Vefatının 45. sene-i devriyesinde bir defa daha rahmetle yad ettiğimiz Zübeyir Gündüzalp, manevî mimarı ve kurucusu olduğu Yeni Asya’nın en önemli çıkış gerekçelerinden birini “Nur cemaatinin vahdet ve ittihadını sağlamak” olarak ifade etmişti.
Gazetenin misyonu, hızla değişen hadiseleri Risalelerdeki Kur’anî ölçüler ekseninde yapılacak istişarelerle teşhis ve tahlil ederek, ona göre yayın yapmaktı.
47. yılına giren neşir tarihi boyunca da hep böyle oldu. “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” parolasıyla yola çıkan Yeni Asya bugünlere böyle geldi.
Zaman zaman farklı sebeplerle isimler, hattâ kadrolar değişse de meşveret ve şahs-ı manevî manası hep hakim oldu.
Bu manaya bağlılığını her hal ve şartta koruyanların sadakati ile vahdet ve ittihad muhafaza edildi. Ama bilhassa ihtilâl ve fitne siyasetlerinin estirdiği rüzgârlara kapılanlar farklı yerlere savrulabildiler.
Özellikle 12 Eylül’den bugüne yaşanan süreç bunun ibretli örnekleriyle dolu.
12 Eylül’e kadar Yeni Asya bütün Nur cemaatinin gazetesiydi. Ama darbe fitnesi bu bütünlüğe de darbe vurdu. Ciddî kopmalar oldu. Sonra da farklı toplum mühendisliği projeleriyle yeni ihtilaflar çıkarılmaya çalışıldı ve meşveret işleyişindeki boşluklar ölçüsünde başarılı olundu.
Ama Yeni Asya’ya vücut veren sır, ruh ve mana herşeye rağmen ayakta kaldı.
Şunu çok net olarak ifade edebiliriz:
Gazetemizin şahs-ı manevîye bağlılık şuuruyla ve dikkatle takip edildiği yerlerde hiçbir dahilî sıkıntı yaşanmıyor; tam bir uyum ve tesanüdle hizmet ediliyor.
Ama gazetenin ihmal edilmesi halinde hele son dönemde tam bir psikolojik harekâta dönüşerek her koldan hücum eden haricî rüzgârlara açık hale geliniyor.
Şahsî ve hissî boşluk ve sıkıntılar da işin içine girince, ahenk hızla bozuluyor.
Takip edilmeyen ve okunmayan gazete, çoğu önyargı ve ezbere dayalı ithamlarla eleştirilmeye başlanıyor. Hattâ kendi şahsındaki sapma ve inhirafı cemaatin geneline izafe ederek, Yeni Asya’yı cemaatten kopmakla suçlayanlar dahi görülebiliyor.
Devam edelim inşaallah.
Devletteki terfî-tayinlerle hiç ilgilenmemiş olan Yeni Asya’yı abuk senaryolara bulaştırmak ancak akla ziyan bir komplo karikatürü olabilir.
Yeni Asya devletin yapı ve işleyişini hukuk, demokrasi ve ahlâk kriterlerine göre izler ve yorumlar. Kişilere endeksli bir gündemi yoktur.
Avrupa Parlamentosunun son Türkiye raporu için “Geçersiz sayıp iade ederiz” diyen AB Bakanı, oturduğu bakanlığı da geçersiz sayıp iade etsin.