Türkiye’de tırmanan siyasî gerilimin en önemli sebeplerinden biri, 13 yıldır yönetimi elinde bulunduran kadroların iyice alıştıkları iktidarı bırakmaya, hattâ paylaşmaya gönülsüz olmaları.
Bu psikolojinin zirve yaptığı adres ise lider ve çevresi. Eriştikleri konuma adeta bir çeşit kudsiyet atfederek ve kendilerine çok ulvî misyonlar biçerek iktidarlarını ilânihaye devam ettirmenin gayreti içindeler.
“Reis” için yapılan Selâhaddin Eyyubî ve Sultan II. Abdülhamid benzetmeleri, “Ümmetin lideri ve halifesi, Müslümanların kurtuluş ümidi” söylemleri bunun ifadeleri.
Kendilerine böyle bir misyonu yakıştırınca, muhalefete hazımsızlıkları da artıyor.
Eleştirenleri, hattâ biat etmeyenleri hain olarak nitelemeleri ve muhalifleri için “şer cephesi ve şer ittifakı” gibi ifadeler kullanmaları yine aynı psikolojinin yansımaları.
Böyle olunca, kendilerini adeta İlahî bir tercih ve tavzifle seçilmiş çok özel insanlar olarak görüyor; Arınç’ın ifadesiyle “Biz iktidara mecburuz ve mahkûmuz” diyorlar.
İktidarı bırakmak istemeyişleri, muhalefete düşmeyi hazmedememeleri bundan.
Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde girdiği her seçim öncesi sarf ettiği “Eğer birinci olamazsak siyaseti bırakırım” sözü de.
İşte bu hep iktidara endeksli tavır ve yaklaşım, AKP kadrolarının neden demokrat olamadıkları sualinin cevabını da veriyor.
Çünkü demokratlık, sandıkta tecellî eden millet iradesi hangi neticeyi ortaya çıkarırsa çıkarsın, ister iktidar yetkisi versin, ister muhalefet görevini uygun görsün, ona saygılı olmayı ve icabına uymayı da gerektirir.
Millî iradeyi sadece milletin sizi iktidara getirdiği seçim sonuçlarıyla tarif eder ve muhalefete düşmeyi hazmedemezseniz, demokratlık iddianızın aslı yok demektir.
Oysa muhalefet de demokrasinin vazgeçilmez bir kurumu ve Bediüzzaman’ın ifadesiyle “meşru, samimî bir muvazene-i adalet unsurudur.” Hep söylendiği gibi, iktidar her rejimde vardır, ama hür muhalefet sadece demokratik rejimlerde bulunur.
Onun için, millet seçimde muhalefet görevi verdiğinde bunu da saygıyla karşılayıp hakkını vererek gereğini yapmaya çalışmak, demokratlığın önemli kriterlerinden biri.
AKP’nin demokratlık iddiasının da.
tweet 1- Muhalif kanallara sansür ve “terör” suçlamasıyla soruşturma. İyice azgınlaşan bu hukuk tanımaz zihniyeti 1 Kasım’da oylarımızla durduralım.
tweet 2- Van mevlidinde tanışıp görüştüğümüz isimsiz kahramanlardan Hacı Kemal Aka’ya Allah’tan rahmet, kalanlara sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
tweet 3- Gemlik’in hizmet kahramanlarından, 95 yaşında vefat eden Abdülkadir Altıntaş’a da Allah’tan rahmet, kalanlara sabr-ı cemil niyaz ediyorum.