Yıllardır serbestçe devam eden Risale-i Nur neşriyatını önce bandrol keyfîliğiyle engelleyen iktidarın, ardından güya “çözüm adına” dayattığı devlet tekeli, beklendiği gibi Anayasa Mahkemesinden döndü.
Geçen sene torba kanuna sokuşturulan ve “Yapmayın, etmeyin” çağrılarımıza rağmen Meclisten geçirilip, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduktan sonra attığı ilk imza ile uygulamaya konulan düzenlemeyi AYM iptal etti.
Karar, gerekçesinin yazımı tamamlandıktan sonra resmen açıklanacak. Ve bunun önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor.
Peki, bu karardan sonra ne olacak?
Öncelikle, iptal edilen maddeye istinaden çıkarılmış olan ve gerek risale basma, gerek başkalarına basım izni verme yetkisini Diyanet’e veren hükümet kararnamesinin yasal dayanağı ortadan kalkacak. Kararname ve ona dayanarak yapılan işlemler geçersiz hale gelecek.
Zaten bilindiği gibi, söz konusu kararname için de iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açmıştık. AYM kararı sonrası oradan da iptal kararı bekliyoruz.
Danıştay’ın da bu yönde karar vermesi halinde Diyanet’in yetkisi kalkacak; eksik ve tartışmalı bir metin üzerinden yayınevlerine imzalatılan sözleşmeler hükmünü kaybedecek.
Böylece tekrar başa dönülmüş olunacak.
Ve top, işi bu noktalara taşıyan iktidara geri dönecek. Bakalım, o zaman ne yapacak?
Gerçi hoşuna gitmeyen yargı kararlarını uygulamama gibi bir alışkanlığı gelenek haline getiren hükümetin bu konuda nasıl hareket edeceğini kestirebilmek pek mümkün değil.
Yargı kararlarına rağmen, bu ara dönemde yapılmasına yol verdiği tasarrufların, oldu-bitti mantığıyla sürmesinden yana bir tercih ortaya koyabilir, ama yeni hukukî durumda bunları ilânihaye devam ettiremez ve mutlaka yeni bir hukukî formül bulması icab eder.
Hoş, öyle bir mecburiyet hissetmeyip, hem bandrole, hem devlet tekeline “Elhamdülillah, devletimiz artık risalelere sahip çıkıyor, Üstadımızın vasiyeti yerine getiriliyor” diyerek alkış tutan safdillere “Görüyorsunuz, ben elimden geleni yaptım, ancak yargı engeline takıldım, artık yapabileceğim birşey kalmadı, başınızın çaresine bakın” diyerek işin içinden sıyrılmak gibi bir yola da tevessül edebilir.
Evet, gözler iktidarda. Risale basımında AYM kararıyla ortaya çıkan belirsizliği gidermek için sağlıklı bir formül geliştirecek mi, yoksa ipe un serip konuyu geçiştirecek mi?
tweet 1- Diyanet’in dinî hizmetlerinden çok Mercedes ve uçak tahsisleriyle konuşulur hale gelmesi de bu döneme has garabet ve talihsizliklerden biri.
tweet 2- Diyanet’e Mercedes ve uçak tahsis edilirse, hutbe ve vaazlar daha mı ihlaslı ve tesirli olacak; cemaat camileri daha mı fazla dolduracak?
tweet 3- Diyanet’in asıl ihtiyacı Mercedes ve uçak değil, devlet ve iktidar müdahalelerinden azade bir zeminde hizmet verebileceği özerk bir yapı.
tweet 4- Devlet tekelinden sonra bandrol engeli de kalkmalı. Mirasçılarin engelleyici bir tavrı yok. Bakanlık aslına uygun eserlere bandrol vermeli.