"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

En âcil gündem

Kâzım GÜLEÇYÜZ
25 Kasım 2015, Çarşamba
Türkiye’nin 1 Kasım seçimi sonrası iç gündemindeki en âcil konu, Davutoğlu’nun balkon konuşmasında dile getirdiği, diğer bazı hükümet ve AKP önde gelenlerince de tekrarlanan mesajların gereğinin yapılması.

Ne deniyordu o mesajlarda:

“Herkesi kucaklayacağız... Gerilim ve kutuplaşmayı sona erdireceğiz... Ortamı yumuşatacağız... Tansiyonu düşüreceğiz... Herkesin hukuku güvencemiz altında...”

Benzer mesajlar daha önceki balkon nutuklarında da çok verildiği, ama sonrasındaki uygulamalar bunlarla çeliştiği için, son söylemler ister istemez kuşkuyla karşılandı.

Dahası, bir taraftan böyle konuşmalar yapılırken, diğer taraftan eşzamanlı olarak “paralel operasyonları”na hız verilmesi, tereddüt ve şüpheleri daha da kuvvetlendirdi.

Özellikle Erdoğan’ın ve onunla irtibatlı çevrelerin bu noktadaki katı tutumlarını aynen devam ettirmeleri, zaten zayıf olan yumuşama ve itidal beklentilerini boşa çıkardı.

Fiiliyatta asıl belirleyici faktörün Saray olduğu ve Başbakanın etkisiz kaldığı yönündeki yaygın izlenim, işin ayrı bir ciheti.

Ama bütün bunlara rağmen pozitif ve iyimser bakış açısını muhafaza etmek isteyenler, yeni hükümetin kurulup işbaşı yapmasını bu ümit ve temennî ile bekliyor ve diyorlar ki:

Seçimde AKP’ye oy verenler içinde, Sarayın icraata bu derece müdahil olmasını, fevrî hal ve tavırlarını tasvip etmeyenler hiç de az değil. AKP kadrolarında ve yeni kabinede de böyle düşünenler muhakkak var olmalı.

Peki, bunlar sırtlarındaki davulu hep Sarayın tokmaklamasına rıza gösterecekler mi?

(Yeni kabinedeki Saray ağırlığını görmemize rağmen bu soruyu kayda geçiriyoruz.)

Ve bu noktada yeni seçilen Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın tutumu ne olacak? 

MTTB’den bu yana İslamî hareketin önde gelenlerinden ve Millî Görüş camiasının da “ağabey”lerinden olan Kahraman, Gönüllü Teşekküller Vakfının başkanı olarak cemaatlerle de iyi ilişkiler içinde olan bir isim.

İsim babalığı yaptığı AKP’nin kurucular kurulundaki bir kişiye itiraz ettiği için o kurulda yer almayı reddedebilen bir şahsiyet.

Bakalım, yeni konumunda Erdoğan’ın “şahin” ve keskin çizgisine mi, Davutoğlu’nun mutedil söylemlerine mi destek verecek?

Türkiye’nin gerilim ve kutuplaşmadan çıkıp normalleşebilmesi için itidal ve dengeye ihtiyaç var. Bu yöndeki her katkı ülkeyi rahatlatır.

Davutoğlu başkanlığındaki yeni hükümetin önceliklerinden biri, istihbaratçı-danışman ekiplerce tezgâhlanan hukuk dışılıkları bitirmek olmalı.

Bize düşen, herşeye rağmen önyargıyı bırakıp hüsnüzan ve iyiniyetle çağrıda bulunmak. Gereği yapılırsa herkes kazanır, yoksa Allah muhafaza.

Okunma Sayısı: 2845
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı