Darbe ürünü anayasa ve onunla bağlantılı temel kanunlarla kurulan siyasî düzen ve sistemdeki tıkanma, ancak halkın bu durumu fark ederek bir arayışa girmesi ve bu arayışa tatminkâr cevaplar verebilecek güçlü ve inandırıcı alternatiflerin ortaya çıkması ile aşılabilir.
Ancak Türkiye henüz o noktada değil.
Gerçi yavaş yavaş bir farkındalığın gelişmeye başladığını düşündüren işaretler belirmeye başlamış gibi; ancak bunların tıkanan siyasete yeni ve sağlıklı bir mecra açacağını söyleyebilmek için erken.
Sürecin olgunlaşması beklenmeli.
Bu olgunlaşmanın doğru bir zeminde kanalize edilip hızlandırılması için ise, demokrasi ve hukukun evrensel kriterleri çerçevesinde bir toplumsal bilinçlenmenin fikrî altyapısını güçlendirmek gerekiyor.
Mevcut tabloda parti siyasetiyle yapılabilecek birşey değil bu. Akademik zeminlerde ve sivil toplum platformlarında ortaya konulacak ciddî çalışmalara ihtiyaç var.
Hedef, demokratlığın fikrî temellerinin yeniden inşa ve takviye edilmesi olmalı.
Buna yönelik araştırmalar, fikir jimnastikleri, çalıştaylar, toplumsal etkinlikler organize edilmeli ve yayınlar yapılmalı.
Bu çalışmalarda geçmişin birikimleriyle bugünün güncel bilgi ve teknikleri harmanlanarak yeni sentezlere ulaşılmalı.
Bunun için fikrî altyapının inanç referanslarımızla irtibatını kuran Bediüzzaman gibi pusula bir şahsiyetin, gerçek ve doğru bir demokratlığın temel parametrelerini ortaya koyan fikir ve yaklaşımları rehber olmalı.
Onun meşrutiyet, cumhuriyet, demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü, kanun hâkimiyeti, hürriyet, istibdat ve tahakküm, meşveret, Meclis, millet iradesi, kamuoyu, hizmet devleti, muhalefet gibi başlıklarla ilgili olarak dile getirdiği tesbitler ve yaptığı tarifler, Müslüman bir toplumda demokratik bir hukuk devletinin tesisi için çok önemli çıkış noktaları.
Bunları AB kriterlerinde ifadesini bulan çağdaş demokrasi ve hukuk standartlarıyla buluşturarak yorumlayacak fikrî çalışmalar, malum sebeplerle giderek daralan demokrasimize nefes aldırır ve tıkanan siyasete son derece yeni ufuk ve pencereler açar.
Hür fikir ve kalem erbabına duyurulur.
tweet- Ömür biter, mazeret bitmez- 1. dönem: Köşk ve asker vesayeti. 2. dönem: Yargı vesayeti. 3. dönem: Paralel ihanet ve patinaj yaptıran sistem.