“Sarayı Savarona örneğiyle savunanlar, şimdi de ‘M. Kemal Bakanlar Kurulunu Savarona’da toplardı’ diyorlar. Biz de ibretle temaşa ediyoruz” şeklindeki tweet’imiz Ahmet Kekeç’e fazla dokunmuş.
2015 Türkiye’sinde Savarona referansıyla mesajlar vermesini ibretle temaşa etmemizden ziyadesiyle alınmış ve kendi “düzey”ini ele veren ifadelerle cevabî iki yazı döşenmiş.
Üstelik mesajda adını dahi zikretmemiştik.
“Saray savunusu” yapmadığı halde nasıl öyle gösterilirmiş? O yapmamış olabilir. Ama aynı kampta yer aldığı birileri Saray eleştirilerine Savarona örneğiyle cevap yetiştirmişlerdi.
Ve Kekeç, takım oyunu oynar gibi, onların bıraktığı yerden devam edip, Cumhurbaşkanının Bakanlar Kuruluna başkanlık edecek olmasıyla ilgili tartışmalara, M. Kemal’in aynı işi Savarona’da yaptığını hatırlatarak katılıyor.
Ve “Bunun nesini ibretle temaşa ediyorsunuz?” diye soruyor. Gerçekten anlamadığı için soruyorsa, bu işi derhal bıraksın. “İleri demokrasi”den söz edilen Türkiye’de hâlâ 30’ların simgeleriyle kafa ütüleyenlerin ne işi var?
Kekeç bu sözümüzü de, hakkımızda verdiği “Farklı düşüncelere tahammülü yok” hükmü için yeni bir delil olarak kullanmaya kalkmasın ve aynaya bakarak kendisine nazar etsin.
“Ben Atatürk dedim, o M. Kemal’e çevirmiş” diyerek işi başka bir yöne çeken de o.
Oldu olacak, gündeme getirip tartışmaktan köşe bucak kaçtıkları Koruma Kanununa ilaveten “Mustafa Kemal Atatürk’e M. Kemal demek yasaktır” diye bir kanun daha çıkarsınlar!
“Bir yazıyı konsepti içinde okuma ve değerlendirme namusu”ndan dem vuran Kekeç, okumadığı, derinlemesine bilmediği konularda ahkâm keserken o “namus”u nereye bırakıyor?
Kekeç, Bediüzzaman ve Âkif’i, sırf Abdülhamid’in bazı uygulamalarına itiraz ettikleri için “içimizdeki beyinsizler ve meş’um koro” dediği gruba dahil olmakla suçlayan Fuat Bol’la aynı safta mevzilenirken, bunu, işin arkaplanına vâkıf olarak yapıyorsa, Bol’a verdiğimiz cevaplar onun için de geçerlidir; bunu bilsin.
“Mahkeme-i kübrada hesaplaşma” çağrısına verdiğimiz “Şimdiden hazırlansın” cevabından, “Orayı da ayarlamış” gibi abuk manalar çıkarma bayağılığından da medet ummasın.
Bu tür şeyler tetikçiliğini yaptığı zihniyetin işleri olabilir belki, ama öbür âlemde işlemez.
Ama davasından emin olmanın verdiği özgüven ve haklılık hissini, bunlardan mahrum olup da bunun yol açtığı gerginlikle sağa sola çamur atanlara anlatabilmek mümkün mü?!
tweet 1- Kekeç yine orijinal bulmayacak, ama “idrak sorunu, had bilmezlik, aymazlık, megalomani, utanmazlık” arıyorsa, aynaya baksın.
tweet 2- Kekeç’e: Yeni Asya 28 Şubat’tan müştekiymiş rolü oynamadı, 2001’de bir ay kapatılarak ve DGM’lerde dava yağmuruna tutularak bedelini ödedi.
tweet 3- Yeni Asya şimdi de Kekeç gibilerin tetikçiliğini yaptığı süreçte, 28 Şubat’ın yine MGK destekli sivil versiyonuna karşı mücadele veriyor.