Nur’un 3 Mayıs’taki duruşması, Çağlayan Adliyesindeki 26. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşti.
11:30 civarında başlayan duruşmanın ilk bölümünü, Nur’un annesi Nazan Hanım, babası Uğur Bey, eşi Recep ve Mustafa Döküler, İbrahim Özdabak, Faruk Çakır, Yasin Aydın, Ülker Yılmaz Caba’yla birlikte izledik. Avukatımız Mustafa Özbek de yardımcısıyla oradaydı.
Biz mahkeme salonunun izleyici bölümündeki yerimizi aldıktan hemen sonra üç jandarma refakatinde içeri alınan Nur’u 64 gün sonra ilk kez görmüş olduk.
Karşılıklı tebessümlerle selamlaştık. Sonra yine karşılıklı olarak gözlerimiz buğulandı.
Mahkeme Başkanının iddianameyi özetlemesinden sonra Nur savunmasını yapmaya başladı ve iyi hazırlanmış çok güzel ifadelerle suçlamaları çürütüyordu ki, Başkan araya girerek, “Savunma devam edecekse bir öğle arası verelim ve devamını ondan sonra dinleyelim” dedi.
İşin uzayıp öğleden sonraya sarkacağını tahmin edemediğimiz ve gazetedeki işler bizi beklediği için, Döküler ve Aydın’la beraber ayrılmak zorunda kaldık.
Sonrasını arkadaşlardan öğrendik.
Heyetin ara vermesini, diğer F..ö davalarından farklı bir durumla karşı karşıya olduğunu bizzat görüp ona göre bir değerlendirme ihtiyacı duymuş olmasına yorduk.
Buna rağmen tahliye kararı verememesini ise mahkemeler üzerindeki çok ağır baskının sürüyor olmasına bağladık.
Tutukluluğun inceleneceği 17 Nisan öncesinde bir grup tutuklu gazeteci hakkında verilen tahliye kararının hemen ardından o gazetecilere yeni gözaltı ve yakalama kararları gelmiş, dahası tahliyelere hükmeden heyet açığa alınmıştı.
Bu defa da 3 Mayıs duruşmasından önce bir gazetecinin evvelâ tahliyesine, sonra yine tutuklanmasına karar verildi.
Bu çelişkili kararların iki defadır tam da Nur’un durumunun değerlendirileceği günlere denk gelmesi tesadüf olabilir mi?
Sonuçta, başından beri tutukluluğunun haksız olduğuna inandığımız ve her gün tahliyesini beklediğimiz Nur’un özgürlüğü en az bir ay daha öteye atılmış oldu.
Esareti Ramazan’a da uzatılarak...
***
Nur’un duruşması öncesi son değerlendirmemizde “Artık tahliye gelsin” dedik, ama... http://www.yeniasya.com.tr/video/nur-un-durusmasi-oncesi-son-degerlendirme_431024
Nur sakın moralini bozmasın. Üstad diyor ki: “Mahkememizin tehirinde hayır var. Nura ve Nurculara verilen zahmetler rahmetlere dönüyor...”
* Bugün itibarıyla Yeni Asya’daki 40. yılımıza girerken, köşe yazılarındaki 25. yılımızı da geride bıraktık. Son nefesimize kadar şahs-ı manevî ile birlikte olmak niyazıyla...