“Kenan Evren 12 Eylül’de kurtarıcı diye alkışlanmıştı, ömrünün son demlerinde darbecilikten yargılanıp mahkûm edildi. İbret alabilene...”
“Öldükten sonra hayırla anılmayacaksanız, yaşarken ihtilal lideri ve ardından cumhurbaşkanı olmuşsunuz, neye yarar? İşte Kenan Evren örneği.”
“Evren’in başını çektiği 12 Eylül döneminde Yeni Asya toplam 470 gün kapatıldı. Sonuç: Dünya ona da kalmadı. Yeni Asya ise yola devam ediyor.“
“Darbe yapıp cumhurbaşkanlığına oturan Evren’in ‘hizmet’leriyle değil, alet olduğu zulümlerle anılması, bütün darbe heveslilerine ders olsun.“
“Burhan Kuzu’nun zorunlu Kemalist din dersleri üzerinden Kenan Evren’e yaptığı övgüler, AKP içindeki 12 Eylülcü damarın tezahürlerinden biri.”
“Evren darbecilikten müebbet hapse mahkûm oldu, ama ülke hâlâ 32.5 yıllık 12 Eylül Anayasası ile yönetiliyor. 12.5 yıllık AKP iktidarı dahil.”
Bunlar, Evren’le ilgili olarak söylenebileceklerin çok kısa bir özeti. Açılımında ise ciltler dolduracak önemli detaylar mevcut.
12 Eylül 1980 darbesi, 27 Mayıs 1960 ihtilaliyle tahkim edilen Kemalist vesayetçi düzeni devam ettirebilmek için yeni ve dessasça yöntemlerle tezgâhlanan bir tertipti.
“İhtilal ortamı olgunlaşsın” diye tırmanmasına zemin hazırlanıp seyirci kalınan anarşi ve terör olayları bahane edilerek ülke yönetimine silah zoruyla el konuldu, seçilmiş Meclis kapatıldı ve hükümet alaşağı edildi.
Darbenin başı Evren “Makam mevki hırsımız da, cumhurbaşkanlığında gözümüz de yok” diyordu, ama hazırlattıkları darbe anayasasını halka oylatırken otomatikman kendisini de cumhurbaşkanlığına “seçtirdi.”
O dönemde “Anarşi ve terörü önledi” diye “kurtarıcı” olarak görülüp alkışlanan 12 Eylül, uygulamalarıyla PKK terörünü doğurdu.
Darbe anayasası ile oluşturduğu devlet, siyaset ve toplum düzeniyle de, halihazırda her alanda karşı karşıya olduğumuz kronik problem ve çıkmazların zeminini hazırladı.
Evren bu demokrasi-hukuk suikastının simge ismiydi. Öldü, ama “eser”i yaşıyor...
tweet- Davutoğlu “12 Eylül rejiminin kalıntılarını biz temizledik” demiş. Darbe anayasası, seçim ve partiler kanunu, YÖK... gibi “detay”lar hariç!