"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Evet-hayır” garabetleri

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Şubat 2017, Perşembe
Genel Kuruldaki küfürlü kavgalı oturumlarda AKP-MHP oylarıyla kabul ettirildikten sonra Meclis Başkanlığında 13 gün bekletilen “partili cumhurbaşkanlığı” paketi, neredeyse bir haftadan beri de Saraya takılıp kaldı.

Paketin Meclisten geçirilmesinde sergilenen aculiyet, yerini, geciktikçe çoğalan ve çeşitlenen spekülasyonlar eşliğinde, tuhaf bir ağırdan almaya bıraktı.

Sebep ancak şimdi akla gelen mevsim şartları mı; yoksa AKP’lilerin itirazları üzerine bazı maddelerde yapılan değişikliklere bu defa MHP’den geldiği söylenen muhalefet mi; iktidar cenahının bunca çabasına rağmen istenen düzeye çıkarılamayan “evet”leri yükseltme amaçlı bir “veto” atraksiyonunun hazırlığı mı; el altından HDP ile yapıldığı iddia edilen pazarlıkların sürüyor olması mı?

Her ne olursa olsun, hâlâ ortaya çıkamayan bir paket etrafında şimdiden çok keskin ve hararetli “evet” ve “hayır” kampanyalarının başlatılmış olması, yaşanan sürece ayrı bir garabet katıyor.

“Hayır” ve “evet” kamplarında gözlenen kimi anormal, tuhaf ve çelişkili yaklaşımlar da cabası.

Meselâ iktidarın şeflik dönemi referansları ve “Yaptığımız Atatürk anayasasına dönmektir” söylemleriyle gündeme taşıdığı bir pakete Kemalist-laikçi refleksler ve İzmir marşlarıyla karşı çıkılıyor olması, bu anlamsız tavırların ilk göze çarpanlarından.

Güya “hayır” kampanyası yürüten Perinçek’in Erdoğan’a arka çıkması ve Bahçeli’nin “Perinçek’e karşı Erdoğan’ı tercih ederiz” sözüne “Erdoğan’ı tercih eden, beni tercih etmiş olur” diye karşılık vermesi, tabloya ayrı bir renk katıyor. Böylece “evetçi” Bahçeli ile “hayırcı” Perinçek, Erdoğan’a destekte birleşiyor!

“Evet” kampanyası yürüten iktidarın, paketle geleceğini iddia ettiği kazanımları anlatmaktan vazgeçip, “PKK, FETÖ, HDP ‘hayır’ dediği için ‘evet’ diyoruz” söylemine dümen kırması ise, kendi tabanından ve hattâ en sıkı taraftarlarından bile yoğun tepki almasına sebep oluyor.

Sonuçta dayatma paketi, her alanda sıkıntı işaretlerinin giderek arttığı bir ortamda genel siyasî atmosferi iyice bulandırıyor.

Bu kasvetli hava, ancak gerçek anlamda demokrat ve özgürlükçü bir çıkışla dağıtılabilir...

12 Eylül anayasası oylanırken bu dayatmaya karşı çıktığı için Yeni Asya’yı “Komünistlerle birlikte hareket ediyor” diye suçlayanlar vardı.

Şimdi de tek adamlığa karşı duruşundan dolayı Yeni Asya’yı Kemalist-laikçilerle berabermiş gibi göstermeye çalışanlar var. Hiç ilgisi yok.

Biz gündemdeki “tek adamlık” düzenlemesine, en başta, şeflik dönemi referanslarıyla gündeme getirilip savunulduğu için karşı çıkıyoruz.

Okunma Sayısı: 8264
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • mazlumun yanındayım

    9.2.2017 15:45:20

    Oynanan oyunu çok iyi görüyoruz! göremeyenlere de iki cephe oluşturulmuş biri muhafazakar-milliyetçi müslümanları temsil eden cephe, diğeri marksist perinçek'in hayırcı cephesi!!! AKP'ye karşı olanların sayısı günden güne çoğalırken bu insanları perinçek'in safında göstermek ne kadar doğru, adamın zihniyeti zaten İSLAMI yok etmek Kur'an ve Sünnet yolunun yolcuları dikta rejime hayır derken,bu konu da perinçekin de HAYIRcı olduğunu düşünmek saflık olmaz mı!!!

  • Özcan Erkiş

    9.2.2017 15:26:37

    (3) Siyasi atmosferin iyice bulandığı şu atmosferde, yeni bir KHK ve yeni hak ihlalleri ve yeni mağduriyetler. Artık bunları gören de yok umursayan da. Çok tehlikeli bir toplumsal atmosfere doğru yelken açmış gidiyoruz. Antidemokratik ve hukuksuz hak gasplarını kanıksar hâle getiriliyoruz. Yâni insani hassasiyetlerimiz törpüleniyor. İnancımızla katiyen örtüşmeyen bu durum toplumsal yaramızı hem genişletiyor hem derinleştiriyor. 15 yıllık siyasal islâmcı iktidarın kendisiyle beraber toplumu getirdiği şu nokta ne ibretâmiźdir. Hâlâ aynı menfi siyaset tarzıyla, sırf biraz daha iktidarda kalabilmek için memleketi âdeta yangın yerine çevirnekte beis görmüyorlar. Yazık değil mi ve hiç mi insafınız yok, ey siyasiler!.....

  • Özcan Erkiş

    9.2.2017 15:10:27

    (2) Süreç âdeta garabetler üzeine inşa edilmiş ve öylece sürdürülecek gibi. O kadar ki bir yandan millete karşı şeflik dönemini yerden yere vururken halka, diğer yandan şeflik dönemine âtıfta bulunup "Atatürk anayasasına dönüyoruz" diyerek Kemalist-Ulusalcılara göz kırpmak suretiyle garip, tuhaf ve anlaşılmaz, hatta Siyasal İslâmcı zihniyetle bile örtüşmeyen bir garabet. Bekaa Vadisinde Öcalan'a gül takdim eden Perinçek "Erdoğan'a evet diyen beni tercih etmiş olur!" diyor, Bahçeli "Biz Erdoğan'ı tercih ederiz!" diyor. Bu sözlerin mânâsı nedir ve ne yapılmak istenmektedir? Birbirine zıt kutupların aynı noktada içtima etmelerinin tek sebebi münhasıran "tek adamlık" sistemi mi? Milletin işi öylesine zor ki! Allah bu gidişatı hayra tebdil eylesin!....

  • Özcan Erkiş

    9.2.2017 14:50:29

    (1) Sayın Güleçyüz, çıkış yolunu, yazınızin sonundaki paragrafta:"Bu kasvetli hava, ancak gerçek anlamda demokrat ve özgürlükcü bir çıķışla dağıtılanilir!" ifadesiyle belirtmişsiniz. İyi ama bu çıkışi kim nasıl yapacak? STK ların, Medyanın, İş ve Finans, Spor ve Sanat Dünyasının, Üniversitenin korkudan konuşamadığı hatta bir kısmının gönüllü biat ettiği süreçte, ümitsiz olmamakla beraber, hür ve demokrat ve gür bir ses vermesi zor gibi görünüyor. Şuâna kadar bu baskı ve korku ortamında vatandaşa ümit olacak, güç ve cesaret verecek ne sivil ne siyasi bir oluşum ortaya çıkmış değil. Bu ortam en çok, çarpıtma söylemlerle toplumsal algı operasyonu yapan iktidarın işine yaramaktadır. Dolayısıyla onlardan hürriyetçi ve demokratik bir ortam beklemek şuanda hayal gibi birşey.

  • SAİD HAKTAN

    9.2.2017 14:39:54

    Değerli kardeşim;15 temmuz darbe garabetinden sonra birçok kesimin ve kimsenin canını yakan AKP hükümeti Merhum Necip Fazıl Kısaküreğin ifadesi ile; "Aman efendim, aman! Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! Göz görmez aydınlıkta; Asümane dek duman. Allah cc zalimlere mülkünde fırsat vermesin...Amin..

  • Serdar celik

    9.2.2017 09:38:18

    Agbi allah senden ve ekibinden razi olsun.....aktifsene girip cikanlar af edilsin... ben 2014 te girmistim bilmeden 2015 te cikmistim..sendika suc degil diye biliyorum..af isteriz afff nolur afff allah rizasi icin aff

  • Emre gören

    9.2.2017 00:22:16

    Fevzi Çakmak seçimden hemen iki ay kadar önce ölmüştür

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı