“Günlerdir sokağa çıkma yasağı var. Şimdiye kadar emsalini yaşamadığımız ağır çatışmalar cereyan ediyor. Halkın çoğu şehri terk etmiş vaziyette. Biz de gidebilirdik, ama hizmetimizi, dershanemizi muhafaza ve Nurun sancağını dalgalandırmak adına bize düşen, demir gibi siperinde sebat etmektir. Lâkin rahat şartlarda hizmet eden kardeşlerimizin bizleri unutmaması da sizin üzerinizde bizim hakkımızdır. Biz sizlerin namına buradayız. Yine kardeşlerimizin duası ve Üstadın himmetiyle bu dava için velev ki buralarda vefat da etsek sebata karar vermişiz. Tek isteğimiz, ne olur bizler için, polis ve askerlerimiz için, masum Cizreliler için dua edin. Münacat, Cevşen, sekinelerle bize imdad-ı manevîde bulunun.”
*
Dün bu köşede İrfan Yıldırım imzasıyla çıkan “Ah Diyarbekir” yazısı, yayından sonra onun verdiği bilgiye göre Ömer Birtane’ye ait imiş. Ama bize gelen ilk mesajda sehven o bilgi yer almadığı için İrfan Beyin imzasıyla koyduk. Düzeltirken, bu yazı üzerine Bursa’dan Ramazan Oruç’un gönderdiği duygulu bir mesajı da okuyucularımızla paylaşalım.
Mesajına “Gerçekten beni çok duygulandıran yazıyı okuyunca oralarda 7 sene öğretmenlik yapmış biri olarak duygularımı ifade ettim” diye başlayan Ramazan Bey, yazının kendisini ağlattığını belirtip, “Hal-i pürmelâli öyle içli anlatmışsın ki / Ta derinden dağladı, yaktı yaktı içimi” diyerek şöyle devam ediyor:
Görmüş yaşamış biriyim oraların huzurunu,
Ümmet-i Muhammed’e reva mı gördüler bunu?
Benim can kardeşlerim bu mutluluğu,
Tadamayacaklar mı? Kaldırın artık uğursuzluğu.
Orada yıldız Sahabelerin kokusu var,
Seyfullah Halid bin Velid’in ruhu var,
Tarihin nakış nakış işlenmiş dokusu var,
Orada Bediüzzaman’ın parlamış nuru var.
Ey menhus ruh, ne edersen et, bozamayacaksın,
Aramızdaki bağları koparamayacaksın,
Kardeşliği aramızdan kaldıramayacaksın,
Parlayacak nur-u İslam, engel olamayacaksın.
Ey felek, nereden esersen es, ümit sönmez,
Kardeşlerimiz cehd-ü gayrette pes etmez,
Dualarımız onlarla, bu yakarış dinmez,
Asla İslamın nuru üflemekle sönmez.
Kardeşler, dualarımızla yanınızdayız,
Birlikte Efendimizin (asm) yolundayız,
Tefsir-i Kur’an Nur’un sadakatındayız,
Bediüzzaman’ın hak, ulvî davasındayız.