKINDA MISINIZ?

  • Recep

    14.3.2015 00:27:21

    Muhterem Ağabey.Sizin istediğiniz daha ileri demokrasi şu an başkanlık sisteminde bulunuyor. Başkanlık sisteminde değindiğiniz mahsurlar yoktur. .Bu durumda parlementer sistemde kalınarak bu sistemin değişik mahsurları da giderilebilir.Ancak bunlar belirli siyasi gelişmeler ve evreler sonucunda olabilir.Yani konjöktür icabı olan bir durum.1982 Anayasası ile güçlü Cumhurbaşkanı öngörüldü.Ayrıca bu anayasa ile meclisin hükümeti denetleme mekanizmaları bellidir. 1982 anayasası ile Meclisten hükümetin istemediği kanun pek çıkmaz.Türkiye bir çok mesafe katetti. Ümitvar olmayacak bir durum görmüyorum.Yani bardağın boş değil de dolu tarafını gördüğümüzde ülkede iyi olan bir çok şey de oldu.İçinde bulunduğumuz durumun koaliasyon hükümetlerinden çok daha iyi olduğundan emin olun.Hürmetlerimle.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı