Risale-i Nur neşriyatına 3.4.14’ten itibaren getirilip 666 gün boyunca devam eden bandrol engelinin devlet tekeline dönüştüğü süreçte Yeni Asya buna karşı hukuk zemininde verdiği kararlı mücadelede tek başınaydı.
Risale basan diğer yayınevlerine “Bu mücadeleyi birlikte verelim” çağrısı yapmış, ama çoğundan cevap alamamıştı.
Dahası, haksız suçlama, iftira ve karalama kampanyalarına hedef olmuştu.
Ama Yeni Asya camiası bunların hiçbirine itibar etmeyip, gücünü inancından ve haklılığından alan kararlı duruşunu devam ettirdi. Hattâ yetkinin Diyanet’te olduğu dönemde “Siz de başvurun ve risaleleri basın” teklifine de itibar etmedi.
Bu tavrı, konunun gündeme geldiği bir temsilciler toplantısında da teyid edildi.
Ve çok geçmeden, bu sağlam ve tavizsiz duruş neticeye ulaştı; önce Anayasa Mahkemesi devlet tekelini iptal etti; ardından Danıştay, yetkiyi Diyanet’e veren kararnamenin yürürlüğünü durdurdu; sonra da Saadet Hanımın aslına uygunluk şartıyla isteyen herkesin risale basabilmesine izin veren muvafakatnamesiyle sorun tamamen çözülmüş oldu.
Şimdi Yeni Asya bir başka mücadeleyi daha hayli zamandır tek başına veriyor.
Paralel yapı diye başlayıp 15 Temmuz sonrasında f.ö ile mücadele adı altında sürdürülen tasfiye ve kıyım operasyonlarında mağdur edilen masumların hukukunu da sadece Yeni Asya müdafaa etti.
Hedefe konulan camianın üst kademesinin tavır ve çizgisine yönelik ilkesel rezerv ve itirazlarını kendi üslûbuyla dillendirmeye devam ederken, masum tabanın maruz bırakıldığı zulümlere karşı çıktı.
Bunu yaparken, f.ö’cülükle suçlandı. Bu eksende inanılmaz iftira ve hakaretlere, karanlık algı operasyonlarına, kara propagandalara ve tehditlere hedef oldu.
(Üstelik bunu yapanlar, daha yakın zamana kadar o camiaya alkış tutanlardı.)
Sonuçta Yeni Asya bunlara da papuç bırakmadı ve aynı kararlılıkla devam ettirdiği duruşunu, son temsilciler toplantısında şahs-ı manevî tekrar tasdik etti.
Bu tasdik, zulümleri bitirmenin yolunu da açacak inşaallah. Tıpkı bandrol gibi.
***
Ramazan’ı, habire mağduriyet üreten bu süreci bitirme fırsatı olarak kullanacak bir sağduyu ve vicdan yok mu? http://www.yeniasya.com.tr/video/adalet-ve-huzur-icin-ramazan-firsati_433201
Haksız yere özgürlüklerini gasp ettiğiniz masumları Ramazan’da da içeri tutmaya devam ederseniz, vebaliniz daha da katmerlenir...
Said Nursî-“Meb’usana hitap” makalesi (26 Aralık 1908): Avrupa da bizden yalnız adaleti ister ve medeniyeti bekler; tâ muvazenesi bozulmasın.