Peygamber mesajının çağımızdaki son temsilcisi Bediüzzaman’ı, hayatının muhtelif safahatında ağırlamış bir şehir İstanbul.
Fatih, Malta, Şekerci Hanı, Çarşamba, Draman, Yavuz Selim, Beyazıt, Divanyolu, Sultanahmet, Eyüp Sultan, Haliç, Çamlıca, Yûşâ tepesi, Sarıyer, Eminönü, Sirkeci, bu kutlu şehrin Üstada ev sahipliği yapan veya önemli hatıralarını barındıran tarihî semtlerinden bazıları.
Fatih Camiinin avlusunda dua ederken ve—artık maalesef artık yerinde yeller esen—asırlık çınar ağacının gölgesinde minik bir çocukla sohbetteyken çekilmiş görüntüleri, Bediüzzaman, Fatih ve İstanbul manalarını kucaklaştıran kareler olarak insanlığa mal olmuş durumda.
Burada zikri gereken önemli bir nokta, fethin 1953’teki 500. yıl kutlamalarına, o zaman İstanbul’da olan Üstadın baş protokol misafiri olarak bizzat iştirak etmesi. Mülkî-askerî erkândan büyük saygı ve itibar görerek el üstünde tutulması. Ve onun şahsında, tek parti döneminde, mâlûm zihniyetin uygulamaları yüzünden aralarında büyük uçurumlar açılmış olan devletle milletin kucaklaşması.
Üstadın kutlamalardan sonra Fener Patrikhanesini ziyaret edip Patrik Athenagoras’la yaptığı tarihî görüşme ayrıca kaydedilmeli.
Patriğe “Kur’an’ı hak kitap, Hz. Muhammed’i de (asm) hak peygamber kabul ederseniz ehl-i necat olursunuz” deyip ondan “Evet, ben kabul ediyorum” cevabı alan Üstadın bu görüşmesi, bugün bütün dünyada dallanıp budaklanan Müslüman-Hıristiyan diyaloğunun, İslam açısından en doğru ve izzetli bir zemindeki start noktasını oluşturdu.
Ve bunu, Vatikan’a Risale-i Nur’un gönderilmesi ile ondan sonraki gelişmeler takip etti.
Gelinen noktada Hıristiyan âleminde de eserler artan bir merak ve dikkatle okunuyor.
Üstadın Ezher Rektörü Şeyh Bahit’le Ayasofya önündeki sohbetinde “Osmanlı bir Avrupa devletine, Avrupa da bir İslam devletine hamiledir” diye haber verdiği gelişme de gerçekleşti. Şimdi ise Osmanlıdan doğan Avrupaî devletin tekrar İslâmî köklerine dönmesi ve Avrupa’nın İslamı kucaklaması aşamasındayız.
tweet 1- AYM Risale-i Nur’u devlet tekeline alan maddeyi iptal etti. “İçeriden” tekrar teyid edilen bu bilgiyi “Hayırlı olsun” dileğiyle paylaşıyoruz.
tweet 2- Başından beri “Bu ülkede hukuk varsa risalelere devlet tekeli AYM’den döner” demiştik. Çıkan karar, “Herşeye rağmen hukuk varmış” dedirtti.
tweet 3- Risale-i Nur’a devlet tekelini kaldıran AYM kararının, diğer alanlardaki hukuksuzlukları da frenleyecek bir dönüm noktası olmasını diliyoruz.
tweet 4- AYM kararı, devlet tekeline ısrarla karşı çıkan Yeni Asya’yı “Yüzde 1’lik hastalıklı grup” diye küçümseyen bandrol çetesine kapak olsun...
tweet 5- “Risale-i Nur’a ilişen iflah olmaz” demiştik. AYM kararı bunun hukuktaki ilk teyidi. Şimdi sıra, ilişenlere vurulacak “sandık tokadı”nda...