"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gazeteyle bağ gevşerse...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Nisan 2016, Cumartesi
Değişik sebeplerle gazetesiyle bağını gevşeten bir Yeni Asya okuyucusu, farkında bile olmadan bir uzaklaşma ve kopma sürecine girer.

Bu kaygan zemindeki ilk durak, “Asıl olan Risale-i Nur’dur, gazete o kadar da önemli değil, okumasam da olur” fikri.

Halbuki gazete hem muhtevasındaki şerh ve izah yazılarıyla Risalelerin daha iyi anlaşılmasına vesile oluyor, hem de insanın cemaatle irtibatını canlı tutuyor.

İkinci etapta, sanki gazete Risalelerin önüne geçiriliyor çarpıtmasından hareketle “Biz Nur cemaati miyiz, gazete cemaati mi?” demagojisi devreye sokulur.

Oysa Nur cemaati mensubu ve Yeni Asya okuyucusu olmak çelişen veya biri diğerinin alternatifi olan sıfatlar değil, tersine birbirini tamamlayan nitelikler.

Üçüncü aşamada sıra “Gazetenin birliğimizi sağlamak için çıktığı söyleniyor, ama fiiliyatta tam tersi oluyor, hep gazete yüzünden bölünüyoruz” iddiasına gelir.

Gerçekten öyle mi? İhtilâf ve bölünmelerin sebebi gazete mi; yoksa şahsî, hissî veya hariçten estirilen rüzgârlara bağlı sebeplerle meşveret iradesinden ayrılma tercihine gazete üzerinden gerekçe ve bahane mi uyduruluyor? Hangisi?

Gazete, yayınlarını Risale-i Nur’a göre belirlenen yayın esasları ve meşveret kararları çerçevesinde, ortak akıl ve istişare ile yapıyor. Hasbel-beşer olabilecek bireysel hata ve sapmalar da şahs-ı manevînin murakabesiyle mutlaka düzeltiliyor.

Sistem, 46 yılı aşkındır böyle işliyor.

“Kuruluş döneminde veya filan tarihte öyleydi, ama artık değil” iddiasını dillendiren varsa, delil ve ispatını göstersin!

Kopmaya doğru giden sürecin bir ileri adımı, sırf kendi fikrine uymadığı için gazeteyi cemaatten kopmakla suçlamak.

Ama gazete de, yayınları da, cemaat de, meşveretler de ortada. Böyle bir kopmaya şahs-ı manevî hiç müsaade eder mi?

Bu da tutmayınca oklar meşverete çevrilerek orası yıpratılmaya çalışılıyor. “Kararlar baskıyla alınıyor, istişarenin gereklerine uyulmuyor, cemaat temsil edilmiyor” gibi asılsız ve mesnetsiz iddialarla.

Böyle bir tavırla gelinen en son aşama ise, evvelce Ahmet Dursun’un “Yeni Asya’sız Nurculuk” olarak ifade ettiği halin yeni versiyonu: Gazetesiz Yeni Asyacılık!

Bu da tutmaz. Bize düşen yola devam.

Yarın 14:00’te Prof. Dr. Sedat Laçiner, Prof. Dr. İbrahim Özdemir ve Prof. Dr. Ahmet Battal’la birlikte, Haliç Kongre Merkezindeki Bediüzzaman panelinde olacağız inşaallah. Bekliyoruz. 

Okunma Sayısı: 3448
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Yilmaz Osnabrück

    20.4.2016 14:18:28

    Amin. Binlerkere Amin...

  • Nahide Çelikbağ

    16.4.2016 23:17:16

    Duamiz sizinle, gazetemizle.İbretle ve hayretle takip ediyoruz gazetenin alehinde olanları. Emin olun şaşirmadan edemiyorum, bir insan bunca sene bir davanin , davasinin bayraktarligini yapan böyle bir gazeteye nasıl bu kadar saldırır?Allah sekinet ve sükunet versin, aramizdaki seytanlarin çabalarını boşa çıkarsın inşallah

  • Garib Doğu

    16.4.2016 12:27:43

    Yirmi birinci asrı yaşadığımız bu zamanda ve 46 yıllık bir hizmet süresinden sonra;hâlâ gazeteyi tartışıyor olmak ne acı ve ne kadar garip ! Gazet ihtiyaç mı değil mi?Çıksın mı çıkmasın mı? ve buna benzer mülahazalarla gazeteyi tartışıyorsak basın dünyasının insanlar üzerindeki etkilerini kavrayamamışız demektir. İfa ettiği hizmet,oynadığı rolü idrak etmemişiz demektir. Hele Yeni Asya gibi tarihinde kırıklık olmayan,şerefli bir maziye sahip ve hak uğrunda büyük bedeller ödeyen bir gazeteyi anlamamak...Ne kadar acı,ne kadar üzüntü verici...Böyle bir gazetenin aleyhinde bulunmak insanın vicdanını kanatır, vefa duygularını,hakperestlik hissiyatını zir-ü zeber eder ! Böyle her yönden kuşatılmış,kritik bir zamanda ona karşı çıkmanın adını koyamıyorum. Okuyucuların feraset ve basiretine bırakıyorum...

  • Abdurrahman KOÇAK

    16.4.2016 08:52:52

    Gazetesiz Yeni Asyacılık tutmaz tutmadı çok yakın zamanda denendi..Yine tutmaz...Gazetesiz Yeni Asyacılık siyasal İslamcılara destek olacak emareleri var önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacak...İnşaallah yanılırım ama maateessüf böyle....Cenabu Hak bizi istikametten şahsı manevinin hakim olduğu Yeni Asya Camiasından ayırmasın....

  • muhammet şeviker

    16.4.2016 07:17:28

    Bütün kopanların şahsi hevesleri ve arzuları doğrultusunda ayrılmış olduklarını söylemek insafa sığar mı? İkinci şıkta yerden göğe haklısın. Yeni Asya'yı sevmeyenlerden ortak bir akıl ve dolayısı ile meslek ve meşrep çıkmıyor. Yeni Asya'yı sevmeyenler cemaati diye bir topluluk olsa haklı olabilirlerdi. Selam ve muhabbetle

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı