Başbakanı ve Bakanlar Kurulunu kaldırıp yerine olağanüstü yetkilerle Cumhurbaşkanını ve kabinesini ikame eden anayasa değişikliğinin Meclis Genel Kurulundaki müzakere ve oylamalarının ilk turu, maddelere geçilmesine verilen 338 oyla başlayıp maddelerin, ayrı ayrı yapılan oylamalarda 340 ile 347 arasında değişen evet oylarıyla kabul edilmesiyle sonuçlandı ve yarın oylamaların ikinci turuna geçilecek.
Çıkan sonuçlar, paketi destekleyen AKP ve MHP’nin çok fazla fire vermediğini gösterdi.
Bu durum iki şekilde yorumlanabilir:
Ya evet diyen vekiller düzenlemenin gerekliliği konusunda fena halde ikna olmuşlar.
Ya da iki partinin yönetimleri tarafından uygulanan sıkı markaj gayet başarılı olmuş.
Görünen o ki, olağanüstü bir sürpriz olmazsa ikinci turda da durum değişmeyecek.
İktidar partisi adına yapılan açıklamalarda paketin 340-350 arası bir sayı ile kabul edileceği söylenirken, MHP yönetimi de ilk turdasi sonuçların ikinci turda 2 artı ya da 2 eksi ihtimal ile tekrarlanacağını tahmin ediyor.
Demek ki, sonuçtan gayet eminler.
Ama buna rağmen “Paket Meclisten geçmezse erken seçim olur” deme ihtiyacı duymalarının sebebi ve gerekçesi ne olabilir? Bir son dakika sürprizinden mi korkuyorlar?
Eğer çıkacak neticeden emin iseler, milletvekillerinin istenen şekilde oy kullanacağına güveniyorlarsa veya kurdukları sıkı markajın sağlamlığından şüpheleri yoksa, ayrıca bir “seçim korkutmacası”na niye gerek gördüler?
“Başkanlığı Meclisten geçirmeyi beceremezseniz erken seçimle vekilliği kaybedersiniz” tehdidinde bulunma ihtiyacı duymalarının arkasında yatan sebep ve saik ne olabilir?
“Diken üstü” bir durum mu söz konusu?
“Konu nasıl olsa millete gidecek ve kararı millet verecek, nedir bu öfke ve telâş?” söylemleri, sadece düzenlemeye karşı çıkan muhalefet için değil, paketi sahiplenen parti yönetimleri için de geçerli olmalı değil mi?
Meclisten dışarıya yansıyan itiş kakış, boğaz sıkma, yumruk, tekme görüntüleri ve “ısırık” polemikleri, milletvekilliğinin saygınlık, mehabet ve ciddiyetine yakışıyor mu?
Hiçbir kavga tek taraflı değildir. Onun için, bu görüntülerde yer almak, iktidarıyla muhalefetiyle bütün Meclise itibar kaybettirir.
Buna hiçbir siyasetçinin hakkı yok...
AKP-MHP’li vekilleri tek tek arayıp soralım: Millet sizi, millet için kullanmanız gereken iradeyi tek kişiye teslim etmeniz için mi seçti?
“AY değişikliğinin yürürlüğe girmesi ülkemize doping etkisi yapacak” diyen CB, dopingin sporda madalya dahi iptal ettirdiğini bilmiyor mu?
Doping: performans arttırmak için yasak ve vücuda yabancı maddelerin normal dışı yollardan alınıp kullanılması, anormal miktarda tüketilmesi.