Devletin tüm kurumlarıyla başörtüsü karşıtı son derece katı bir çizgiye kaydığı 28 Şubat sürecinde Demirel, bir yere kadar bu gidişatı frenlemek için çalıştı.
Medyada “MGK başörtüsü yasağı için karar aldı” gibi haberler çıkınca “Bu MGK’nın işi değil” gibi sözlerle olayın o yönde şekillendirilip büyütülmesini engellemek istedi.
Ancak şartlar aleyhte gelişiyordu.
Yasakçı paranoya, irtica simgesi olarak damgaladığı başörtüsünü, AYM’nin RP ve devamı FP için verdiği kapatma kararlarında en önemli gerekçe olarak gösterdi. 1999 seçiminde başörtüsüyle seçilen Merve Kavakçı’ya yönelik “devlet tepkisi” yine aynı paranoyanın bir başka tezahürüydü. Arkaplan bilgileri, Kavakçı’nın yemin etmesine izin verilmesi halinde Meclisin bir asker müdahalesine dahi maruz bırakılacağı yönündeydi.
Öyle ki, FP yönetimi bile kendi vekilini yalnız bıraktı, sahip çıkamadı, ama kapatılmaktan yine kurtulamadı. Kavakçı o günlerde Erdoğan dahil kimlerden ne gibi telkinler aldığını geçmişte anlatmıştı, yine anlatmalı.
İşte Demirel, başörtüsünün birilerince darbe gerekçesi olarak görüldüğü böyle bir anormal paranoya ortamında, başörtüsüyle üniversitede okumak isteyenlere AYM, Danıştay ve AİHM kararlarını hatırlatıp, “Bu şartlarda Türkiye’de okumanız mümkün değil, imkânı olan Amerika ve Suudi Arabistan gibi ülkelere gidip okusun” çağrısında bulundu.
Ama bunu söylerken ifade tarz ve üslûbunu tam ayarlayamayınca, sözleri provokatif bir algı operasyonunun malzemesi yapılıverdi.
Aynı ifadelerden “Başörtülüler Amerika’ya!” gibi bir başlık da çıkarılabilirdi pekâlâ, ama provokasyonun etkileme gücü açısından “Arabistan” çok daha elverişliydi!
Ve bu söz de kronik Demirel muhaliflerince ona yapıştırılarak tepe tepe kullanıldı.
Demirel’in o dönemde başörtüsüyle ilgili olarak, yasakçı zihniyetin bakışını yansıtan sözlerini biz de çok eleştirdik. “Demirel ve başörtüsü” başlığıyla kaleme alıp Yeni Asya’da yayınladığımız ve o beyanlardaki iddiaları madde madde cevapladığımız 8 yazımız bunun örnekleri olarak arşivlerde mevcut.
Ama “Arabistan” bahsindeki maksatlı çarpıtmayı bu eleştirilerimizden ayrı tutalım.
Konuyu yarın tamamlayalım inşaallah.
tweet- Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz ve haddini bilmez tatlı su kahramanlarını Allah’ın adaletine ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz.