"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu keyfîlik artık bitmeli

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Nisan 2015, Perşembe
Kültür Bakanlığının Risale-i Nur Neşriyatına getirdiği keyfî bandrol engeli bir yılını doldururken, güya bu engeli kaldırma gerekçesiyle yasalaştırılan devlet tekelinin de devam ettiği bir süreci yaşıyoruz.

Evet, bandrol keyfiliği bir yaşında.

Yeni Asya Neşriyat’ın, külliyattaki ilgili bahislerden derleyerek hazırlayıp bastığı Vesvese Bahsi isimli risale için yaptığı bandrol başvurusu geçen yıl 3 Nisan’da geri çevrilmişti.

O günden sonra hiçbir risale basılamadı.

Diğer yayınevleri de aynı durumda.

Ancak daha sonra, geçen sonbaharda Meclisten geçirilen torba kanuna zorlamayla tıkıştırılan korsan madde ile, risale basımları kanun metninde ifade edildiği üzere “kamuya mal edildi,” devletleştirildi, kamulaştırıldı.

Ardından bu kanun değişikliğine istinaden çıkarılan hükümet kararnamesiyle, risale basma ve basım izni verme yetkisi Diyanet’in uhdesine verildi. Diyanet de birilerince kendisine dikte edilen eksik ve tartışmalı bir metni yayınevlerine dayatmak zorunda bırakıldı.

Emirdağ-2, Barla Lâhikası, İşaratü’l-İ’caz gibi bazı temel eserlerin bulunmadığı; Şualar’daki Hata-Savab Cetvelinin çıkarıldığı ve “put”un “pot”a dönüştürüldüğü bir metin.

Diyanet’le bir seneliğine geçerli sözleşme imzalayan yayınevleri bunu basabilecekler.

Bu arada, devlet tekeli için AYM’de, hükümet kararnamesi için de Danıştay’da yürürlüğün durdurulması talepleriyle açılan iptal davalarında verilecek kararlar bekleniyor.

AYM’ye ilk başvuru CHP’den gelmişti.

Sonra Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemesi de, devlet tekelinin toplam 8 anayasa maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle konuyu Anayasa Mahkemesine götürme kararı aldı.

Öte yandan, eserlerin basım ve neşir hakkına sahiplik iddiasıyla Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesine açılan dava da reddedildi.

Gerek Gebze, gerek Ankara mahkemelerinin kararları, risale neşriyatına yönelik keyfîliklerin hukuk duvarına tosladığının ve toslayacağının işaretleri olarak değerlendirildi.

Dileğimiz, AYM ve Danıştay’dan çıkacak kararların da bu yönde olması ve daha fazla uzamadan artık açıklanması. Çünkü sürecin uzaması, keyfîliklerin ve belirsizliğin devamı anlamına geliyor. Hukuk buna daha fazla izin vermemeli. Ve artık hak yerini bulmalı...

* * *

tweet 1- Darbecilikten yargılanıp ağırlaştırılmış müebbete mahkûmiyetleri kesinleşenler bilâhare beraat ettiriliyorsa, bu nasıl bir hukuk devleti?

tweet 2- Balyozda bazı masumların mağdur edilmesi yanlıştı, şimdi de darbecilikleri tescilli olanların beraat ettirilmesi bir başka vahim yanlış...

tweet 3- Güvenlik gerekçesiyle hukuk-demokrasi ihlallerinin tamgaz sürdüğü bir dönemde terörün adliye basıp savcı katletmesi ne iş? Bu mu güvenlik?!

tweet 4- Terörün darbe ortamı oluşturmak için çok kullanıldığı bir ülkede darbecilerin beraatiyle terördeki tırmanışın irtibatı tekrar sorgulanmalı.

Okunma Sayısı: 2916
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    2.4.2015 17:46:24

    Çağlayan adliyesinde savcının öldürülmesi hadisesinin RisaleiNurlara yapılan hukuksuzluk yüzünden İlahi bir ikaz oldugu kanaatindeyim.Çünkü Risaleinurlara yapılan hukuksusluğun giderilmesi hukukçuların vazifesi.Risaleinurlara yapılan haksızlık bütün hukukçuları ilgilendiren bir meseledir.Bir yıldan beridir bu hususta ne kadar mesafe kaydedildi?İsteselerdi bu meseleyi şimdiye kadar çoktan halledemezler miydi?

  • Osman

    2.4.2015 15:17:13

    Kazım Bey bu büyük bir musibettir Zira bir yıldan beri risaleler yayınlanmıyor ve ya yayınlanmış gibi yapılıyor ama ne yazıkki yıların Nurcuları ve ağabey sıfatı taşıyan bazı zevat bunun çok güzel bir uygulama hatta ustadın vasiyetidir diyebiliyorlar bundan daha büyük musibet olur mu Allah aşkına ama ne yazıkkı bunu da gördük ve duyduk ama bunu ancak ve ancak Allaha havale etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor yahu Allah aşkına böylesi basiret bağlanması olur mu ama gördük Cenab-ı Hak encamımızı hayrelesin inşallah öylesine bir algo operasyonu uygulanmaktadır ki bazı Nurcuları hatta Ustadın dizinin dibinde yetşen talebeler bile bu katliama seyirci kalmakta hatta ve hatta alkış tutmaktadırlar bunun neresi kabul edilebilir ki?

  • garip talebe

    2.4.2015 03:22:11

    Allaha havale ediyoruz..O işiten ve bilendir..Biz müsbet hareketle sarsılmadan Risalelerimiz ve Yeniasya'mız ile yolumuza devam edeceğiz..Ahirette bunların hesabının da sorulacağını hatırlatıyorum herkese..Bu dünyada hak gasp edebilirsiniz ama öte tarafta asla..Neyseki ahiret var ki sabredebiliyoruz..Yazıklar olsun 1 sene oldu..Hiç mi Allah korkusu taşımıyorlar bu insanlar.Üstadın dileği diyanet hegemonyasımıydı?...Tek suçu demokrat olmak mı bu gazetenin.. zulm ile abad olunmaz bilinmiyor mu?..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı