"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başörtülüler Amerika’ya!

Kâzım GÜLEÇYÜZ
24 Haziran 2015, Çarşamba
Devletin tüm kurumlarıyla başörtüsü karşıtı son derece katı bir çizgiye kaydığı 28 Şubat sürecinde Demirel, bir yere kadar bu gidişatı frenlemek için çalıştı.

Medyada “MGK başörtüsü yasağı için karar aldı” gibi haberler çıkınca “Bu MGK’nın işi değil” gibi sözlerle olayın o yönde şekillendirilip büyütülmesini engellemek istedi.

Ancak şartlar aleyhte gelişiyordu.

Yasakçı paranoya, irtica simgesi olarak damgaladığı başörtüsünü, AYM’nin RP ve devamı FP için verdiği kapatma kararlarında en önemli gerekçe olarak gösterdi. 1999 seçiminde başörtüsüyle seçilen Merve Kavakçı’ya yönelik “devlet tepkisi” yine aynı paranoyanın bir başka tezahürüydü. Arkaplan bilgileri, Kavakçı’nın yemin etmesine izin verilmesi halinde Meclisin bir asker müdahalesine dahi maruz bırakılacağı yönündeydi.

Öyle ki, FP yönetimi bile kendi vekilini yalnız bıraktı, sahip çıkamadı, ama kapatılmaktan yine kurtulamadı. Kavakçı o günlerde Erdoğan dahil kimlerden ne gibi telkinler aldığını geçmişte anlatmıştı, yine anlatmalı.

İşte Demirel, başörtüsünün birilerince darbe gerekçesi olarak görüldüğü böyle bir anormal paranoya ortamında, başörtüsüyle üniversitede okumak isteyenlere AYM, Danıştay ve AİHM kararlarını hatırlatıp, “Bu şartlarda Türkiye’de okumanız mümkün değil, imkânı olan Amerika ve Suudi Arabistan gibi ülkelere gidip okusun” çağrısında bulundu.

Ama bunu söylerken ifade tarz ve üslûbunu tam ayarlayamayınca, sözleri provokatif bir algı operasyonunun malzemesi yapılıverdi.

Aynı ifadelerden “Başörtülüler Amerika’ya!” gibi bir başlık da çıkarılabilirdi pekâlâ, ama provokasyonun etkileme gücü açısından “Arabistan” çok daha elverişliydi!

Ve bu söz de kronik Demirel muhaliflerince ona yapıştırılarak tepe tepe kullanıldı.

Demirel’in o dönemde başörtüsüyle ilgili olarak, yasakçı zihniyetin bakışını yansıtan sözlerini biz de çok eleştirdik. “Demirel ve başörtüsü” başlığıyla kaleme alıp Yeni Asya’da yayınladığımız ve o beyanlardaki iddiaları madde madde cevapladığımız 8 yazımız bunun örnekleri olarak arşivlerde mevcut.

Ama “Arabistan” bahsindeki maksatlı çarpıtmayı bu eleştirilerimizden ayrı tutalım.

Konuyu yarın tamamlayalım inşaallah.

tweet- Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz ve haddini bilmez tatlı su kahramanlarını Allah’ın adaletine ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz.

Okunma Sayısı: 3992
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    24.6.2015 13:05:36

    YENİ ASYA ve yazarlarının ve bizlerin gayesi a veya b şahsını değil HAK,ADALET,DİN,DİYANET namına,millet ve memleket menfaatine HAKİKATİ izah ve ifade ediyoruz.Düne kadar nice yanlış bilinenlerin bu yazı ve yorumlar ile doğru anlaşıldığı kanaatindeyim.DEMOKRASİ,HAK,ADALET,SIDK VE SADAKAT i kirleten takiyyecilerin,riyakar cve sahtekarların maskesini düşürmek insani vecibedir.

  • Ahrardemokrat

    24.6.2015 10:53:28

    Sayın Demirelin Cumhurbaşkanı iken yaptığı konuşmalarda bu tarz devlet ve resmi ideoloji refleksli ifadeler var. Demirelin 1963 üçten 1993 kadar 30 yıllık demokratlığın da ki doğru olan demokrasi ve hukuk yanlısı ve savunucusu olarak söylemleri, bu 7 yıllık cumhurbaşkanlığında ki yanlış söylemlerinden çok fazla olduğu için, bence bu seyyiatı nazara vermek yerine çok daha fazla olan hasenatlarını nazara vermek daha doğru olur.

  • Mahmut Tarıf

    24.6.2015 10:01:31

    Kazım Bey, güzel ve önemli konu ve açıklamalarınız var, ama ne olur şu yazıların hacmini arttırın. son 3 günlük yazılarınızın hepsi bir günde yazılabilecek boyutta. Yer sıkıntısı varsa karakterleri küçültün, ama konuları daha detaylı anlatın. Çoğu yazı devam edilebilecek iken kısaltılmış görünüyor.(bu kısımlar özel istek ve rica yayınlanmayabilir) Merhum Demirel'in genel tavrı ve hayat felsefesinin dindarlar için getirilen yasağın karşısında olduğunu her haliyle gösteriyor. Beğenmediğimiz icraatların çoğunun kendi bulunduğu zaviyeden '' ehven-üş şer '' düsturu ile yapıldığını, son dönemdeki anlatılan hatıralardan anlıyoruz. Demirel boşa kürek çekmekle uğraşmak yerine, o dönemde yapılabilecek en mümkün faydayı gözetmiştir. Zaman içinde bunların çok daha iyi anlaşılacağından eminim.

  • Garib Doğu

    24.6.2015 09:21:16

    Neden ''imkânı olan Amerika ve Suudi Arabistan gibi ülkelere gitsin okusun'' cümlesinde geçen iki ülkeden biri hep yazılıp çizildi. Hep suudi Arabistan işlendi.Aynı zamanda çarpıtıldı.Ve Şöyle nazara verildi;-''Başörtülüler Suudi Arabistan'a gitsin'' diye...Aleyhte dehşetli bir propaganda vesilesi yapıldı.İnsafsızca işlendi.Hâlâ da işlenmeye devam ediliyor.Belki de zamanın nezaketi itibariyla bu konuda yeteri kadar açıklama yapılmadığı için bu ters propaganda kafalarda yer alıp iz bıraktı .İçtima-i ve siyasi meseleler zamanında ve zemininde işlenmez,gereği kadar izahlar yapılmazsa,maalesef çok derin olumsuz izler bırakabiliyor.Ve bu izleri silmekte o kadar kolay olmayabiliyor...

  • Nevzat Karaağaç

    24.6.2015 03:16:19

    Demirel'in siyaset yönünü eleştiren insaflı adam , zaman içinde siyaseti Demirel kadar ihlaslı ve maharetli yapacak bir siyasetçiyi tanımadığını anlar.

  • Ali Vefalı

    24.6.2015 01:52:28

    Sayın yazar kardeşim, bizlerde o tarihlerde devlette çalışıyorduk, yazdıklarınız aynen doğru. Allah razı olsun. Bizlerde siyasi hırsla saldıranları Allah'a havale ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı