Aylardır devam eden ve son aşamasında hücre hapsiyle “taçlandırılan” (!) tutukluluğunun ardından, geçen hafta nihayet tahliye edilen Topal Hafız için 4.12.16’daki köşemizde, ailesinden gelen mesajdan şu anekdotu da aktarmıştık:
“Bir ziyaretinde Üstad ‘İleride sıkıntılı ve büyük bir nifak dönemi gelecek. Tutuklamalar olacak, belki cezaevlerinde yer kalmayacak. Ama Rabbim orada kardeşlerimi muhafaza edecek. Dışardakiler bile çok sıkıntılar yaşayacak. Ama sonra hizmetlerin çok artacağı güzel bir dönem olacak inşaallah. Sen de o dönemi görecek, belki tutuklanacaksın’ demiş.
“Bu süreç başladığından beri hazır bir şekilde tutuklanmayı bekledi hep ve şu anda babamızla beraber aynı koğuşta. Tutuklanma sebebi bu konu. Hâkim ‘Medyada böyle bir bilgi var, sen böyle demişsin, darbeyle ilgin ne?’ diye sormuş. Dedemiz ‘Üstad bana böyle birşey söyledi, ben de bunu zaman içinde anlatmıştım, oradan duyulup söylenmiştir, 86 yaşındayım, ne darbesi?’ demiş. ‘Bunları bildiğine göre demek ki darbeyi buralarda organize ettin’ gerekçesiyle tutuklanmış.”
Hücre hapsinin gerekçesi de trajikomik:
Ailesiyle yaptığı ve kamerayla kayda alma ayıbı da işlenen kapalı görüşmesindeki “Herkes bu koğuşlardan ne zaman çıkacağız diyor. ‘O gaybî’ diyorum ben. Ne zaman çıkacağınızı söyleyemem, yalnız çıkacağız” sözlerini Cezaevi Disiplin Kurulu “suç örgütünün eğitim ve propaganda faaliyeti” olarak görmüş!
Ve 17 Kasım’da verilen kararın itiraz süreci tamamlanmadan, 29 Kasım’da infazı başladı. İtirazı 12 Aralık’ta değerlendiren İnfaz Hakimliği ise, infazı, tamamlandıktan sonra kaldırdı!
Şu gerekçeyle: “Soruşturmaya konu olan sözlerin, tutuklu olan itirazcının kızı ile telefon görüşmesi yaparken kızının ağlaması nedeniyle onu tesellî etmek amacıyla sarf ettiği sözler olduğu, Said Nursî isimli kişinin yaşamından örnek verilerek, konuşmanın bir bütün olarak, muhatabı olan kızının yaşanan süreç nedeniyle güçlü olması, moralini bozmaması amacıyla umut aşılamaya yönelik olduğu, gerek fetö/pdy, gerekse başka bir terör örgütünün propagandası niteliğinde sözlerin bulunmadığı kabul ve kanaatiyle tutuklu ve vekilinin taleplerinin kabulüne ... karar verildi.”
Karar, Disiplin Kurulunun suratına indirilmiş bir hukuk şamarı. Ama çok geç bir şamar...
Bursa’da da İttihad kervanının emektar ve isimsiz kahramanları ile genç ve dinamik kadroları yine çok sıcak ve samimî bir aile ortamında aynı şevk ve heyecanla bir araya geldi. Coşkulu katılımlarıyla şahs-ı manevînin burada da dimdik ayakta olduğunu gösteren herkese teşekkürler.
Afyon’da İzmir, Antalya, Manisa, Denizli, Isparta, Uşak, Burdur ve Aydın temsilcilerimizle bir araya geldiğimiz bölge toplantısında gazetemiz başta olmak üzere neşriyatımızı ve yeni projelerimizi müzakere ettik. Verimli bir toplantı oldu. Katılan temsilcilerimize teşekkürler.