"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çözüm o projede

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Mart 2025, Cuma
“Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır; bu üç düşmana karşı sanat, marifet, ittifak silahıyla cihad edeceğiz” diyen Bediüzzaman’ın en büyük ideallerinden biri, doğuda Medresetüzzehra adıyla bir üniversitenin kurulmasıydı.

İlim ve eğitimde de istibdadı reddedip hürriyeti esas alan bir anlayış temelinde din ilimleriyle modern fenlerin kaynaştırılarak okutulacağı bir üniversite.

Bu husustaki teklifini proje haline getirerek 1908’de İstanbul’da Sultan II. Abdülhamid’e bizzat takdim etmek istedi, fakat önüne konulan bürokratik engelleri aşamadığı için bu mümkün olmadı. 

Ama Bediüzzaman yılmadı. Sultanı deviren 31 Mart olayını müteakiben haksız ithamlarla yargılandığı sıkıyönetim mahkemesinde beraat ettikten sonra 1910 yılında gittiği şarkta aşiretleri dolaşarak bu projeyi halka mal etmeye çalıştı. 

Münazarat adıyla kitaplaştırılan sohbetlerinde, üniversite projesi için şöyle diyordu: “Camiü’l-Ezher’in kızkardeşi olan Medresetüzzehra namıyla darülfünunu mutazammın [üniversiteyi içine alan] pek âlî [yüksek] bir medresenin Bitlis’te ve iki refikasıyla Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbekir’de tesisini istiyoruz.” 

Ardından İstanbul’a döndü ve Abdülhamid’in halefi Sultan Reşad’la, refakaten katıldığı Rumeli gezisinde görüşmeye muvaffak olup, o günlerde Kosova’da kurulması düşünülen, ancak Balkan Harbinde burası istilâ edildiği için akim kalan üniversite projesine ayrılmış on dokuz bin altın liralık tahsisatın, doğuda kurulmasını istediği Medresetüzzehra’ya aktarılmasını kabul ettirdi. 

Sonra Van’a giderek göl kıyısında üniversite binasının temelini attı. Ama Birinci Dünya Harbi patlak verince, temel, atıldığıyla kaldı. 

Akabinde Üstad talebeleriyle vatan müdafaası için cepheye koştu. 

Esir düştü. Esaret dönüşü İstanbul’da İngiliz işgaline karşı mücadele verdi. Anadolu’daki Kurtuluş Savaşını destekledi. 

M. Kemal’in ısrarlı davetleriyle gittiği Ankara’da, yeni devletin idarecileriyle Birinci Meclis üyelerine, yarıda kalan üniversite projesini anlatıp destek istedi. 

Çoğunluğu ikna edip M. Kemal’in de imzasıyla tahsisat çıkarmayı başardı, ama yeni yönetimin medreseleri kapatma kararı üzerine bu teşebbüsü de sonuçsuz kaldı. 

Bu durumda Bediüzzaman, idealindeki üniversiteyi kurmak için çok farklı ve orijinal bir yolu denedi ve muvaffak oldu: Medresetüzzehra’yı, telif ettiği Risale-i Nur Külliyatı’yla manen inşa etti.

Okunma Sayısı: 2099
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • erhan

    7.3.2025 12:09:17

    Risale i Nur'ların diyanet eliyle bastırılma fikri, Nurların orta vadede tamamen kaldırılması fikrinin ana temasını oluşturuyordu. ne gariptir ki bu kanun maddesini anayasaya götüren ve oradan yürütmeyi durdurma kararı çıkmasına vesile olan siyasi partiyi nasıl adlandırdıklarını biliyorsunuz. ayrıca üniversitenin kurulamaması hayırlı olmuş.

  • Erdem

    7.3.2025 06:49:22

    Kazım bey, diyelim ki Medresetüz Zehra kurulmuş olsun. Teorikte imam hatiplerden farkı ne olacak?

  • Osman Yıldirim

    7.3.2025 06:04:01

    Evet Risale i Nurl Medreseler zehranin temeli atıldı ve O Nurlarla din olgusu toplumda diri tutuldu. Ancak günümüze geldiğimizde Nur talebelerinin kısm ı ekserisi bugünki iktidara kayıtsız şartsız destek vermelerine rağmen ne yazıkki diyanete bağlı hiç bir camide Risale i Nura rastlamak mümkün değil. 15 temmuzdan önce hemen hemen her caminin kütüphanesinde Risale i Nur bulunurken bugün ne yazık ki bu mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla Risal i Nurla toplumun dini duygularını diri tutmayı gaye edinen Nur talebelerinin destek verdikleri bu iktidardan bu durumun hesabını sormaları gerekmektedir diye düşünmekteyim.

  • Halil İbrahim Karahan

    7.3.2025 04:45:30

    Şu mübarek Ramazan ayı hürmetine Allah razı olsun Âmîn Âmîn Âmîn Elfü Elfi Âmîn Âmîn Âmîn Âmîn Âmîn Âmîn Âmîn Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun seni.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı