"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünyevîleşme ve fitne tuzakları

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Eylül 2024, Çarşamba
Toplumda dinî hayatla ilgili olarak yapılan araştırmaların düşündürücü sonuçları, son dönemde her vesileyle vurgulamaya çalıştığımız bir hususun önemini yeniden gündemimize taşımış olmalı.

Karşı karşıya olduğumuz tablo, manevî hizmetlere duyulan ihtiyacın çok daha fazla kendisini hissettirdiği bir duruma işaret ediyor.

Tahkikî imana dayalı bir şuurun güçlendirilmesi, ibadet iştiyakının teşviki, ahlâkî alandaki zaafiyet ve gerilemelerin telâfisi, asla gözardı edilmeyip, tam tersine gündemimizin ilk sırasına alınması gerekli çok önemli konular.

Gerçek şu ki, toplum olarak manevî bünyemizde ciddî erozyonların yaşandığı sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Önceki devirlerde mağduriyet ve mahrumiyetlerle sınanan dindarlar, şimdi bilhassa “masa, kasa, nisa” üçgeninde maruz kaldıkları “cazibedar fitne” imtihanlarında ciddî şekilde zorlanıyorlar.

Dün iktidarların hedefi iken bugün “muktedir” olmanın getirdiği baş dönmesi, nicelerini yalpalatıyor ve müstakim yoldan saptırıyor.

Eskinin yokluğu yerini bugünün bolluğuna bırakıp, kolay yoldan kısa zamanda zengin olma imkânları dindarların da önüne açılınca, hak, hukuk, haram-helal hassasiyetleri, belki farkında bile olmadan, ama daha vahimi bile bile ve göre göre zayıflayıveriyor.

İsraf ve gösterişe dayalı görgüsüz ve ölçüsüz bir tüketim kültürü onları da esir alıyor.

Yine bunun neticesi olarak, kadın-erkek ilişkilerindeki meşru ve mazbut çerçeve hızla aşınırken, aile bütünlüğünü ve saadetini zedeleyen, sarsan ve yıkan arayışlara giriliyor.

Dindar kimliklerin eridiği bu gidişatta ahlâkın diğer boyutları da tahribata uğrarken, ibadetlerde de gevşemeler ortaya çıkıyor.

Erdoğan’ın iftiharla “Sayısını da, eğitim kalitesini de arttırdık” dediği imam hatip okullarında dahi namaz kılanların oranının çok düşük olduğunu gösteren araştırma sonuçları, bu bağlamda son derece irkiltici, düşündürücü.

İşte bu vahim gidişata el koyup tersine çevirebilmek için, topyekûn bir seferberlik anlayışı ile hayata geçirilecek manevî hizmetlere çok daha fazla ihtiyaç hissediliyor.

Ama bunu yapmaları beklenen cemaatlerin kendileri de siyaset ve ticaret üzerinden dünyevîleştirme tuzaklarına düşürülüp, dahası gerek kendi içlerinde, gerekse birbirlerine karşı husumet fitnelerine sürüklendiyse vahametin iyice katmerlendiği bir noktaya gelmişiz demektir. Bu durumdan en kısa zamanda çıkılması, hayat-memat meselesidir.

Okunma Sayısı: 2490
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Cemil Çökren

    11.9.2024 15:42:40

    Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi' ettik. Evet şu güzeran-ı hayat bir uykudur, bir rü'ya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider... Sözler - 212

  • süleyman ALIÇ

    11.9.2024 14:08:43

    Şirin Nur hanım "Gençleri kurtarmak için ne yapılmalı" sorunuza Kazım bey makalesinin son iki pragrafında cevap verdiği gibi Üstad Bediüzzaman da; "Bir tek gayem vardır: O da, mezara yaklaştığım bu zamanda, İslâm memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâmın iman esaslarını zedeliyor. Halkı, BİLHASSA GENÇLERİ imansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcudiyetimle bunlarla mücâdele ederek gençleri ve Müslümanları imana dâvet ediyorum. Bu imansız kitleye karşı mücadele ediyorum. Bu mücahedemle inşaallah Allah huzuruna girmek istiyorum. Bütün faaliyetim budur. Beni bu gayemden alıkoyanlar da, korkarım ki bolşevikler olsun. Bu İMAN DÜŞMANLARINA KARŞI MÜCAHEDE AÇAN DİNDAR KUVVETLERLE EL ELE, benim için mukaddes bir gayedir." diyerek cevap vermiştir.

  • Müjdat Bayar

    11.9.2024 11:46:38

    Dert çok büyük, tedavi de belli. Rabb'im yardımcımız olsun. Konunun mütemadiyen gündemde tutulması lazım.

  • Kâzım

    11.9.2024 11:40:37

    Şu karşıki dağı altına dönüştürelim teklifini reddeden, hasırda uyuyan ve izi yanağına çıkan, eşlerinin bilezik, altın kolye isteklerine " benden dünyalık istemeyin, eğer ahiretten vazgeçtiyseniz gelin sizi boşayayım" diyen, dünya malına zerre kadar değer vermeyen, evinde çoğu zaman üç siyah (ekmek, su, hurma) dan başka yiyecek bulunmayan, bazı günler açlıktan karnına taş bağlıyan en son ve en mükemmel örneğin; doymak bilmeyen, dünyalık menfaatler uğruna birbirini yiyen, birbirine zarar veren, yetmiş fırkaya ayrılmış ümmetleriyiz. 🤗🥰🌹🙏 Şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu cennet vatanın selameti için; Cenab-ı Allah, sizlerdeki basiret, feraset ve cesareti tüm ümmeti müslümana versin ve tüm müminlerin kalplerini birleştirsin inşallah.

  • Şirin Nur Volkan

    11.9.2024 10:58:15

    Süleyman bey yaptığınız yorumda çok güzel bir noktaya değiniyorsunuz. Peki gençleri kurtarmak için ne yapılmalı?

  • Rıdvan

    11.9.2024 09:17:02

    Bu meseleyi dert edindiğiniz için teşekkürler

  • süleyman ALIÇ

    11.9.2024 09:00:04

    Allah razı olsun kazım bey çok çok çok önemli ve dünyevi ve uhrevi hayatımızı mahveden bir hususu dile getirdiniz maalesef ve maalesef bin yıldır islamın bayraktarlığını yapan bu milletin evlatları gittikce islamdan kur'andan uzaklaşıp deizim, ateizm, uyuşturucu, bataklığına saplanarak hem dünya hemde ahiretlerini tehlikeye atmaktadırlar. İslamiyete hizmet eden tüm cemaat, grup ve teşekküllerin gece gündüz bu konuya zaman ayırmaları gerekmektedir. siz ve sizin gibi dava insanları da bu konuda sürekli tahşidat yapmaları zaruri ve elzemdir. Rabbim tüm müminleri ve evlatlarını, "Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrın belâ ve vebasından ve zulüm ve zulümatından" korusun ve kurtarsın amin.

  • Toygar

    11.9.2024 08:15:42

    El hak! Aynen katılıyorum. Bir farkla: Önce ve sadece kendimizden başlamak ve gerisini Rabb-i Rahimimizin irade ve ihtiyarına havale etmek gereğini bilmemiz elzemdir.

  • Burhan Kula

    11.9.2024 00:32:02

    Tek dertleri para mevki makam olan sözde islamcıların muhafazakarların toplumu çürütmekten başka hiçbir şey yapmadığı alenen ortada ve maalesef bu memleketteki birçok sözde mütedeyyin yazar ve kanaat önderi de bu durumu kayıtsız seyrediyor. Bazen diyorum 28 şubat bin yıl sürecek diyenler, haklı mı çıktı?

  • A. Yılmaz

    11.9.2024 00:05:36

    Bu kapitalist sekülerlik maalesef küresel bir rüzgâr. Önünde kimse duramıyor. Devletler şirketlerin aparatı haline gelmiş durumda. İnsanlar kendilerini özgür zannediyor halbuki kölelik düzeninden daha kötü bir durumdalar. Kölelerin geçinme derdi yoktu. Şimdi dünyanın neresine giderseniz gidin geçinmek için bir iş yetmiyor, ek iş yapmak zorunda insanlar. Modern ve gönüllü köleleri oldular kapitalizmin. Ve bu kapitalist sistem önüne geleni öğütüyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı