"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dört suçlama...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Ocak 2015, Çarşamba
Erdoğan’ın, başbakanlığı boyunca zaman zaman çok ağır ifadelerle eleştirip, cumhurbaşkanı seçildikten sonra gerçekleştirdiği ilk ziyaretinde “Büyük tecrübeniz var, ikazlarınız bize yol gösterir” dediği Demirel, bugüne de ışık tutan değerlendirmelerinden birini vaktiyle şöyle dile getirmişti:

“Demokrasiye geçildikten bu yana, 50-60 döneminde o günkü siyasî iktidarı hırpalamada kullanılan dört slogandan birisi irtica idi, birisi partizanlıktı, birisi rüşvetti, suistimaldi, birisi de pahalılıktı. Bu iddiaları bize de tevcih etmek istediler. Ama ben bunları püskürttüm...” (İslam Demokrasi Laiklik, s. 67 ve 76)

Demirel bu suçlamaları nasıl püskürttü?

“İrticayı koruyor” iddialarına mukabil, laikliği demokratik bir yoruma kavuşturarak din ve vicdan hürriyetinin alanını genişletmeye, dinî hayat üzerinde baskıları kaldırmaya çalıştı. 

Kadrolaşırken ve hükümet icraatında partizanlık yapmadı, ehliyet ve hizmeti esas aldı.

Rüşvet ve yolsuzluğa göz yummadı; bu tür iddialar söz konusu olduğunda en yakınlarına dahi kol kanat germedi; yargıya engel olmadı.

Özellikle 65-71 arasındaki iktidarında Türkiye’ye büyüme rekorları kırdıran ekonomik politikalar uygulayarak altyapının inşasına, temel hizmetlerin gelişmesine, refahın yaygınlaşmasına çalıştı; ama müdahalelerden sonraki iktidarlarında, ekonomide de bozulan dengeleri tekrar kurmada, bilhassa enflasyon ve pahalılıkla mücadelede ciddi şekilde zorlandı.

Gelelim, 12 yılı aşkındır aynı ithamlara muhatap olan AKP’nin bunlara karşı ne yaptığına.

Başından beri, malûm çevrelerce laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olarak görülen ve hattâ sırf bu gerekçeyle hakkında kapatma davası açılan AKP, kendisini savunurken Demirel’in bu konulardaki beyanlarını da dayanak gösterdi.

Ama bilhassa üçüncü dönemindeki kimi tavır ve uygulamaları, bazı kesimlerdeki “Din baskısı mı getirilmek isteniyor?” şüphesini besledi.

Partizanlık ve rüşvet, suistimal, yolsuzluk konularındaki tablo da iç açıcı değil. Atama ve icraatlarda partizanlık yapıldığı ve yandaşların kayırıldığı iddialarının ardı arkası gelmezken, yolsuzluk suçlamalarının “paralel yapı ve darbe” iddialarıyla örtbas edilmek istendiği izleniminin giderek ağırlık kazandığı da gözleniyor.

Son örneği, 4 bakanla ilgili komisyon kararı.

Pahalılık ve enflasyon konusunda ise gerek iç ve dış şartlar, gerekse ülkenin ulaştığı gelişmişlik düzeyi AKP’nin işini bir hayli kolaylaştırdı.

Ama orada da sıkıntı işaretleri beliriyor....

*
tweet- CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin: İsmet Paşa ve Atatürk dönemi astığım astık, kestiğim kestik bir dönem aslında (Balçiçek İlter, Habertürk, 5.1.15).

Okunma Sayısı: 3241
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • rıdvan yıldız

    8.1.2015 11:02:35

    hak ALLAH ın adıdır. birgün tecelli edecek bu dünyada etmesi kişinin yararına öbür tarafa kalırsa vayl olsun hallerine ....sanırın yeter bu

  • rebi

    8.1.2015 09:02:55

    bu millet hırsızıda hırsızlığıda sevmez ve tasvip etmez. bırakın bu gürültüyüde arkasındaki kirli ve samimi olmayan ilişkilerden bahsedin. düne kadar yeniasya ve gurubundan zerre kadar haberi olmayanlar şimdi bir anda tv ve basınlarında kanka oldular.gülen gurubu şu 1 yıldır risaleden bahsettiği kadar 20 yıldır bahsetmemiştir.bir taraftan batıda chp ile doğuda bdp ile iç anadoluda mhp ile seçim için muta nikahları yapacaksın sonrada kalkıp hırsızlık edebiyatı yapacaksın. Din samimiyettir. o yüzden diğer samimi guruplardan ellerinizi çekin onlar kendi mücadelelerini yapmışlardır yapacaklardırda..milletin inananları arasındaki fitneyi bitirmeye bakın menfaatiniz için büyütmeye değil..

  • Garip

    7.1.2015 19:21:15

    Arkadaşlar bakın şapla şekeri birbirinden ayıralım.Ayakkabı kutularından tomar tomar dolar çıkıyor,para kasaları odalarda bulunuyor, sıfırlamayan paralarla ilgili telefon görüşmeleri bunlar ortada dururken bu ne rezalettir deneceği yerde adam çıkmış bana darbe yapılıyor diyor Allah aşkına bu ne pişkinlik bu ne pespayelik, ayrıca bu paralar bizim değil parelelciler koymuş dediler sonrada bu paraları faizi ile birlikte bavullarla alıp götürdüler.Allah aşkına herhangi bir Nurcu değil,herhangi bir Müslüman bile değil herhangi bir insan bunu kabullenebilirmi ki bu gün kendine Nurcu diyen bazıları çıkıp bunlar çok iyi insan hatta bunlara Teşekkür edelim diyen ve yandaş gazetelere Teşekkür ilanı veren Nurcuları nereye koymak gerek bilemiyorum galiba dünyanın sonu gelmiş bunlar kıyamet alametleri olsa gerek, her şey bir tarafa bir yıla yakındır Risale-i Nurlar Yayınlanmıyor adamlar kalkmış bundan dolayı bunu yapanlara Teşekkür ediyor bunun izahı nasıl yapılır bilemiyorum.

  • rebi

    7.1.2015 17:41:57

    Demirelin hizmetlerini her şeye rağmen unutmamak lazım diyenlerin 12 yıldır yapılan hizmetleri eften püften bahanelerle görmemezlikten gelmeleri ne kadar samimi.Risale konusu ve bakan olayları şurada 1 yıllık mevzu ama siz 12 yıldır iktidarı hiç takdir etme gereği duymadınızki hep bahane aradınız..demirel hizmet etmiştir ama erdoğanın hizmetinin yanında devede kulak kalır.biraz vicdanlı olalım. zaten rahmetli özalada objektif bakamadıınız.. erdoğanın tabiiki hataları ve yanlışları vardır ama "başörtülü kızlar arabistana" diyen bir adamla mukayesesini bile yapmam..bence sorun bir zamanlar doğru olan veya doğru bildiğimizin bugün için yanlış olabileceğini kabullenmek istemeyen bir nefis enaniyetinden kaynaklanıyor

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 17:08:06

    Ülkemizde 12 yılda 130 kez ihale kanunu değiştirenlerin,para için torbalar çıkaranların RİSALEİ NURLAR için elini neden müsbet manada çabuk tutmamalarının izahı varmıdır.(R.Nurun neşri için siyasetçiler asla yetkili olmamalıdır) Akçeli ilerin ihalesinde kanuni her türlü el çabukluğu olanların gelecek nesillerin yetiştirilmesinde MEB elle tutulur hangi hizmetleri vardır.Bir başka hükümet geldiğinde iptal olacakları emsal gösteremezsiniz.SVİL ANAYASA diyerek milletten güç alacaksınız,akçe işi olmadı diye savsaklayacaksınız.Beyler biz gözümüzü ve kulaklarımızı kapatmıyoruz,kapatanlara da ey ihvanlarımız uyumayınız,gaflete düşmeyiniz diye ihtar ve ikazlarda bulunuyoruz.Bunun içinde kimse bize haksızsınız diyemez.

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 17:03:32

    RİSALEİ NURlardan bir eseri (İŞARATÜL İCAZ')ı alıp basıyoruz deyip te,sonra buna 280 gündür basılmasını engelleynin vebali ve suçu yokmudur.Vaar; 1-Sadeleştirme yapanların ne zamandan beri yaptıkları hepimizce malum.Bu suçu işleyenler ile hükümet etle-tırnak iken buna karşı hangi tedbiri aldılar.? 2-Sadeleştirme yapanların (hizmetleri şöyle şumullü,şöyle geniiş daire,basında,tv.lerde şu kadar )diyerek yanlarında iken. 3-Ta ki hükümet ile ihtilafa düşüp(kanatimce menfaat çatışması)ve nihayetinde hükümet cenahında ta baştan beridir yapılan yolsuzluk,hırsızlık ve menfaat suistimalleri ni sümen altından çıkarıp umuma duyurmaları ve yargıda ele alınması idari cenahta rahatsızlık ve paniğe neden olması, 4-Yukarıdaki üç maddede ifade ettiğim icraatlar hükümeti,partiyi,baştaki şahıusları vebal altına alırmı,almazmı.Şer'an ve hukuken alır.Zira yürütmedir,icra makamıdır,mesuliyet yeridir ve bu nedenle bu yapılanların hesabı mutlaka sorulmalıdır ve soruyoruz.

  • refik

    7.1.2015 16:20:04

    28 Şubar sonrası siyasette Demirel - Gülen - Erdoğan ve 28 Şubat'ın zinde güçleri bu hattı birbirinden ayrı düşünmüyorum... Bugün gelinen noktada hepsi birbirinden kurtulmaya çalışıyor sadece; olan bu... Mücadeleleri hem içte hem de dışta...

  • refik

    7.1.2015 16:12:05

    Ahmet Bey; Sizce bugün farklı birşey mi oluyor? Dünden bugüne bir çok kesim yargıdan mağdur oldu... Daha düne kadar AYM'de 5'e 7 mi, 3'e 5 mi karar çıkar diye konuşulmuyor muydu? Ortada bir her cenahtan sistem ve zihniyet meselesi var iken zaten yargıya güven olmaz... 3'e 5 mi 7 mi olur diye tartışır dururuz...

  • Ahmed Nur

    7.1.2015 16:03:34

    2) Bu ise kaos'a sebeb verir, bundan önceki operasyonların hepsini şaibeli konuma düşürür. Yeni Asya Ergenekon Balyoz'da da itiraz etti. Böyle toptancılık yapılmaz bu hukuksuzluktur dedi. O zaman da Yeni Asya'ya vay Ergenekoncu dediler. Darbenin üzerinden 30 yıl geçtikten sonra aslan kesilenler, darbe ertesinde, darbecilerin en kudretli günlerinde, darbe anayasasına hayır dediğinde Yeni Asya'yı komünistlikle itham etti. Hep aynı senaryo tekrarlanıyor. güne uyanlar yanılıyor Yeni Asya hep haklı çıkıyor neden acaba?

  • Ahmed Nur

    7.1.2015 15:58:45

    1) Refik Bey, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın "yargıya güvenmiyorum" şeklinde yaptığı açıklamalar kendilerini bağlamaz bütün milleti bağlar, hangi durumda olursa olsun mahkemeye işi füşen birisi bu ülkenin CB'si ve BB'si yargıyı tanımıyor güvenmiyor ben neden bu yargıyı tanıyayım deme hakkı doğar mı doğmaz mı? O zaman bu kurumları lağvedelim madem her kararları şaibeli, madem güvenilmez, göreve devam etmelerinin bir manası yok!

  • refik

    7.1.2015 15:57:31

    Şunu da söyleyeyim Yeniasya meşveret ve şurayı tam olarak uygulayan tek cemaattir... Şahısların hatası ise cemaat, kurum, kuruluş vs. içtimai yapılara mal edilemez. Ama şahıslarla fikri ayrılıklar da belirtilebilir... Meşveretin esası budur... Kaldı ki bir köşe yazısını değerlendiriyoruz; bir meşveret kararını değil... Bunlar şucu bucu deyip zaten bunların varlığı baştan yanlış demek te şiar olamaz... Haksızlık herkese yapılabilir yada herkes haksızlık yapabilir...

  • refik

    7.1.2015 15:48:14

    Sayın Hakkı ve Ahmet Beyler; Öncelikle Hakkı Bey Nurculuk'ta ne zamandar beridir siyasi mülahazalar insanların "dost, kardeş, talebe" sınıflamasında bir unsur olmuştur? Risale-i Nur'dan bir ifade kullanılırken ifadenin bağlamından koparılmamasına dikkat edilmeli. Konu siyasetse belki de Demokrat'lara sizden daha çok faydam dokunmuştur... Kişinin yazdıklarına muhalefet olur; ona zaten fikir hürriyeti diyoruz... Risale-i Nur'a ise bir muhalefetim zerre kadar muhalefetim yok; yazdıklarım ortada varsa buyurun... Hangi özgürlüğünüzü kısıtladılar mesela? Erdoğan'ın ölçüsüz sözleri yok mu var; Demirel'in de var: ikisi de yanlış.. Ahmed Bey, 17 Aralık'ın yapılış şekli ile bir operasyon olduğu açık, soruşturmayı yapanlar "yolsuz" çıkıyor..O yüzden de o operasyona tamamen inanmıyorum, suçlu olabilir suçsuz da bilemem... Yargıya gelince ben güvenmiyorum siz buyurun güvenin ona da birşey diyemem.

  • hakkı

    7.1.2015 14:27:18

    refik bey risalei nur a bakışınızı üstadın dost, talebe,kardeş sınıflamasına göre konumunuzu belirtir misiniz.Sürekli muhalif yazılar yazıyorsunuz.hiç mi eleştirecek konumu yok sizin desteklerinizin.Bi taraf olan berteraf olur dan demokrasi çıkar mı.özgürlüğümüze müdahale etmeyin.bizler istibdatı çok iyi biliriz.

  • hakkı

    7.1.2015 14:13:10

    refik bey demirel yakınını adalete teslim etti.mahkemeye çıktı ve ceza aldı.http://www.radikal.com.tr/turkiye/yegen_demirele_17_yil_hapis-1088365 .savcılık aşamasında takipsizlik asla yargıda aklanma değildir.Kabinenin dokunulmazlığı mevcuttur.Netekim bakanlar komisyon tarafından değerlendirildi.komisyonda da tabiki güçlü haklı oldu.

  • Ahmed Nur

    7.1.2015 13:57:37

    iyi de Sayın Refik, Bakan yakınları hakkında yargılama bile yapılamadı. Yargılamanın önü kesildi. Ortada sağlıklı bir yargılama bie yapılamamışken nasıl oluyor da hükümeti devirmeye yönelik bir hamle olduğu kanısına varabiliyorsunuz? Demirel de aynısını yapabilirdi. Yeğenim üzerinden bana yürüyeyecekler diyerek yargıyı kilitleyebilrdi, değil mi? Kendinden emin olan yargıyı kilitlemez!

  • refik

    7.1.2015 13:40:27

    Sn. Demirel'in yakınlarının hırsızlığı sabitse, ve Demirel bundan dolayı suçsuzsa; bugün Erdoğan da aynı konumdadır... Ondan dolayı hiç kimse Demirel'in hükümetini devirmeye; kimse Demirel'in kabinesini emniyette toplayacağım demedi de kalkışmadı da... Dinde, yok şu füruat yok şuydu yok buydu diyenlerin kanun dışı organizasyonunu demokrasi ve özgürlük nam-ı hesabına savunur olmak ta çelişkiyi omuzlamak demektir... Dünyanın dört bir yanında Müslümanlar Erdoğan'a da dua ediyor demek ki bir faydası var... Birisini öveyim derken diğerini zemmetme ki belki bir hayrı vardır... Bir de somut örnek verseniz fena olmaz...

  • Hilmi Özgür

    7.1.2015 11:39:40

    Sayın yetkililer, yazdıklarımızda hukuki bir sorumluluk ihtimali mevcut ise yayınlamayınız lütfen.

  • Hilmi Özgür

    7.1.2015 11:36:36

    Pek muhterem Demirel'in başörtüsü konusunda söyledikleri elbetteki eleştirilebilir. Ancak, bugün kıvrım kıvrım kıvıranları, dini her alanda sonuna kadar istismar edenleri, dini paspas edenleri görünce sayın Demirel'i hoş görüyor insan. Geçmişte olan hadiseleri o günün şartları ile yargılamak da bir insaf düsturudur sanırım. Kaldı ki sayın Demirel'in yolsuzluk yapan yakınlarını kurtarmak için hukuk katledilmemiştir. Biz o günleri yaşadık. Vefa borcu insanlık gereği olduğu kadar, yapılanları kamet-i kıymetince takdir etmek de bu ülkeye hizmet eden insanların şevkini artırması yönünden de önemlidir. Meselelere at gözlüğü ile bakmanın kimseye faydası yok. Bu ülkeye, bu millete büyük emeği geçmiş insanları takdirle yad etmekte insani bir görevdir. Cenab-ı Allah kendilerine sağlık, sıhhat ve afiyet versin. Yaptığı iyilikler yanlışlarına günahlarına keffaret olsun inşaallah.

  • Halil İ.

    7.1.2015 11:26:05

    Yazdıklarınızın büyük kısmına katılmakla beraber Demirel'in de atamalarda liyakati esas aldığını söylemek çok doğru olmaz. Kemal Gürüz örneğinde olduğu gibi. Fakat bununla beraber yeğeni Yahya Murat Demirel'in yargılanmasının önüne asla geçmedi yargıya bu konuda baskı kurmadı. Birilerinin kulakları çınlasın..

  • Nazım AYDIN

    7.1.2015 11:23:19

    Hey efrendi Yahya ve Murat Demirel ,Demirel Başbakan ve Cuhmurbaşkanı iken,hapis yattılarmı onaba ağzına sakız ettiğin şeye bak,cezasını çektimi çektilert,Şimdi ise kabnirde hesabını veriyorlar Allah'a ,ya büğünkü ayyuka çıktı hırsızlık kim hapise gitti,mahkemeyle oyna,hakimle ve savcılarla oyna,yüce divana gönderme;fakat Demrel yeğenleri hesabını verdiler.Bunları görmemezlikten gelen nankörler insan bu kadar nankör olamaz,Elektrik su tüp inkar ettiğin dönemlerde geldi Süleyman efendi.

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 11:19:28

    B.ESAD iyi arkadaş iken,yatlarda,saraylşarda ailece ağırlanırken SURİYE nin durumunu bilmiyorlarmıydı.?Amma herşeyde olduğu gibi istismar istismar anlayışına sahip şahıslar bugüüün SURİYE de 500 bin canın katledilmesinden,8-9 milyon SURİYELİ nin ev ve vatanından uzak,bi,nbir sıkıntı altında olmasından,,yine SURİYE deki yakılan,yıkılan tarihi meaknların,kabirlerin hesabından muaf olabilirlermii?

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 11:15:59

    Sn.KAZIM AĞABEY imi hakkaniyetli,adil ve müslümanın vakarlı duruşu ile yaptığı bu tesbitler hakkında inşaallah bir kitap bekliyorum.Yine bizzat yaşayarak şahit olduğumuz bu devrin müslüman hakkında neden oldukları fahiş hatalarını kaleme almak her müslümanın vazifesidir.Din-iman ,adalet,hak deyip bu güzelikleri bozma gayretinde olanları gelecek nesillere iyi aktarmak şarttır.Bilhassa RİSALEİ NUR ları seçim meydanında avaz avaz bağırmak ve sonrada yasaklatmanın hesabını iyi sormamız şarttır.

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 11:09:52

    Bugün kü hükümetin ahirette hesap veremeyeceği HIRSISI KORUYAN E.KAYIP-KAÇAK altındaki yavuz hırsızlıkları,65 yaşına fakiri koruyoruz deyip zengini hak sahininin malında peşkeş çeken haramiliği,özel okula destek diyerek milletin parasını israf etmesi ve KUL HAK'kına girmesi,SOMA da kömür diye TAŞ alıp 302 insanın ölümüne sebep olmaları,ihalelerde trilyonlara varan, hatta milyar ifade edilen pay almaları hasılı ülkeyi 129 MİLYAR DOLAR BORÇTAN ALIP,600 MİLYAR DOLAR BORCA SOKANLARI,milleti faize süsrükleyen DİNDAR' iktidarı tarih görmemiştir.Nede olsa IMF borç sıfırdır,lakin dış borç ise katlamalı boooool sıfırlıdır.Trilyon dolara borca az kaldı,yolmaya devaaam.

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 11:04:21

    DP iktidarında KIBRIS hakkında TC.nin GARANTÖRLÜĞÜ sağlanmış,AP.hükümetleri döneminde ise KIBRIS lı dindaş ve soydaşımızı katledenlere Birtane çıkartma gemisi olmamasına,Hava Kuvvetlerindeki paraşütlerin 150 nin arızalı olmasına mukabil JET lerimizle RUMLARA sortiler yapılmış(C.TOPEL )şehit olmuş ve insanımızın hakları (İ.S.ÇAĞLAYANGİL)D.İ.Bakanı iken başarılı diplomasi ile temin edilmiştir.Ya günümüzde SIFIR SORUN diye diye arz-ı endam edenlerin çevremizde SIRF SORUN haline getirdikleri komşularımıza ve İSLAM ALEMİNE bakarmısınız.

  • Hasan Kar

    7.1.2015 10:56:30

    Kazım beyi, tarafgirlikten uzak, objektif ve isabetli değerlendirmelerinden dolayı tebrik ediyorum.

  • Hüseyin İLHAN

    7.1.2015 10:50:20

    TC.nin siyasi tarihine baktığımızda DEMOKRAT misyon ile DİNİ SİYASETLERİNE ALET EDEN zihniyet arasında DAĞLAR kadar iktisadi,insani ve milli farklar vardır.Mesela DP iktidara geldiğinde devlet kadroları hemen hemen CHP zihniyeti altında olmasına rağmen EZAN-I MUHAMMEDİYİ aslına çevirme cesaretini göstermiştir ki bu içlerinde bulunan farklı düşüncede olanların desteği ile.Eokonomideki gelişme ise çiftçinin yüzünün güldürülmesi,ürününün değer bulması ve ihyası iledir.M.Eğitimde ise İH O larının açılması,İlahiyatların arttırılması,kur'an kurslarının açılması,arttırılması,dini hayatı yaşayanlara her türlü zorbalıklara rağmen imkan verilmesidir.

  • refik

    7.1.2015 10:24:14

    Sayın Demirel'in 28 Şubatta Refah ile beraber DYP'yi de nasıl yediğini biliriz... Sayın Demirel "başörtülüler Suudi Arabistan'a gitsin" derken kim namına kimi korumak amacıyla etmiş bu sözü... Sayın Demirel'in kendisi ve ailesi hakkındaki bankalar üzerinden yaptıkları "iddia" edilen yolsuzlukları ise arşivlerde kayıtlıdır... Bir "kıyak emeklilik" konusu var ki başlı başına yolsuzluktur... Çıkardığı yasalarla 40-45 yaşında emekli ettiği adamların ceremesini sonraki nesillerin çekiyor... Bunun millete ve devlete zararı ona yeter de artar bile...

  • Adem KOCABAS CİDDE

    7.1.2015 10:19:11

    Hocam tespitleriniz yerinde ama bence eksik, dünya durmuyor, bizimde ayak uydurmamiz varlığımızı hissettirmemiz, agirligimizi koyup gücümüzü göstermemiz lazim. Bizi dış gucler degil kendi kendimizi yonetmeliyiz, yabancı başının ve içimizdeki vatan hainlerini savunucusu olamayız. Allah'a emanet olunuz.

  • Abdurrahman KOÇAK

    7.1.2015 09:59:03

    Kazım bey 1965-1971 arasını büyüme hızı ve gelişmikle değerlendiriyor ki bu böyle inkarı mümkün değil, siz bunu elektriğe tüpe indirgerseniz karşılaştırma uygun olmazki elektriği tüpü üreten tüm tesislerin %90 Demirel zamanında ve yapılmış ve Demirelin projesidir buda inkarı mümkün değildir.Dünyanın globalleştiği küçük bir köy haline geldiği bir ürünün aynı anda dünyanın her yerinde satışa sunulduğu bir dünyada ürün bulma bulamama konusu zaten kıyası abestir.Hadislere böyle bakarsak daha sağlıklı değerlendirme yapmış oluruz.Laiklik konusuda yazıda bahsedildiği şekilde .Kazım beyde böyle yapmış.

  • Hasan Arslan

    7.1.2015 09:51:33

    Mesele sadece ekonomide neler yaptığınız değil,aynı zamanda demokrasiyi ne kadar muhafaza edip ne derece ileriye götürebildiğinizdir. S.Demirel'in de üllke yönetiminde ciddi hataları olmuştur elbette ama başbakan iken demokrasiyi şuan olduğu gibi ayaklar altına mı almıştır?! Ayrıca o dönemleri bir önceki dönemlerle kıyas ettiğinizde ekonomide de çok ciddi gelişmeler olmamış mıdır?! Mesele S.Demirel' e tarafgirlik değil "demokrasi" ye tarafgirliktir.Kazım beyi tebrik ediyorum.

  • ali vefalı

    7.1.2015 09:45:59

    Sayın yazarımız, çok güel tesbitlerde bulunmuş. Son 12 yılda yaşanan zigzaglar, sapmalar, mahiyeti bilinmeyen işler, görüldüğünde Demirelin, Menderesten sonra gelen en büyük hoşgörü ve demokrat adamı olduğu açıktır. 1975-1981 yılları arasındaki Ankarada ki öğrencilik yıllarımızda da, bu günkü binlerce islamcı diye geçinenlerin onlarca yurtlarda, en az 5-6 büyük bakanlıklarda Demirelin nasıl ekmeğini yediklerini, sıcak odalarda kaldıklarını, gördük yaşadık şahit olduk. Öğrenci olanların işe gelmemelerine bile göz yumulurdu.Bunları Demirel de biliyordu. Ankaranın 3 büyük üniversitesinde de islamcı kesimin kızlarının başörtülerinide rahatlıkla örttüklerine şahitiz. Eee sonradan aşırılaşan siyasal islamcıların, siyasal körlükle aşırı derecede vefasızlıklarınada şahit olduk. Peki bunu Allah affedecekmi?

  • Yıldıray Caner

    7.1.2015 08:28:37

    Süleyman Demirel çok akıllı bir insandı amaaaa! Her iktidara geldiğinde düşürdüğü emeklilik yaşı ile şimdi bizlerin 65 yaşımızı beklemeye mahkum etti.Yıllarca muhafazakar kesime yönelik politikalarıyla oy alıp iktidar olmuşken bir de baktık ki "başörtülüler arabistana gitsin" deyiverdi. Kazım Bey şunu mu demeliydiniz yoksa; mevcut sistemimizde dürüst insanların siyaset yapma olanağı yoktur ama oraya gelipte en iyi kıvıranlar ehveni şerdir.

  • suleyman güney

    7.1.2015 08:27:41

    sayın kazım bey 1960-1975 yıllarında ben Ankara ve Ş.Koçhisarda yaşadım o yıllarda bizde elektrik yoktu tüp yoktu tezekle yemek yapıyorduk. bü gün sen ona göre kıyasla türkiye ak kaşık gösterdiğin demirellerin yeğenlerinin yahya ve muratı kayınlarını benim ailem dedi fotoğraf çektirdiği kişileri biz unutmadık siz devam edin. cumhurbaşkanı demireli ziyareti gayet tabidir bir insanın yapması gerekn olaydır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı