"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

DYP’nin önü kesilmeseydi...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Ağustos 2015, Cuma 09:48
AKP’yi yüzde 36 oyla Meclisteki sandalyelerin yüzde 65’ini kazandırarak tek başına iktidara taşıyan 3 Kasım 2002 seçiminin sonuçlarından biri de yüzde 9.7’de kalıp kılpayı bir farkla yüzde 10 seçim barajına takılan DYP’yi Meclis dışında bırakması olmuştu.

Bu sonuçta etkili olan sebeplerden biri, aynı seçimde, şimdiki HDP’nin kapatılan seleflerinden DEHAP’ın aldığı oyların da genel dağılımda hesaba katılmasıydı. Oysa bu partinin ülkenin yarısında teşkilâtı olmadığı ve bu yüzden seçime katılma yeterliliğinin bulunmadığı AYM kararıyla tesbit edilip, bu husus YSK’ya yapılan itirazla dile getirilmişti. Ama bu itiraz, gayri hukukî ve keyfî bir gerekçeyle reddedilmiş; böylece üzerine zaten darbe hukukuna göre yapılmış olmasından kaynaklanan gölgelerin düştüğü seçimin sonuçlarına böyle bir hukuksuzluğun şaibesi de karıştırılmıştı.

Eğer itiraz kabul edilip gereği yapılmış olsaydı, DYP 66 vekille Meclise girecek, AKP ve CHP’nin de sandalye sayıları düşecekti.

Neticede, 28 Şubat’ın DYP’ye vurduğu darbe bu keyfî kararla iyice perçinlendi ve gerek dış müdahaleler, gerekse iç yapıdaki arızalar sebebiyle gerileme ve iniş trendine girmiş olan parti bu sebeple baraja takılıp Meclise giremeyince ve sonraki süreçte bu gidişatı tersine çevirebilecek kuvvetli bir irade de ortaya konulamayınca, DYP’deki erime süreci daha da ivme kazanarak devam etti ve sonuç olarak parti iyice dibe vurdu.

Böylece Türkiye siyasetinin köklü ve ana damarlarından biri olan DP-AP çizgisinin temsil edilmediği bir siyasî yapı ortaya çıktı.

İktidar, 28 Şubat konjonktürünün ortaya çıkardığı millî görüş kökenli sun’î bir parti olan AKP’ye teslim edilirken, muhalefet de kendi tabanları dışındaki kitleler tarafından iktidar alternatifi olarak görülmeleri mümkün olmayan CHP ve MHP ile, yine bir toplum mühendisliği projesinin ürünü olan HDP’ye bırakıldı.

Hattâ HDP’ye 7 Haziran’da AKP’nin önünü kesecek “kilit parti” işlevi yükleyenler oldu.

Şimdi de aniden düğmeye basılarak bir anda tırmandırılıveren terör fitnesi kullanılarak, bağlantılı şekilde HDP’yi geriletme hedefine dayalı yeni hesaplar yapılıyor.

Acaba 2002’de DYP’nin yolu kesilip AKP ve HDP gibi partilerin önü açılmamış olsaydı, 2015 siyaseti bu halde olur muydu?

* Bediüzzaman Mevlidi vesilesiyle Pazar sabahına kadar Van’da olacağız inşaallah. Terör fitnesinin yeniden azdırıldığı hassas ve kritik bir dönemde mevlidin yeni bir kardeşlik ve kucaklaşma vesilesi olarak herkese “Çözümün gerçek formülü Risale-i Nur’da” mesajını bir kez daha kuvvetli vurgularla vereceğine inanıyoruz. Okuyucularımızla orada görüşmek dileğiyle. 

Okunma Sayısı: 4912
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    8.8.2015 13:30:51

    Siyaset netice alma sanatıdır bir yönü ile.ABD,İSRAİL ve diğerleri ülkemizde darbeler,siyasal islam fikirleri ile sağ kitleyi parçalamalar ve şu anda SİYASAL İSLAM cılarla dini yozlaştırıp insanları din,iman,hak,adalet gibi mefhumlardan uzaklaştırmayı gaye edinmişler ve ne yazıkki bunda da kısmen muvaffak oldular.Bir müslüman hırsıza,haksızlık yapan zalime arka çıkabilirmi deselerdi dün HAYIR derlerdi.Bugün ise EVEET dendiğini yaşayarak gördük.DP,AP-DP vasfında olan bir parti hem din-iman lafzını bunlar kadar kirletmedi hemde bunlar kadar laf edipde yerinden geriye götürmedi.İHO,İLAHİYATLAR DP-AP dönemlerinde açıldı,arttı,kalitesi vardı.Ya şimdi.EY EHLİ HAK KARDEŞLER HALA BU RİYAKAR,SAHTEKAR VE ALÇAKÇA İŞLER YAPANLARIN KUYRUĞU OLMAYA DEVAM DİYORSANIZ BEN NE DİYEYİM.

  • demokrat

    7.8.2015 15:20:24

    DYP'nin önü kesilmeseydi;kesildi.(Bu tıpkı Yeni Asya'nın önünün kesilmesine benziyor.Nedense ben hep o işgali hatırlarım.)Çiller;sevilendi,nerde?Yok.İnşaat işleri ile meşgul.Ağar nerede?Film çeviriyor.Soylu zaten soysuzlaştı.DYP ve ANAP birleşmesini ortaya atan fitneciler o anda Merkez sağı bitirme zaten kafalarına koymuşlardı.Yahu tabanı bu kadar sağlam,üst yönetimi bu kadar hain ve işbirlikçi bir parti örneği var mıdır?Artık ölü dirilmez.Bu güzel insanların önüne onlara benzeyen,onlar gibi yaşayan ve davasında çıkar ve menfaat gütmeyecek güzel bir insan çıkar İnşallah!Bu davayı öksüz bırakan tüm menfaatçi ve işbirlikçi lider müsveddelerini lanetliyorum.Tüm güzel ve vatansever demokratları partlerinin ve ülkelerinin kaderine el koymaya çağırıyorum.Saygı ve dua ile....

  • TATAR RAMAZAN

    7.8.2015 11:12:27

    28 ŞUBAT tamamen DEMOKRATLAR üzerine oynanmış bir oyundur. siyasal islamcıların üzerine oynanmış olsaydı, altın tepside mutlak iktidar AKP ye sunulmazdı. Şimdilerde aynı oyun mısırda oynanıyor. çok yakında ihvanı müsliminden yeni bir yenilikçi kanat oluşturulup tek başına iktidar sunulursa kimse buna şaşırmasın, biz bu oyunu TÜRKİYEDE gördük.

  • M Numan

    7.8.2015 08:00:42

    biz ehl-i sünnetçe meçhuldür? böyle olup olmayacağı.

  • Ahmet Akbaş

    7.8.2015 00:20:20

    Kiymetli Kazım abi! YSK söz konusu itirazı reddetmeden hemen bir iki gün önce o dönem ABD nin Türkiye büyükelçisi olan zat(ismini şu an hatırlamıyorum) YSK yı ziyaret etmişti. Bu kritik karardan ve seçimden hemen önce ABD nin Türkiye büyükelçisinin YSK da ne işi olabilir ki?. Bu da gösteriyor ki Irak işgalinden birkaç ay önceye denk gelen 3 kasım 2002 seçimlerinde DYP nin barajı aşmaması ve sadece AKP ve CHP den ibaret bir meclis tablosunun oluşması için DYP ye; o dönem ABD deki cumhuriyetçi Bush yönetimini de avucuna alan neo-con ekip merkezli uluslar arası bir tezgah kurulmuş.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı