"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbeye karşı halk direnişi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
19 Temmuz 2016, Salı
Aydınlatılmayı bekleyen birçok soru işaretiyle dolu kanlı darbe girişiminin akamete uğraması sonrasında ifade edilmesi gereken hususlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz

Önceki darbelerde görülmemiş bir halk tepkisinin harekete geçirilmesi, kendi içinde de çok  ciddî arıza ve problemlerle malul olan kalkışmanın bastırılmasını sağlayan en etkili sebeplerden biri oldu.

Sürecin en kritik aşamasında Erdoğan’ın “kavgalı” olduğu Doğan grubuna ait bir TV kanalı üzerinden “meydan” çağrısı yapması kitleleri harekete geçirdi ve askerin mevzilendiği adresler halk tarafından kuşatılarak isyanın beli kırıldı.

Minarelerden okutulan selâlar da darbeye karşı halk direnişini güçlendirdi.

Ancak bu esnada yer yer kontrolsüz öfke tezahürlerinin ve linç olaylarının yaşanması, olumlu tabloya gölge düşürdü.

Özellikle üstleri tarafından “Tatbikata gidiyoruz” diye yanıltılan ve gerçek niyetlerden habersiz erlere reva görülen hoyratça muameleler, verilen mücadelenin özüyle de çelişti.

Can kaybı sayısının bu kadar yüksek olmasında, çılgın ve gözü dönmüş darbecilerin açtığı ateş ve yaptığı bombalamalara ilaveten, kitle eylemlerindeki kontrolsüz taşkınlıkların ve ayrıca puslu havada fırsat kollayan provokatör canilerin rolünün de ortaya çıkarılması gerekir.

Nitekim reklamcı Erol Olçok ve oğlunun can verdiği Köprü kargaşasında, ağaçların arasından ateş açan esrarengiz sivillerin varlığına dair görgü şahitlikleri üzerinde mutlaka dikkatle durulmalı.

Bu hengâmede bir Saray başdanışmanının “Darbecilere karşı halkı silahlandıracağız” mesajı vermesi nasıl yorumlanmalı? Böyle bir yaklaşım öngörülemeyecek vahim sonuçlar da doğurmaz mı?

Darbeleri önlemenin çaresi halkı silahlandırıp sokağa dökmek yerine, sistemi darbelere geçit vermeyecek güvencelerle donatıp her alanda sağlam bir demokrasi şuurunu ve yapısını inşa etmek olmalı değil mi?

Demokrasiyi korumanın gerçek teminatı silah ve kaba kuvvet değil; hukuk, ahlâk, bilim, kültür ve toplumsal bilinç olmalı değil mi?

Devletin eline silah verdiği görevliler de bu değerleri koruma şuuruna sahip kılınmalı değil mi?

Periscope’da 15 Temmuz kalkışması ve sonrasını değerlendirdik - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/15-temmuz-kalkismasi-ve-sonrasi_404029 … @yeniasya aracılığıyla

Darbeye karşı 4 partiyle ortak tavır koyan TBMM, bu kanlı kalkışmayı bütün safahatı ve boyutlarıyla araştırıp arkaplanını aydınlatmalıdır.

Okunma Sayısı: 5807
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı