"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başkanlığın böylesi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
05 Mart 2015, Perşembe
Sistemin tamamını ona göre revize ve dizayn etmeden cumhurbaşkanını halka seçtirmenin er veya geç yönetimde çok başlılık krizine ve yetki çatışmasına yol açacağı hep ifade edilegeldi.

Hele Erdoğan gibi, “Lider olunmaz, lider doğulur” havasındaki bir siyasetçinin, halkın oylarıyla cumhurbaşkanı olduktan sonra iktidarı paylaşmak istemeyeceği belliydi.

Nitekim öyle olduğu hemen görüldü.

Başbakanlığa “uyumlu” bir isim atadı, ama yanı sıra Sarayda tamamen güvendiği isimlerden oluşan bir gölge kabine kurdu.

Kısa bir arayla ikinci kez toplayacağı Bakanlar Kurulunun Ali Babacan gibi canını sıkan kimi üyelerine, Başbakanı devredışı bırakarak “fırça” atıyor ve posta koyuyor.

Bazı konularda topu Başbakana atıyor gibi görünse dahi, genel tavrı, bilhassa temel meselelerde “Güç bende” yaklaşımını yansıtıyor. Şah Fırat operasyonu için bile “Benim sevk ve idarem altında gerçekleştirildi” diye mesaj verme ihtiyacı duyuyor.

Seçime girecek AKP adaylarının belirlenme sürecinde de neredeyse Başbakana tercih ve inisiyatif alanı bırakmayacak bir takipçilikten vazgeçmediği öne sürülüyor.

Ve seçim kampanyasını başkanlık sistemi üzerine bina etme noktasındaki ısrarlı söylemlerini, dozunu arttırarak sürdürüyor.

Bunu yaparken bin dereden su getiriyor.

Ne ilgisi varsa, 27 Mayıs’ların, 12 Mart’ların, 12 Eylül’lerin ve 28 Şubat’ların artık bir daha olmamasının çare ve tedbirini başkanlık sistemine geçiş olarak gösteriyor.

Dahası, “Millî şeflerin ülkeye yine musallat olmaması için başkanlık sistemi” diyor.

Böylece ilginç bir ironi örneği sergiliyor.

Bilhassa üçüncü başbakanlık dönemi ile ardından cumhurbaşkanlığı koltuğunda sergilediği yönetim anlayışı, tarzı ve üslubunun gündeme taşıdığı “tek adamlık” eleştirilerinin iyiden iyiye yoğunlaştığı bir tabloda...

“Özal, Demirel, hatta Türkeş de başkanlığı savunmuştu” diyor; ama özellikle Demirel’in bu sistemi, çift Meclis, Senato gibi köklü değişikliklerle birlikte topyekûn bir sistem reformu bağlamında önermiş olduğundan bahsetmiyor, işin o tarafını geçiştiriyor.

Aynı mantığı Amerika’yı örnek verirken de devam ettiriyor. ABD’de başkanın iktidarını dengeleyen mekanizmaları, check-balance sistemini hiç telaffuz bile etmiyor.

Böyle bir başkanlık hayır getirir mi?

tweet 1- 5 sene önce “Balyozcuların gözaltı listesinde yer almak şereftir” diyenler, o listeyi ortaya çıkaran Baransu’nun tutuklanmasında sus pus...

tweet 2- Balyozda “Kurunun yanında yaş da yanmasın” diyen bizdik. Azılı darbeciler mağdur masumların arkasına sığınıp kendilerini temize çıkaramazlar.

* 45  yıllık okurlarımızdan, Gölcüklü hizmet erbabı Latif Kaymak’ın vefatını teessürle öğrendim. Geçen Cuma İzmit’teki programımıza o da katılmıştı. Allah rahmet eylesin. Mekânı Cennet olsun.  Medine yakınlarında geçirdiği trafik kazasında yaralanıp yoğun bakıma alınan Ömer Şahin’e de hayırlı şifalar diliyorum.

Okunma Sayısı: 2781
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali vefalı

    5.3.2015 18:46:31

    Sayın Üstadım, son on üç yılda fitne, suerti haktan gözükerek yürümeye başladı, şimdilerde de yürümesini şiddetlendirmeye başladı. Ama yorudu, zikzaglar yapıyor, düz yürüyemiyor. Bundan sonrası hayır olacaktır inşallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı