"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaatler niye hedefte?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
18 Ağustos 2016, Perşembe
Kemalist zihniyetin, bilhassa kendi hedeflerine uygun bir toplum inşa etme projesini akamete uğrattıkları için çok öfkelendiği cemaatleri tasfiye etmek amacıyla her yola başvurduğu, bilinen bir gerçek.

1950 öncesi tek parti devrinde ve sonrasındaki ihtilal dönemlerinde Bediüzzaman ve Nur Talebeleri başta olmak üzere cemaatlere yapılan amansız baskı ve tazyikler tarihin kayıtlarında.

Polis ve jandarma baskınları, gözaltılar, tutuklamalar, mahkemeler, maddî ve manevî işkenceler, ardı arkası gelmeyen psikolojik harekâtlar, yalan ve iftiraya dayalı kara propagandalar, akıl almaz yıldırma taktikleri ve provokasyonlar, içeriden bölüp parçalama fitneleri...

Bunların özellikle “fitne” versiyonları cemaatlerde nisbeten hasara yol açtı, ama genel anlamda bakıldığında hizmetleri engelleyemedi. Tam tersine daha da gelişmesine vesile oldu. Her koldan yapılan yoğun baskılara ve bunun yanı sıra başvurulan dessasça taktiklere rağmen cemaatler yok edilemedi, tam tersine daha da güçlenip taban buldu, yaygınlaştı.

Kader programının tanzimiyle adeta fıtrî bir işbölümü gerçekleşti. Herkesin fıtrat ve mizacına uygun bir mecrada yerini bulup hakka hizmet ortak hedefine yürüdüğü bir akış oluştu. Çünkü her birinin kendi alanında verdiği hizmetler toplumun manevî ve sosyal dokusunu tahkim ediyor, dahası yanlış devlet politikalarının ortaya çıkardığı boşlukları dolduruyor, tahribatı onarıyor, yaraları tedavi ediyor. Çalıştıkları zemin, verdikleri hizmetin tabiatı gereği sivil toplum, hedefleri inançlı nesiller yetiştirmek. Aktif siyasetle doğrudan bir ilgileri yok. İktidar çekişmelerinin tarafı değiller.

Ama zaman içinde cemaatler özellikle ticarîleşme, siyasîleşme ve STK’laşma gibi tuzakların muhatabı ve hedefi yapılmak istendiler. (Bunun detaylarını “Cemaatler ve Toplum-Siyaset-Devlet” kitabımızda işlemeye çalıştık.) Son dönemde söz konusu tuzakların eskiye göre daha cazip kılıflarla sunulduğunu ve maalesef çoğu cemaatin ağa yakalandığını, bilhassa siyasî iktidarla kendilerini özdeşleştirme hatasının yine tekrarlandığını görmekteyiz. 

(Devamı yarına)

(Cemaat ve İktidar kitabımız, s. 91-3)

17 Ağustos, 28 Şubat zulümlerinin zirveye çıktığı noktada gelen bir ilâhî ikazdı. Bugün de ibret alıp ders çıkarmamız gereken bir ikaz...

“Umumî musibet ekseriyetin hatasından ileri gelir” diyen Üstada göre, çoğunluğun zulme taraftar ve ortak olması musibet-i ammeye sebep olur.

Üstad Bediüzzaman: Yalanlarla ittihad yalandır. - http://www.yeniasya.com.tr/video/ustad-bediuzzaman-yalanlarla-ittihad-yalandir_407098

Okunma Sayısı: 7427
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kenan

    18.8.2016 11:18:43

    hain güçler, kemalistler saldırdıkça azmimiz arttı,bileylendik,şuurlandık,kenetlendik,çok çalıştık,sadakat,vifak ve ittifakımız arttı.saldırılar işe yaramayınca cun-du deccal metod değiştirdi;içimizden zayıf iradeli hubb-u cah aşıkı,kemiği davaya tercih eden hainleri, islami söylemlerle tezyin edilmiş kamuflaj vaadlerle yanlarına aldı ve darbeyi vurdu muvaffak da oldu.dava erleini hedefe koyup karalayarak,islami düşüncede olanların(!) yanında olmamakla ittiham etti.halbuki bu bir tuzaktı.sunulan baldı ama zehirliydi.maalesef Y .A. dışındaki nurcuların çoğu bunu sezemedi,sezmiş de değil.bir kısmı tokadı şiddetli yedi,diğerleri de yedi ama henüz bitmedi.Üzüntümüz; bir vakit bizimle olup sonradan ihanet edenler, ihanetle kalmayıp düşmanla birlik olup aslını inkar eden haramzade,nankörler.H.mansurun recm meselesini hatırlarsınız aynen bunu gibi.Taş,dost görünümlü hafiyelerden gelince bir anlık morel bozuluyor şevk azalıyor.Veyl onlara,bu da geçer inşaallah.hizmete devam

  • CESUR ADAM

    18.8.2016 08:02:17

    28 ŞUBAT postmodern darbesi ile dindarları,dine taelbi önleyemeyenlerin ve cemaatleri peyki yapamayanların günümüzde yaşananlarla dini yozlaştırma,dindarı dünyevileştirme,dindeki helal-haram,hak-hukuku yozlaştırıp silikleştirme,rabbimizin emri olan 'inananlar kardeştir,hükmü ve emrini tahrip etmede başarılı olduklarını dün yaşadım.Ülkede de bu tablo farklı değil.Yıllarca hak namına hizmet ettiğini gördüğümüz kişilerin şu an YARGISIZ İNFAZ MEMURLUKLARINA SOYUNMALARI,GIYBETTEN KAÇAN DİN KARDEŞLERİMİZİN GIYBETSİZ SANİYE GEÇİRMEMELERİ bizleri ağlatmasında YAHUDİYİ Mİ AĞLATACAK EY EHLİ İMAN.UYAAAN UYAAN ÖDÜLLER,MAKAM-MEVKİLERE KANIP AHİRETİNİ KAYBETME.

  • Misafir

    18.8.2016 00:36:13

    Sayın Kazım Gulecyuz, ISID'in Konstantiniyye adli dergisinin kapağındaki üstadın resmi ve resmin altındaki ' küfür risaleleri' adli yazıya yeni asya camiası olarak herhangi bir tepki vermiyecekmisiniz?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı