Meclis Başkanlığına firesiz AKP oylarıyla bu partinin adayı seçilirken muhalefetin birbirine düşmesi iktidar cenahındaki “özgüven”i arttırdı.
Çünkü Kılıçdaroğlu’nun seslendirdiği “yüzde 60’lık blok”un gerçekte bir karşılığının bulunmadığı, MHP’nin farklı duruşuyla çok net bir şekilde gözler önüne serildi.
Bu parti muhtemelen “CHP ile ve bölücü terör örgütünün siyasî uzantılarıyla birlik oldu” suçlamalarına hedef olmaktan çekindiği için böyle bir politika takip ediyor.
Ancak Meclis Başkanlığı seçiminde boş oy kullanmasına farklı ve ilginç bir gerekçe daha gösteriyor; “Baykal gerçekte CHP’nin değil, Erdoğan’ın adayı idi; onu seçtirmemek suretiyle Sarayın oyununu bozduk” diyor.
Böylece Erdoğan’ın değil, Davutoğlu’nun adayı olarak nitelediği İsmet Yılmaz’a dolaylı yoldan da olsa destek vererek, görünüşte Cumhurbaşkanına karşı Başbakanın yanında saf tutmuş gibi bir tavır ortaya koyuyor.
Peki, hayli uçuk görünen bu iddianın gerçek olma ihtimali var mı? Erdoğan’la Davutoğlu’nun arası bu derece açık olabilir mi?
Başbakan kamuya yönelik beyanlarında bunun tam aksi yönde mesajlar vererek bugünlere geldi, “Cumhurbaşkanımızla aramıza hiç kimse giremez” gibi sözler söyledi; ama has dairedeki tavrının çok farklı olduğuna dair duyumlar çoktandır gündemde.
Rivayetin bini bir para: İkisi de birbirinden memnun değil ve şikâyetçi. Erdoğan ondan umduğunu bulamamış ve ilk fırsatta “harcamak” istiyor. Davutoğlu ise Saray kendisini kuşatan baskısından iyice bunalmış, bağımsızlık ve rüşdünü ispatlama çabasında.
AKP’nin seçimdeki oy kaybından da karşılıklı olarak birbirlerini sorumlu tutuyorlar. Kendileri doğrudan söylemeseler dahi çevrelerinden gelen sinyaller bunu gösteriyor.
Ayrışma işaretlerinin sonuncusu koalisyon ve erken seçim bahsinde gözleniyor. Davutoğlu cenahında CHP veya MHP ile koalisyon için hayli pozitif ve ılımlı mesajlar verilirken, Erdoğan kanadı bundan rahatsız olduğunu açığa vuruyor; “Koalisyona mecbur değiliz, tekrar seçime gidelim” havası pompalıyor.
Nitekim Baykal da “Erdoğan’ın asıl niyet ve tercihi erken seçim” dememiş miydi?
Görünen o ki, bu hamur çok su götürür.
tweet- 13 şehitli Silvan davasında yorgun ve uykusuz askerleri operasyona gönderip kendisi istirahat eden komutan beraat etmiş. İşte Yeni Türkiye!