"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Fabrika ayarları”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
10 Kasım 2016, Perşembe
15 Temmuz’dan sonra, üç yıla yakındır olup bitenlerin geldiği noktayı fırsat bilerek tekrar sahne alan Kemalistlerin, “Tüm bunlar Atatürkçülükten uzaklaşıldığı için oldu; çare yine oraya dönmek” diyerek seslerini yükselttiklerine şahit olduk. Üstelik bu mesajların çoğu iktidar medyası üzerinden dile getirildi.

Ve bu iddia ile ortaya çıkanlar da büyük ekseriyeti itibarıyla Ergenekon-Balyoz kadrolarının önde gelen isimleriydi.

Onlar bunu söylerken, iktidar cenahının söylem ve eylemlerinde de Atatürkçülük vurgularının arttığını gözlemledik.

İkinci kurtuluş savaşından; hattı değil, sathı müdafaadan; gençliğe hitabeden dem vurulurken, AKP Genel Merkez ve İBB binalarına M. Kemal posterleri asıldı.

İlginç ittifaklar aleniyete döküldü.

Ergenekon ve Balyozda hüküm giyip bilâhare bırakılanlar dahil, sıkı Kemalistliği ile bilinen pek çok kişi, “Cumhurbaşkanımızın yanındayız” mesajları verdi.

Bazılarına “Hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum” dedirten bu tablo, yüz binleri bulan ve ailelerle birlikte milyonu aşan mağduriyetler üreterek şekillendi.

Kemalist ittifakın derinleşmesine paralel olarak Türkiye’yi “cumhuriyetin fabrika ayarlarına döndürme” iddiasıyla yürütülen MGK ve kırmızı kitap referanslı OHAL tasfiyeleri, ülkeyi hukuk ve demokrasiden giderek daha da uzaklaştıran çok sıkıntılı neticeleri beraberinde getirdi.

Bu hengâmede üzerine gidilen camianın öncü isminin, başından itibaren Kemalizmle uzlaşmış, dahası ona boyun eğip teslim olmuş bir çizgide yürüdükten sonra böylesine insafsız bir imha ve linç operasyonuna hedef yapılması, sürecin çok ibretli boyutlarından biri oldu.

Bundan sonra sıranın bu operasyonda kullanılanlara geleceğini, işi sürükleyen konumdakiler açık açık söylüyorlar.

Ne diyelim... Hırsı aklının önüne geçenlere Allah akıl, fikir, feraset, basiret, sağduyu, insaf, vicdan versin. Bütün sorun ve krizlerin kaynağı olan Kemalizme kucak açıp onun tuzağına düşmenin, bu vahim hatayı irtikâp edenler başta olmak üzere bütün milleti yeni sıkıntılara sürükleyeceğini gösterip idrak ettirsin...

İslam ve Müslüman düşmanı Trump’ın başkanlığıyla dünyayı ve özellikle İslam âlemini çok daha zor bir dönem bekliyor. Allah yardımcımız olsun.

Bugün ABD’de Demokrat-Cumhuriyetçi farkını “görmeyip,” işgalci Bush-Trump çizgisiyle iş tutmak için ellerini oğuşturanların günü, ama yarın?

Trump kazandı diye karalar bağlayacak halimiz yok. Bize düşen, daha da güçlenen bir kararlılık, azim ve şevkle hakta sebat ve yola devam...

Okunma Sayısı: 5603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kamil

    10.11.2016 19:42:03

    Hedef İslamın özü

  • Raşit Duran

    10.11.2016 11:51:53

    (4) "Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal" sözü tam da bugünler için daha anlamlı. Şirketlerin bile katılımcı yahut çoğulcu yani demokratik usullerle yönetildiği bir dünyada, koskoca bir devlet ve milletin tek adam iradesine dayalı otoriter bir baskı rejimi ile idare edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bir fert allame - i cihan olsa, şahsı manevi, topluluk yahut ittifaklar karşısında kuvveti adeta hiç hükmündedir. Hem böyle bir rejim baskıya istinad ettiğinden dahilde toplum barışını, ittihad ve ittifakı da tesis edemez. Oysaki bizim hedefimiz "sulh-u umumi "yani dünya barışı ve ittihadı islamdır. Kendi ülkesinde toplumsal barışı kuramamamış ve ittihadı Islamı tesis edememiş Müslümanlar, küre-i arz üzerinde nasıl söz sahibi olabilir ve nasıl dünya barışına katkıda bulunabilirler ki. Hele istibdat ile asla.

  • SAİD HAKTAN

    10.11.2016 11:37:00

    Küfür tek millettir.Başa gelen TRUMP veya CLİNTON ne fark eder.Huseyin OBAMA Müslüman bir aileden gelmişti.İŞTE İSLAM COĞRAFYASI ne halde...İSLAM DEVLETLERİ İŞBİRLİĞİ içine (savaşta-barışta-ekonomide) girmezse bu deveran böyle devam eder..Müslümanın Ülkemizdeki haline bakan Dİğer islam devletlerinin halini daha iyi anlar..14 yıl sonra gelen başörtüsü serbestisi.Tamam derken...Şimdilerde Başörtülü insanlar zindanlara atılmaya başlandı...Bu hal mi? Eski hal mi? Daha iyi her ikisi de iyi değil...Peki çare nedir...??????????

  • Raşit Duran

    10.11.2016 11:27:26

    (3) Peki zaman, zemin ve insanlar değişmişken, bir asır öncesinin tek adam ideolojisiyle ülke yönetilebilir mi? Yaşadığımız zaman diliminin en bariz vasfı hürriyet, meşveret/şura ve sahs-ı manevi yani topluluk ve ittifaklar zamanı olmasıdır. Bunun tam aksi istikametinde yol almak hem zamanın ruhuna hem de insan fıtratına aykırı yol tutmak olmaz mı? Bunu bildiğimiz ve bunun yol açtığı toplumsal sorunları yaşayıp duruyorken, resmî tarih ve resmî ideoloji methiyeleri hangi ihtiyaca binaen yapılıyor acaba? Büyük devletler Mars'ta medeniyet ve koloni kurmak için harıl harıl çalışırken bizim rical-i devlet ve iktidar cenahı miadı geçeli bir asır olmuş tek adamlık ideolojiyle ülke yönetecek ve "yeni Türkiye'yi"inşa edecekler öyle mi? Şaşarım sizin aklınıza.

  • Raşit Duran

    10.11.2016 11:07:06

    (2) Millet hakimiyetine istinad eden cumhuriyet kurulalı neredeyse bir asra yaklaşıyor. Resmi tarih ve resmî ideoloji ile bugün ülkenin geldiği nokta ortada ve hepimiz bunu yaşayarak görüyoruz. Bırakın "muasır medeniyet seviyesine" ulaşmayı daha tam mânâsıyla cumhuriyeti hakiki bir demokrasi ile taçlandıramadık bile. Bunu bile becerememiş iken şimdi de tek adam rejimi için iktidar inad ve ısrar ediyor. Iktidar cenahı ile Kemalistler işte bu noktada ittifak halinde birlikte hareket ediyorlar. Birbirini sevdikleri için değil. Menfaat ittifakı diyelim buna.

  • Raşit Duran

    10.11.2016 10:50:12

    (1) "ilginç ittifakları" daha da ilginç kılan da isabetli bir şekilde bahsettiğiniz eylem ve söylemlerin, "dindar nesil yetiştirmek" iddiasındaki iktidar tarafından hem de "resmî tarih"ve "resmî ideoloji" ağzıyla yapılıyor olmasıdır. Tek adamlık rejimine giden yolda elbette tek adam ideolojisi ve tek adam argümanları kullanılabilecek en iyi en uygun araçlardır. Tıpkı demokrasinin iktidarın soylemi ile kendileri için bir "araç olması" gibi. Gidişat hayra alamet değil. Biz de sizin gibi dua edelim. Allah akıl, fikir iz'an ve insaf versin. Onların bir hesabı varsa elbette Allah'ın da bir hesabı vardır.

  • süleyman

    10.11.2016 07:24:29

    Allahım karınca kadar kararlı olmayı nasip eyle.

  • Nurullah AKSOY

    10.11.2016 07:06:01

    Dehşet aldığın zaman, İbrahim Hakkı gibi "Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler" de. Asa-yı Musa ( 228 )

  • necati

    10.11.2016 00:51:19

    Tebrikler, Teşekkürler Allah razı olsun. Evet daha büyük kararlılık ve azimle hakta sebat etmeye devam. İnanıyoruz ki şer gibI görünen şeylerde hayırlar gizli olduğu gibi, her kıştan sonra bir bahar vardır. Bazı kışlar şiddetli ve uzun sürse de...

  • frenci

    10.11.2016 00:34:08

    hocayla reisi tutuşturdular şimdi gevrek gevrek el ovuşturuyorlar, Allahım kapına geldik insanımızın bir asırlık gayretini üstadımızın ittihadı islam ve medeniyet tasavvurunu boşa çıkarma allahım Elfü Elfi amin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı