Bizim de dahil olduğumuz bir kesim Türkiye’nin bir an önce olağanüstü ortamdan çıkıp normalleşmesi ve sükûnete avdet etmesi gerektiğini seslendirmeye devam ederken, bazıları da inadına anormal şartların devamı için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar.
Ülkenin sürekli bir gerilim ortamında tutulması kime ne fayda sağlıyor?
Vaktiyle Güneydoğu’da yıllarca devam eden 12 Eylül ürünü OHAL ortamında, terör ve uyuşturucu üzerinden rant sağlayan ve devlet içi bağlantıları da olduğu söylenen karanlık çetelerin varlığı çok konuşulmuştu.
Bunların, OHAL’in devamını sağlamak için her MGK toplantısı öncesinde büyük bir terör olayı tezgâhlamak gibi tertiplere girdiği de söyleniyordu.
OHAL sürmeliydi ki, hem kurdukları çark bozulmadan devam etsin, hem de Türkiye’nin hukuk, demokrasi ve şeffaflık yolunda adım atması engellensin.
2002’de iktidar olduktan sonra ilk yaptığı işlerden biri Güneydoğu’daki OHAL’i kaldırmak olan, senelerce bununla övünen, hattâ seçim kampanyalarında propaganda malzemesi olarak kullanan AKP iktidarı, bir buçuk yılı aşkındır ülkenin tamamını OHAL rejimiyle yönetiyor.
Darbe dönemlerinde bile görülmemiş hukuksuz ve keyfî uygulamalarla son derece vahim ve yaygın mağduriyetlere yol açan ve estirdiği korku havasıyla toplumu derin bir sessizliğe sürükleyen OHAL süreci uzadıkça hukuk, demokrasi, moral değerler ve dış ilişkiler üzerindeki tahribatı daha da büyüyor.
15 Temmuz’la hesaplaşma iddiasıyla başlatılıp darbeyle de, terörle de hiçbir ilgisi olmayan masumların üzerine gitmek için kullanılan 20 Temmuz sürecinde yapılanlar ve son olarak Afrin operasyonu üzerine bilhassa sosyal medya paylaşımlarına yönelik olarak başlatılan operasyonların yeni bir cadı avına dönüştürülmesi, girilen yolun ülkeyi nerelere getirdiğinin, endişeleri iyice arttıran düşündürücü örnekleri.
Türkiye’yi her geçen gün hukuk ve demokrasiden daha da uzaklaştıran, devleti toplumun önemli bir kesimiyle karşı karşıya getiren, hukuk ve adalete duyulması gereken inanç ve güveni derinden sarsan, tetiklediği ve tırmandırdığı kutuplaşma iklimiyle toplumdaki ortak bağları ve bir arada yaşama iradesini berhava eden, ülkemizin dünya ile ilişkilerini zora sokup sağlıksız ve istikrarsız bir yola girmesine sebebiyet veren bu vahim gidişat daha ne zamana kadar devam edecek?
***
Emekli AYM üyesi Prof. Dr. Sacit Adalı: Devamlı gerginlik hukuk devletine zarar verir - http://www.yeniasya.com.tr/gundem/devamli-gerginlik-hukuk-devletine-zarar-verir_451915